Kazak Filmi, Oscar'da "En İyi Yabancı Film"e Aday Gösterildi
Gerçek ve tarihî olaylara dayanan Uly Dala Zary (Büyük Bozkır Ağıdı) filmi, 2021 Oscar'ında 'En İyi Yabancı Film' kategorisinde aday gösterildi. Sonuçlar önümüzdeki nisan ayında açıklanacak.
Film, 1920-1933 arasındaki kıtlık hikayesini konu alıyor. Film, büyük bozkır halkının maruz kaldığı baskı ve zorlukları ve bu zorlukları nasıl aştığını, göstermeyi amaçlıyor.
Kazakistan Kültür ve Spor Bakanlığı, bu filmin ülkenin kıtlığı anlatan ilk filmi olduğunu bildirdi. Filmin tanıtımı için bakanlık, “Kazakistan Sinema Günleri” kapsamında yurt içinde ve yurt dışında göstermeye ve bilgi desteği vermeye hazır.
Kazakistan'da Siyasi Baskı, Sürgün ve Açlık Kurbanlarını Anma Günü: Umıtpaymız, Keşirmeymiz!
Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz!
31 Mayıs, Kazakistan tarihinin en trajik sayfalarından biri olan Siyasi Baskı Kurbanlarını Anma Günü olarak anılmaktadır. Stalin Rejimi'nde şehit edilen, çoğunluğu Kazak aydınlarının kemiğini oluşturan şairler, filozoflar, politikacılar olan yaklaşık 4 milyon Kazak kandaşımızı, siyasi baskı ve kurbanlarını anma günüdür.
Komünist Ruslar tarafından Türklere yapılan en büyük zulümlerden birini de şüphesiz Kazak Bozkırında yaşayan Türkler gördü. Kazakistan halkı bugün ayrıca, 2 milyondan fazla insanın öldüğü ve 1 milyondan fazla kişinin cani Stalin'in ulusal politikaların bir sonucu olarak ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı 1920'lerin sonu ve 1930'ların başında Kazak topraklarında yaşanan kitlesel açlık kurbanlarını anmaktadır.
"Aşarşılıq" ya da "Açlık" olarak bilinen, komünist Rusya'nın Kazak Türklerine yapay kıtlıkla ilk soykırımı 1919'da başlamıştı ve 1922 yılının sonuna kadar devam etmişti.
Kazak halkına yapılan ikinci soykırım, sadece bir ay sürmesine rağmen en çok kayıp verdiğimiz soykırımlardan biriydi. 1932-1933 yıllarında yaklaşık 4 milyon Kazak Türkü can verdi.
Bu kitlesel kıtlığı, eşi görülmemiş bir politik baskı ve Kazak toplumu seçkinlerinin örgütlü soykırımı izledi. Binlerce insan siyasi nedenlerle mahkûm edildi ve bunların 25.000'i ölüm cezasına çarptırıldı. Kazakistan topraklarında, mahkumların yanı sıra tüm aile üyelerini gözaltında tutmak için korkunç koşulları olan 11 kamp kuruldu.
Yalnızca Kazakların baskıya maruz kalmadığı bu olaylar sırasında, Ahıskalı Türklerin de aralarında bulunduğu gruplardan 1,5 milyon insan özbeöz vatanlarından koparılarak Kazakistan'a zorla sürüldü. Kazak halkının yardım ve desteği sayesinde sürgündeki bu insanlar hayatta kalıp, yeni bir yaşam kurabildiler. Bütün bu olanlar, Sovyetler Birliği halkları üzerinde uygulanan trajik bir komünist deneyin sonucuydu.