Kral Charles'ın Ölen Kişilerin Mal Varlıklarına El Koyduğu Ortaya Çıktı
İngiltere Kralı 3. Charles hakkında ortaya yeni bir iddia atıldı. İngiliz The Guardian gazetesi, Kral Charles'ın ölen binlerce kişinin varlıklarını mirasına aktardığını ortaya çıkardı.
Kraliçe Elizabeth'in ölümü üzerine 8 Eylül 2022'de tahta çıkan ve 6 Mayıs'ta Westminster Abbey'de düzenlenen törenle taç giyen Kral Charles'ın ölen vatandaşların mal varlıklarını kendi karı için kullandığı ortaya çıktı.
The Guardian'ın haberine göre Kral Charles ülkenin kuzeybatısında ölen binlerce kişinin varlıklarına el koyarak servetini genişletiyor. Lancaster Dükalığı'nın belgelerine ulaşan gazeteye göre; feodal zamanlardan kalan sistem sayesinde, Kral Charles geride vasiyet bırakmayan veya varisi olmayan kişilere ait “bona vacantia” olarak bilinen mali varlıklara el koyabiliyor.
Bu sayede, Kral Charles'ın binlerce insanın ölümünden kazanç sağladığı ortaya çıktı. Bu insanların varlıklarının aynı zamanda ticari bir emlak imparatorluğu yaratmak için kullanıldığı belirtildi.
Lancaster Dükalığı adlı toprak ve konut kurumunun son yıllarda on milyonlarca sterlin topladığı ortaya çıktı. Ancak kurum, son 10 yılda elde edilen 60 milyon sterlinin vergiler hariç kısmını derneklere bağışladığını savundu.
Kral Charles, 26 Milyon Sterlin Aldı
The Guardian gazetesi ise bunun doğru olmadığını, belgelere göre elde edilen milyonlarca sterlinin gizlice Kral'ın mülklerinin geliştirilerek kiralanması için harcandığını aktardı.
Elde edilen belgelere göre, Kral Charles, annesi Kraliçe Elizabeth'in ölümünün ardından miras kalan Lancaster Dükalığı’ndan 26 milyon sterlin aldı.
Ölenler, Harap Olmuş Mülklerde ya da Sosyal Konutlarda Yaşıyordu
The Guardian gazetesi Preston, Manchester, Burnley, Blackburn, Liverpool, Ulverston ve Oldham gibi yerlerde öldükten sonra paraları Kral Charles'ın mirasına aktarılan düzinelerce insan tespit etti.
Birçoğu geride bıraktıkları parayla tezat oluşturan harap olmuş mülklerde ya da sosyal konutlarda yaşıyordu.
'Ahlak Dışı'
Ölen kişilerin yakınları, bu uygulamayı "iğrenç", "şok edici" ve "ahlak dışı" olarak nitelendirdi. Buckingham Sarayı ise konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti.