Kırım Tatar Teşkilatlarından Boykot Çağrısı

TAKİP ET

Rusya, 1 Temmuz'da sandık başına giderek Putin'in arzuladığı çağ dışı anayasayı oylayacak

Rusya, 1 Temmuz'da sandık başına giderek Putin'in arzuladığı çağ dışı anayasayı oylayacak. 22 Nisan'da gerçekleştirilmesi planlanırken Çin Virüsü pandemisi nedeniyle 1 Temmuz'a ertelenen referandumda ret sonucu çıkmasına imkansız gözüyle bakılıyor. İnsan haklarını ve uluslararası hukuku yok sayan yeni anayasanın oylanacağı referanduma ilişkin Kırım Tatar Teşkilatları Platformu bir bildiri yayımladı. Türkiye’de faaliyet gösteren 56 Kırım Tatar teşkilatı ile uluslararası faaliyet gösteren Bağımsız İdil-Ural Teşkilatının imzaladığı ve "Kırım Tatar halkı Rusya egemenliğini asla kabul etmemiş ve etmeyecek bir halk olarak Kırım’da hukuk ve kanundışı olarak yapılacak bu sözde halkoylamasını boykot edecektir" denilen metinde 'bütün onurlu kardeş halklar' referandumu boykot etmeye davet edildi. Platform tarafından "Rusya Federasyonu Anayasasında Yapılacak Değişiklikler Hakkında" başlığıyla yayımlanan metin şöyle: "Kırım Tatarları, tarihlerinden aldıkları tecrübe ile 27 Şubat 2014 yılında vatanları Kırım’ın Rusya Federasyonu tarafından hukuksuzca işgalini tanımadıklarını ve Rusya Federasyonunun egemenliğini asla kabul etmeyeceklerini bütün dünyaya ilan etmiştir. Vatan’da yaşayan kardeşlerinin bu kararı dünyanın pek çok ülkesine dağılmış Kırım Tatar diasporası tarafından da kabul edilmiş ve işgale karşı insan hakları, demokrasi, hukuk ve adalet ilkelerine bağlı kalınarak mücadeleye başlamıştır. Kırım Tatar halkının bu onurlu ve tüm dünya tarafından saygı ile karşılanan kararı, Kırım’ın ilk kez 1783 yılında Rusya tarafından işgalinden bu yana yaşadığı büyük acılar ve felâketlerden edinilen tecrübeye dayanmaktadır. Halkımız, iki asrı aşan bu işgal devirlerinden Rusya devletinin işgal altına aldığı topraklarda Rus olmayan diğer milletlere, halklara, etnik ve dinî unsurlara gerçekte hayat hakkı tanımadığını uğradığı sürgünler, katliamlar, baskı ve eritme siyasetleri sonucunda çok acı ve açık bir şekilde öğrenerek millî benliğine silinmez bir şekilde işlemiştir. Kırım’ın işgalinden altı yılı aşkın bir süre geçmesinden sonra Kremlin yönetiminin 1 Temmuz 2020 tarihinde son aşama olarak halkoylamasına sunacağı Rusya Federasyonu Anayasası’nda değişiklik tasarısı Kırım Tatarlarının Rus hegemonyasına direnmesinin ne denli doğru ve haklı bir karar ve eylem olduğunun ispatıdır. Bugünden sonuçları belli olan sözde halkoylaması sonucunda Rusya Federasyonunun yürürlüğe girecek yeni anayasası ile “Rusya kanunları uluslararası sözleşmelerden üstün tutularak” esasen ne Rus halkının ne de Rus olmayan diğer halkların ve dahi Rusya Federasyonu ile ilişkili olan diğer devlet, kamu ve özel hukuk tüzelkişileri ve bireylerin hukukî güvencesi kalmayacak; gerek Rusya Federasyonu vatandaşı gerekse Rusya Federasyonu ile her türlü medenî, ticarî ve sair ilişkisi olan devletler dahil diğer ülke vatandaşı kamu ve özel kişi ve kuruluşların hak arama, adil yargılanma ve sair temel hak ve özgürlükleri Rus kanunlarının ve yargısının hüküm ve insafına bırakılmış olacaktır. Bu uluslararası hukuk düzeninin ve hususen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin çok açık bir ihlalidir. En az bunun kadar ve bizler için daha da önemlisi, anayasa değişiklik tasarısında yer alan “Rusya Federasyonu topraklarında, devlet kurucu halkın dili olan Rusça devlet dilidir. Rus halkı devlet kurucu bir halk olduğu gibi, Rusya Federasyonunun ortak hukuka sahip halklarının çok milletli ittifakına dahildir.” düzenlemesidir. Gerek değişiklik tasarında yer alan başkaca hükümler, gerekse Rusya Federasyonunda özellikle anadil konusunda geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren kanunlarla birlikte değerlendirildiğinde bu madde esasen Rusya Federasyonunda yaşayan ve Rus olmayan bütün milletler, halklar, etnik ve dinî unsurların varlığına son verme amaçlı bir düzenlemedir. Rus olmayan halkların varlığını sürdürmeleri için gerekeli olan her türlü kamusal ve özel hizmet ve ihtiyacın karşılanmaması için dayanak olacak bu madde, uluslararası hukukun güvence altına almış olduğu milletlerin, yerli halklar ve etnik toplulukların hayat hakkını yok edecek niteliktedir. Bu, kuruluşu itibariyle bir Federasyon olan Rusya devletinin kendi kuruluş felsefesinden, federatif yapı mantığından ve sözleşmelerinden ayrılarak ırkçı bir devlet yapısına büründüğünün delilidir. Kırım Tatar halkı Rusya egemenliğini asla kabul etmemiş ve etmeyecek bir halk olarak Kırım’da hukuk ve kanundışı olarak yapılacak bu sözde halkoylamasını boykot edecektir. Bu itibarla, Rusya Federasyonunda yaşayan bütün onurlu kardeş halkları kendi varlıklarına son verecek bu anayasa değişikliği halkoylamasını boykota; insan hakları, demokrasi, hukuk ve adalete saygılı Rus dostlarımızı da boykota katılmaya davet ediyoruz."

Anayasa Referandumu kırım tatar teşkilatları platformu rusya federasyonu Vladimir Putin