Kars'ta Defterdardan 'Cinayet' Gibi İhmal: 26 Yaşındaki Genç Memur Hayatını Kaybetti

TAKİP ET

Kars Defterdarlığı'nda görev yapan ve epilepsi hastası olan Çağlar Baltacı(26), tek başına yaşamaması gerektiğine dair heyet raporu almasına ve bakanlık onayı olmasına rağmen Kars Defterdarı Bilgehan Alım'ın duruma ilgisizliği ve geçiştirmeleri üzerine ailesinin yanına tayin olamadan 6 Kasım tarihinde Kars'taki evinde epilepsi geçirerek hayatını kaybetti.

Kars Defterdarlığı'na engelli kontenjanından atanan epilepsi hastası 26 yaşındaki genç memur Çağlar Baltacı, yoğun ve bilinçli ihmal sonucunda hayatını kaybetti.

Epilepsi hastası olan Çağlar Baltacı, doktoru tarafından 'yalnız yaşamaması' yönünde uyarılmıştı. Kars Defterdarlığı'na tayini çıkan Baltacı, Ankara hastaneden aldığı heyet raporu ve bakanlık onayı olmasına rağmen 1.5 yıl boyunca Kars Defterdarı Bilgehan Alım ile tayini konusunda mücadele etti. 

Alım, bakanlığın tayin onayını yok saymış, Kars Valisi'ni duruma dair gerçeklerle bilgilendirmemek sureti ile kendisine perde etmiş, hastanenin heyet raporunu hiçe saymış ve Baltacı'nın annesine ''"Çağlar sokakta defterdardan hızlı yürüyormuş, görünürde hiçbir şeyi yokmuş. Gelmeseymiş.'' demesine rağmen, Baltacı'nın annesinin CİMER'e şikayeti sonucunda 'tayin mücadelesini' kaybetmiş ve Baltacı'nın tayinine onay vermişti.

Ancak 26 yaşındaki Baltacı, bu tayinin onaylanmasından çok kısa bir süre sonra Kars'taki evinde epilepsi krizi geçirdi ve 'yalnız yaşamaması' gereken genç memur bu kriz sonrasında hayatını kaybetti. Ankara'ya ailesinin yanına ise tayin ile kendisi değil cenazesi geldi. 

'25 Yıllık Dotumu Kaybettim, Çocukluğumu Toprağa Gömdüm. Hesabını Sorun'

Cinayet gibi ihmal yüzünden hayatını kaybeden 26 yaşındaki Çağlar Baltacı'nın arkadaşı Yasin Taşdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Baltacı'nın ve ailesinin yaşadığı süreci ortaya çıkarttı. 

Taşdemir'in yaptığı paylaşımda süreci şu ifadeler ile anlattı: 

''Çağlar Baltacı 2022 senesinde engelli personel olarak Kars'a atandı. Bir süre çalıştıktan sonra devletin bize sunduğu bir hakkından faydalanmak istedi. Epilepsi hastası olduğu için ailesinin yanına bir kereye masus tayin olabilirdi. Bu hakkını kullanmak tayin olmak istedi. Tayin olmak istediğinde personel müdürü ve şefi tarafından sürekli olarak; "Biz kimseyi yollamıyoruz", "buraya gelen gidemez", "neden geldiniz'' şeklinde tepkiler aldı. Stres ve üzüntü Çağların hastalığı olan epilepsiyi sürekli negatif anlamda etkiledi.

İşi resmiye döküp defterdar Bilgehan Alım aracılığı ile resmi dilekçe vermiştir. İki tane resmi dilekçe verdikten sonra beklemeye geçti. Bu esnada sürekli birileri gelsin seni göndereceğiz cümleleri ile Çağların umutla dolmasını sağlamışlardır. İki yeni personel Kars'a engelli personel olarak atandığın da Çağlar belkide en mutlu günlerini yaşıyordu. Süreç tamamlanmış artık tayinine izin verilecekti. Yeni gelen iki arkadaşı ile birlikte resmi dilekçe verdiler tayin için. İçinde en öncelikli olan Çağlardı. İlk o gelmişti.

'Bakanlık Onayladı, Defterdar 'Vali Bey İzin Vermedi' Dedi

Bakanlık çağlar ve arkadaşlarının tayin talebini onayladı. Mutlu haber gelmişti. Defterdar tayinlerinin onaylandığını kendi söylemişti. Kısa bir süre sonra gelip Vali bey izin vermedi, prensip gereği en az 3 sene görev yapmanız gerekiyor demişti. Hayaller boşa çıktı.

Çağlar için Ankara'da bir hastanede heyet raporu aldık hemen. Doktorlar artık bu çocuk tek başına yaşayamaz diyorlardı. Bu sefer olacak dedik. Bakanlık onayladı, doktor heyeti kararını verdi, artık kardeşimiz oğlumuz abimiz yanımıza gelecekti.

