Koca: Asistan Hekimlerin 36 Saat Çalıştığı Maalesef Gerçek

TAKİP ET

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada Dr. Rümeysa Şen'in vefatına değindi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklama şu şekilde:

"Hepimizi derinden etkileyen bir olay yaşadık. Dr. Rümeysa Şen, mesleğine, bütün zorluklarına rağmen bağlı, hayatının baharında bir arkadaşımızdı. Geçtiğimiz Cumartesi günü kendisini bir trafik kazasında kaybettik. Kaza dramatikti. Hepimizi sarstı. Olay, Ankara Şehir Hastanesi'nde görev yapan bu gencecik hekimin nöbetini tamamlayıp, hastaneden ayrılmasından iki saat kadar sonra, evine dönerken meydana geldi. Annesinin şöyle dediğini öğrendik: 'Kahvaltıyı hazırlamıştım, onu bekliyorduk.' Bu acıyı bana en derinden hissettiren, anne yüreğinden gelen bu söz oldu. Rümeysa o kahvaltı sofrasına oturamadı. Dr. Rümeysa'lar kolay yetişmiyor. Bir hekim binlerce insan arasından çıkıyor. Bir hekimin kaybı hepimiz için büyük kayıptır.

Sağlık Camiamızın Başı Sağ Olsun

Böylesine dramatik bir olayın içimizde yol açtığı duyguları kelimeler ifade edemez. Sevgili Rümeysa'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesinin, ablasız bir hayatı hayal bile edemeyen kız kardeşinin, çalışma arkadaşlarının başı sağ olsun. Sağlık camiamızın başı sağ olsun.

Bazı Kliniklerde Doktorların 36 Saat Çalıştığı Durumlar Maalesef Gerçektir

Dramatik olaylarda birtakım yanlış bilgilerin, kasıt bile söz konusu olmadan, doğru bilgilermiş gibi yayılması olağandır. Bir noktaya açıklık getirmek, konuyu ele almak istiyorum. Bazı kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalıştığı durumlar olduğu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadaşımızın kazadan önce 36 saat çalıştığı şeklindeki bilgi ise yanlıştır. Arkadaşımız günlük mesainin ardından nöbet tutmuş, sabah hastaneden ayrılmıştır. Olay özelinde doğru bilgi budur. Ama bu bilgi bizleri uzun çalışma saatleri gerçeğinden uzak tutmaz. Hemen belirtmek istiyorum ki, biz değil 36 saat, 24 saate varan bir çalışma süresini de insani bulmuyoruz. Sağlık Bakanı olarak bu netlikte konuşmamın dayanağını açıklayacağım.

Bu Eski Bir Sorun

Uzun mesailer, yoğun nöbetler asistan hekimlerimizin muzdarip olduğu eski bir sorundur. Bakanlığımızın uygulama ile ilgili yönetmeliği ise tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. Maddesinde şu kural vardır: 'Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenir.' Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 41. Maddesinde 'Gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilmez' denmektedir. Bu madde ve devamında, başhekimler dinlenme süreleri konusunda ayrıca hassas olmaya teşvik edilmektedir. Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalışma süreleri kabul edilemez. Kaldı ki, hekimlik ancak dingin bir zihin ve ruh haliyle icra edilebilecek bir meslektir. Arada en az iki gün olmadan tutulan nöbet, sağlıklı bir uygulama olamaz. Fakat yönetmeliklere uymayan, çeşitli faktörlere dayalı uygulamalara gidilmektedir. Bunlara da değineceğim. 36 saatin, 24 saatin ne demek olduğunu asistan olduğum yıllardan ben de biliyorum. Benim hocalarım da aynı şekilde asistanlık yıllarında 24 saat, 36 saat ter dökmüşlerdi. Zamanla bu uygulamalara meslek disiplinin, hatta hekimlik özverisinin bir tür eğitimi gözüyle de bakılır olmuş. İhtiyaçlar, mecburiyetlere yol açmış.

Değişmesi Gereken Çok Şey Var

2021 yılındayız. Değişmesi gereken, yapılması gereken çok şey var. Öncelikle adil uygulamanın takipçisi olacağız. Sevindirici bir gelişmeyi yeri gelmişken paylaşmalıyım: Birçok tıp fakültesi, nöbetlerin yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi için harekete geçti. Tıp fakültelerinden bir kısmının kendiliğinden aldığı bu karar inanıyorum ki yaygınlık kazanacak. Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici konumda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar aynı hassasiyeti gösterecekler. Mesleğimizde hocalarımıza ve kıdemlilerimize saygı, etik bir şarttır. Çünkü tıp kitabı okuyarak hekim olunmaz, hekimlik usta hekimlerin gözetiminde öğrenilir. Bu durum doğal olarak bir ast-üst ilişkisi oluşturur. Bu ilişkinin arkadaşça bir boyut kazanabildiğini tecrübelerimizle biliyoruz. Çalışma ortamının stresini azaltmak, çalışma sürelerinde ise gençlerin önerisini biraz da geleceğe saklamak bu arkadaşça ilişkiye bağlı. Nöbetler konusunda karar vericileri zorlayan realiteler, mecburiyetler olduğunu kabul ediyorum. Vereceğim bilgiler de bunu kanıtlıyor.

Bir Hekime 457 Kişi Düşmesi Çok Ağır Bir İş Yükü Demektir

Türkiye'de toplam hekim sayısı 185 bin 840, toplam hemşire sayısı 232 bin 548'dir. Hekimlerin 101 bin 198'i Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda görevlidir. Toplam hekim sayısını ülke nüfusuna oranladığınızda bir hekime 457 kişi düşmektedir. 457 sayısı on yıl kadar önce 575'ti. Gelişme ne olursa olsun, bugün bir hekime 457 kişi düşüyor olması çok ağır bir iş yükü demektir. Bakanlığım döneminde, uzman hekim ihtiyacını karşılamak amacıyla önemli bir adım atılmış, uzmanlık eğitimine başlayan hekim sayısı 7 binden 11 bine çıkarılmıştır. Sayıyı artırmak için nitelikli eğitim kliniklerinin sayısını artırma çabası içindeyiz. Hekim başına düşen kişi sayısını makul düzeylere indirmemiz, çalışma sürelerini azaltmamız mesleğine girecek gençlerin önünü açmamıza da bağlıdır. Aile Hekimliği sisteminin güçlendirilmesi iyileştirme çabalarının bir parçasıdır. Şiddet, başta hekimler olmak üzere, sağlık çalışanlarının hayati sorunlarından biridir. Fiziki veya sözlü saldırı dışında kalan kimi faktörlerin şiddetin görünmeyen bileşenleri arasında yer aldığını ise son derece iyi biliyorum."

Koca Asistan Hekimlerin 36 Saat Çalıştığı Maalesef Gerçek