Kılıçdaroğlu: Vatandaşlarımızın Kanı Bu İktidarın Elindedir, 30 Binden Fazla İnsan Hayatını Kaybetti Bir Kişi Bile İstifa Etmedi

TAKİP ET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

 

"Milletvekili ekiplerimiz depremin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgesinde. Başta büyükşehirler olmak üzere bütün belediyelerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, gönüllerimimiz orada. Hepsi özveri ile çalışıyorlar. Ancak gördüklerimi unutamıyorum, gecelerdir uyumak mümkün değil.

Devlet Nerede Diye Haykıranları Duydum

Dehşet içindeyim, bir üzülüyorum bir öfkeleniyorum, duygularım karmakarışık. Emin olun buları büyük bir samimiyet ile anlatıyorum. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş annelere sarıldım. Ölmüş evladının cenazesini bekleyen babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan, çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim. Bir vinç gelsin diye yıkıntı başında soğuktan titreyenleri gördüm, onlarla birlikte üşüdüm. Devlet nerede diye haykıranları duydum, her gittiğim bölgede. Bunlar kulaklarımdan silinmiyor. Bunu bilmenizi isterim. Bu milleti devlet nerede diye sordurttular. 'Yerli ve milli'den devlet nerede noktasına geldik. Devlet nerede cümlesinin ayrıntılarını aktarayım size. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, denetimsizlik, yıkım, çöküş, liyakatsızlık, rüşvet her türlü değerden kopma, yağma hırsızlık... Devlet nerede sorusu bunları akla getiriroyr. Açıkça söylüyorum, vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Başkanlık sistemini getirdin tek adam rejimi devleti felç etti. Gördük, tek adam rejimi karar marar alamıyor. Bunu bir kere görmedik, defalarca gördük. Devlet yönetilmiyor, devlet yok ediliyor. Hiç kimse unutmasın, bu yaşadıklarımızın baş sorumlusu tek adamdır ve onun bu ülkeye dayattığı rejimdir.

Askeri Kışlada Özellikle Beklettiler

Gördüğüm tablo, asla koordine olamadılar. En kritik saatlerde geç kaldılar, en kritik saatler ilk 12 saat, ilk 24 saat hadi bilemedin ilk 48 saat. İnsanlarımız donarak öldüler. İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üstüne taşırız diye, sorumluluk almayız diye özel bir çaba harcadılar. Bunu düşünmeye başladılar, beceriksizlikle 10 binlerce insanımızın canına mal oldu. İnsanlarımız enkaz altında inlerken kahraman ve eğitimli Mehmetçiğimiz kışlalarında bekletildi. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. Asker bu konuda deneyimli, birikimli, ilk 12 saat içerisinde sorunları çözecek kapasiteye sahip ama askeri kışlalarında özellikle beklettiler. Durumun vahameti ortaya çıkınca zaten olmayan akli melekelerini tümüyle kaybettiler.

Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine olduğu alan sosyal medyaydı. Sosyal medyaya yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Bizim ekipler VPN üzerinden harekete geçtiler ama gelen taleplerin yüzde 60'ı kesildi. Soru soran gençler, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Vatandaşlarımızın önünden mikrofonları çektiler. Onlara göre senin kader planında molozlar var.

Vitaminsiz Goebbels

Tüm bunlar yetmedi İletişim Başkanlığı'nı devreye soktular. En çok takipçili hesapları satın aldılar. Reklam kampayasına başlatılar 'asrın felaketi'ni devreye soktular. Belgesel sesiyle kendilerini aklamaya başladılar, efektli video servis ettiler. Akıllarını kaybettiler. Hata üstüne hata yaptılar, hemen videoyu geri çektiler.

Aslında biz bu İletişim Başkanlığı'nı daha önce de izlemiştik. Bu vitaminsiz Goebbels bunu daha önce de yapmıştı. Türkiye Yüzyılı dediler, asrın felaketini konuşuyorlar. İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa, yeni bir kavram servis etmeye başlıyor. Yaptıkları PR acizliklerini normalleştirme çabasıdır.

Artık yetti, milletin canına tak etti. Asrın felaketi demiş Beyefendi. Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir. Açıkça söylemek gerekirse Erdoğan'dır. Asrın tedbirsizliğidir, asrın beceriksizliğidir. 84 milyar dolarlık bir hasardan söz ediyorlar. Bir kişi bile istifa etmedi, bu nasıl bir sorumsuzluktur. 30 binin üzerinde kişi hayatını kaybediyor, bir tek kişi benim vicdanım var diyip istifa etmiyor. Akıl mantık alacak şey değil. Açıkça söylüyorum, rüşvet ve yandaş politikalarının affı olmaz. Rantçıları torba yasalarla ödüllendirenler vicdan azabı çekmiyor. Size kim izin verdi? Kim denetlemeyin talimatı verdi. O imzaları kim attı hepsi çıkacak.

Üniversiteleri Açın

Halkıma söz veriyorum asla ve asla yakalarını bırakmayacağım, hesabını soracağım. Bu benim boynumun borcu olacak. Akılsız bir sürü işe devam ettiler. Kurtarmadaki yetmedi şimdi de üniverise öğremcilerimizin yurtlarına göz diktiler. Derhal üniversiteleri açın. Yurtları açın zaten doğrub düzgün yurt yok. Büyükşehirlerimize gelenlerin tamamının sorununu çözeceğim.

"Seçimler Zamanında Olacak"

Seçimi ertelemeye çalışıyorlar. Halkıma sesleniyorum seçimler zamanında olacak. Yasalar ve yasaların oluşturduğu kurumlar çok iyi bilsin seçimler zamanında olacak. Madde çok açık. TBMM'de de YSK'da da seçim erteleme diye bir şey yoktur. Söylüyorum aklınızdan bile geçirmeyin. YSK böyle bir talebi dile getirirse demokrasiye darbe talebi olur. Erdoğan çıkmış bana bir yıl daha verin mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke sana tam 20 yıl verdi, artık bu saatten sonra 1 yıl değil 1 saat bile veremez.

Deprem bu beceriksiz sistemin de yıkılışıdır. Türkiye'nin büyük bir değişme ihtiyacı var. Bu beceriksiz iktidarı biz değiştireceğiz. Değişmesi gereken bir zihniyet var, zihniyeti değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir. Hangi yandaşın hangi ihaleden pay koparacağının hesabı sorulmalıdır. İnanın bu iktidar değişimin temel taşları olacaktır, iktidarı değiştirmek ama zihniyeti değiştirmek. Şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz, imar affı asla talep edilmeyecek. Ahlakımıza viczdanımıza yeniden kavuşacağız. Yatırım taahhütleri alıyoruz, çok sayıda yatırımcı kapıda bekliyor. Sorun şu, para var ama dürüst insan yok. Dürüst ekipler, dürüst siyaset bu ülkeyi hızla toparlar.

Bu değişimle net bir çizgi çizeceğiz artık. Vaadettiğim değişimle yeni bir çizgi çizmek zorundayız. Halkımıza mezar olan çürük rant düzeni bi yana temiz ve refah bir yana. Herkes tarafını buna göre seçsin çünkü kaybedecek bir dakikamız bile yok."

kılıçdaroğlu deprem istifa erdoğan seçimler