Kılıçdaroğlu'ndan Ek Bütçe Eleştirisi: Cumhuriyet Tarihinde Böyle Bir Şey Görülmedi

TAKİP ET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Haymana Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşmasında konuştu.

Ankara'nın Haymana ilçesinde muhtarlar ve kanaat önderleriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tarımda planlamanın önemine işaret etti.

Tarımda planlama yaparsa ne kadar ekim ve ne kadar tüketim yapılacağının öngörülebileceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Elektrik fiyatlarının yüksek olduğunu biliyorum ve çiftçinin desteklenmesi gerektiğini de biliyorum. Tarım kanununa göre 2016 yılından bu yana 273 milyar lira çiftçilere ödenmesi gereken para ödenmedi. Alacağınız var" dedi.

"Gençler Kırsal Uzaklaşıyor"

Gençlerin kırsal bölgelerden uzaklaştığını belirten Kılıçdaroğlu, "Gençlerin kırsalda kalması için özel politikalar gerçekleştirmeniz lazım. 'Eğer sen kırsalda kalırsan çalışıyorsan senin sosyal güvenlik primini ben ödeyeceğim' demesi lazım. O zaman kkalacaktır. Şehrin varoşlarında ne yapacak bu insan? Kırsalda kalacak o zaman, çalışacak ve hakkını alacak. Daha buna benzer pek çok uygulamayı hayata geçirebiliriz, bundan emin olmanızı isterim" dedi.

Bedava Elektrik Projesi Hatay, Mersin ve Adana'da Hayata Geçirilecek

Tarım gigortası kanununun (TARSİM) değiştirileceğini belirten Kılıçdaroğlu "Masa başında kanun yazılmaz. Sorunu yaşayanı dinleyeceksin, öyle yazacaksın" dedi. İktidara geldiklerinde çiftçilerin kredilerinin faizlerini sıfırlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Güneş enerjisi santrallerini kuracağız. Zor mu? Hayır, imkan var. Petrol, doğal gaz, kömür getiriyorsun, enerji elde etmek için. Hepsi ithal. Allah'ın Güneş'i bedava kardeşim. Allah'ın Güneş'i dururken el aleme para yediriyorsun" diye konuştu. Kılıçdaroğlu bu projeyi Hatay, Mersin ve Adana Büyükşehir Belediyeleri tarafından hayata geçirileceğini duyurdu.

Ek Bütçe Üzerinden İsraf Eleştirisi

Hükümeti israf üzerinden eleştiren Kılıçdaroğlu, "Dindar geçiniyoruz ama israf yapana destek veriyoruz. Nasıl yapıyoruz bunu? Bakanlıkların çoğu kiralık binalarda. Düne kadar böyle değildi. Şimdi yapıyor birisi büyük binalar, devlete diyor ki 'Gel buraya sana kiraya vereyim'. Niçin? İsrafın bu kadar büyük olduğu yerde dikiş tutmaz. Yılbaşında bütçe yaptılar, yılın ortası oldu bütçedeki rakamların tamamı bitti. Şimdi yılın ortasında ikinci bütçe yapıyorlar. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey hiç görülmedi. Hiç görülmedi, ilk kez oluyor" diye konuştu.
 
Belediye Meclis toplantılarına muhtarların katılma ve oy kullanma hakları olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, sosyal yardımların da muhtarlar aracılığıyla yapılması gerektiğini söyledi.

"Türkiye Sıradan Bir Ülke Değildir"

"Bu topraklar şehit kanlarıyla sulandı" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye, bölgesinde de dünyada da itibarlı bir ülke olmak zorundadır. Dış politika bu bağlamda çok önemlidir. Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır. Eğer dışarıya karşı sözü dinlenen bir ülke değilse, dışarıda 'Nasıl olsa burası Türkiye, önemli değil. Bugün söylerler yarın vazgeçerler' gibi bir algı oluşturursanız bu ülkenin tarihine ihanet etmiş olursunuz. Bu ülkenin tarihi sıradan bir tarih değildir. Milli Kurtuluş Savaşı'nın verildiği bu topraklar da sıradan topraklar değildir. Zira Milli Kurtuluş Savaşı'nı verdikten sonra bütün İslam dünyasının kurtuluş savaşı verdiğini görüyoruz. Fas'tan Tunus'tan Cezayir'e... Biz Cumhuriyet'i kurduk sonra o devletlerin tamamı Cumhuriyet oldular. Dolayısıyla biz kararlarımızla mazlum milletlere örnek olan bir devletiz. Bizi hep örnek aldılar"  ifadelerini kullandı. 