'Çağlar Sokakta Hızlı Yürüyor, Görünürde Bir Şeyi Yok. Gelmeseymiş'

Tabi yeni engelli personeller gelmeden önce çağların iki tane resmi defalarca elinde kağıtla tayin talebi oldu. Bu esnada Çağların annesi Kars'a gitti. Defterdar Bilgehan Alıma saatlerce yalvardı. Evladım burada ölecek, heyetin kararı belli, bakanlığın tutumu belli evladımı verin. Defterdar gözü yaşlı anneye öyle cümleler sarf etti ki neymiş "Çağlar sokakta defterdardan hızlı yürüyormuş", "Görünürde hiç bir şey yokmuş.", "Gelmeseymiş". Nelerrrr nelerrr, gözyaşı birdi on olmuştu.

Doktorlardan daha iyi bilen defterdar üç engelli personelin onaylanan tayinlerinin vali tarafından iptal edildiğini söyledikten sonra bilin bakalım ne oldu? Çağlar hariç herkes istediği şehirlere tayin oldu. Çağlar ilk gelmişti, ondan sonra gelen herkes ailesine dönmüştü.

İlk gelen ve sona kalan kişi olarak stres, üzüntü ve buna bağlı iştahsızlık Çağların hastalığını kat kat arttırdı. Çağlar daha sık nöbet geçirmeye başladı. İyice arttı. Çağlar yapa yanlız kaldıktan sonra öğrendiğimiz ilginç bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum.

'Vali, Derterdar'ın Durumdan Kendisine Bahsetmediğini Söyledi'

Tayini onaylanan ve giden kişilerden birisi validen özel randevu alıyor. Valiye durumu anlatıyor. Vali bey, defterdarın kendisine ne hastalıktan nede yaşadığınız zor durumdan bahsetmediğini söylüyor. Bizim arkadaşları normal memur şeklinde aktarmış.

Hatta Vali beyin, bakanlık onayından da haberi yokmuş. Tamamen eksik bilgi ile valiyi kendine perde etmiş Defterdar. Valide durumu öğrenince görüşmeye giden arkadaşın tayin olmasını sağlamış. Üçüncü kişi nasıl tayin oldu onu bizde bilmiyoruz.

Artık Çağların hastalığı hat safhaya çıkmıştı. Annesi cimerden şikayette bulundu. Cumhurbaşkanlığı da işin içine dahil olunca artık kaçınılmaz oldu. Çağların tayini bir buçuk sene sonra onaylandı. En gergin dönemiydi, umutlanmak istemiyordu. Çünkü hepsi pişmanlıkla bitmişti.

'Ayağı Çarşafa Dolanmış, Kat Kat Olmuş. Kim Bilir Kaç Dakika Can Çekişti. Ya Yanında Biri Olsaydı?'

Saat gece 00:30 a kadar yalvar yakar polisi kapıyı kırması için ikna ettik. Telefonu odadan çalıyormuş. Nasıl oluyorsa güvenlikte odanın yedek anahtarı yok. Kapının kasasına zarar gelmesin diye kırmak istemediler saatlerce. 00:30 sularında artık içinden çıkılmaz bir hale geldi.

Kapı kırıldı Çağların Kars'ta ki arkadaşları ve polisler daireye girdi. Telefondan bir ses "Çok üzgünüz, çok üzgünüz". Çağları kaybettik. Ayağı çarşafa dolanmış, çarşaf kat kat olmuş. Kim bilir kaç dakika can çekişti. Peki yanında bir kişi olsaydı?

Sürekli Çağlara stres ve üzüntü depolayan, defterdar ve yaverleri sonunda istediklerine ulaştılar. Çağlar çaresizlik ve yanlızlık içerisinde hayata gözlerini yumdu. En son annesine "Akşam namazımı kıldım yemeğimi yedi biraz dinlenecem anne" demişti. Kendi değil cenazesi geldi.

İhmal var, acımasızlık var, vahşilik var... İnsanlık yok, sevgi yok, hak hukuk yok... Bu devletin doktoru, bakanlığı, valisi bir araya geldi bir defterdara söz geçiremedi. Çağları ölüme terk ettiler. Doğru ya ne demişti çağlar için, benden hızlı yürüyor bu bir şey olmaz.

'Müdüründen, Şefine, Defterdarına Kadar Herkes Sırtını Döndü'

Devletin evladına, devletin kurumunda kıydılar. Müdüründen, şefine, defterdarına kadar herkes sırtını döndü. Devletimizden kardeşimizin ölümüne sebep olanlar yargılansın istiyoruz. Maddi hiç bir beklenti yok. Bedel ödemeliler. Başka ÇAĞLARLARA KIYAMAMALI.

Ben 25 yıllık dostumu kaybettim. Çocukluğumu, lise yıllarımı herşeyimi toprağa gömdüm. İstiyorum ki sebep olanlarda kaybetsin, meslekleri düzenleri alt üst olsun. Bedel ödensin. Benim sağ başımda kardeşim olmayacaksa artık, sebep olan kimsenin başı rahatta kalmasın.

Kars Valiliği ve Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizden büyüklük bekliyoruz. Kardeşimin hesabı sorulsun. Başkalarına böyle yapanlara emsal olsun, kimse tekrarını yapamasın. Bu milletin çocukları artık rahata ersin.''

 

 

kars kars defterdarlığı kars valiliği çağlar baltacı epilepsi krizi ihmal hayatını kaybetti