"Bizim verdiğimiz milli kurtuluş savaşından sonra bütün dünya bize saygı duydu. O nedenle İngiltere Başbakanı 'Mustafa Kemal gibi yüz yılda bir kez yetişir o da Türklere nasip oldu' der. Tarih budur. Bir politikacı dış politika ile ilgili konuşurken boğazında dokuz düğüm olduğunu unutmamalı. Söylediği lafın nereye gideceğini iyi bilmeli. İç politikada olduğu gibi yüksek perdeden asla atmamalı. 'Ey Suriye ben geliyorum'. 'Ey Yunanistan ben geliyorum'. Bu iş konuşarak olmaz ki.

Yunanistan ve Ege Adaları Meselesi

Geliyorsan gideceksin. Rahmetli Ecevit ile Erbakan çıkıp 'Ey Yunanistan biz Kıbrıs'a geliyoruz' dediler mi? Demediler. Ama bir sabah rahmetli Ecevit Başbakanlık merdivenlerinde açıklama yaptı: 'Şu saatten itibaren Kıbrıs'ta birliklerimiz Kıbrıs Türklerinin hakkını korumak için Kıbrıs'a çıktılar' dedi.

Bu davranış mı doğru, bugün yapılan davranış mı doğru? Türkiye sıradan bir devlet değildir! 18 ada işgal edildiğinde, Lozan'a göre silahlanmaması gereken adalar silahlandırılırken ben 2017 yılında grup toplantısında 'Arkadaş niye bir laf söylemiyorsun?' diye sorduğumda kimsenin gıkı çıkmadı. Şimdi 'Niye silahlandırdınız?' Sen neredeydin kardeşim?

Erdoğan'a Dış Politika Eleştirileri

'Ben burada oldukça papazı asla teslim etmem' deyip sonrasında papazı teslim edersiniz bu o kişinin itibarıyla ilgili bir olay olmaktan çıkar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin itibarı olarak ortaya çıkar. Sözü dinlenmeyen ve ağırlığı olmayan bir devlet olarak ortaya çıkar. Çünkü konuşan kişi devlet adına konuşuyor. Aynı şey bugün iki ülkenin NATO'ya girişiyle ilgili. 'Başta kaldığım sürece asla giremezler' dedi. E ne oldu? Gittin, bastın imzayı çıktın geldin. Peki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ağırlığı nerede? Ciddiye alınır mı artık Türkiye Cumhuriyeti? Türkiye böyle bir yönetimi hak etmiyor. 33 askerimizi şehit eden Rusya'ydı, biz koşa koşa gittik Putin'den özür dilemeye. Yahu senin orda ne işin var kardeşim?

Yarın sandığa gideceksiniz. Tek istediğim bir şey var. Elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu öyle kullanın. Çünkü bu memleket hepimizin memleketi. Hepimiz ülkemizi seviyoruz." 

Suriyeliler Meselesi

Suriye'yle kavga ettik, ne oldu? 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye'ye geldi. Ne olacak şimdi bunların hali? Ben size söyleyeyim. Allah'ın izniyle hepsini kendi iradeleriyle Suriye'ye göndereceğiz. Nasıl göndereceğiz? Oturacağız Suriye yönetimiyle anlaşacağız. Onların can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Onların yolunu, okulunu, köprüsünü yapacağız. Avrupa Birliği fonlarından bizim müteahhitler yapacak. Gaziantepli işadamlarının orada fabrikaları vardı, gidin onları çalıştırın. İşi var, okulu var, evi var, yolu var. Her şeyi var. Burada niye sefalet içinde yaşasın? Hepsi gider. Bunu Avrupalılarla da görüştüm. Onlara da söyledim. Aksi halde ciddi sorunlar çıkar. Sorunların büyüklüğünü görmek istiyorsanız arada bir Şanlıurfa'ya kulak kabartın. Felaket bir tablo, dokumuz değişiyor. Kilis'te Suriyeliler Türkleri geçmiş, millet Türkçeyi unutacak. Bunları çözmenin yolu akıl, mantık, irfandır. Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yok. Yeter ki devleti yöneten kişi kendisini zengin etme derdine düşmesin."

kemal kılıçdaroğlu ek bütçe eleştirisi cumhuriyet tarihinde böyle bir şey görülmedi israf