Kürtçü Terör Örgütü PKK Yandaşlarından Öğrenciye Tehdit
Kürtçü Terör Örgütü PKK yandaşları, bir üniversite öğrencisini tehdit etti.
Boğaziçi Üniversitesinde okuyan vatansever öğrencilerden biri, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla okuldaki PKK yandaşlarının eylemlerine tepki gösterdi.
Öğrencinin Boğaziçi Üniversitesinin terör örgütüne peşkeş çekilmesine karşı çıktığı paylaşımına ilgili üniversitede öğrenim gören bir terör yandaşı tehditle cevap verdi. Özlem Damla adındaki PKK yandaşı, "Boğaziçi neymiş öğrenmek istiyorsan sakın bu paylaşımı silme. Birkaç üst dönemine sor, senin gibilerin sonu ne olmuş, anlatsınlar," sözleriyle vatansever öğrenciye tehditler savurdu.
Vatansever öğrenciyi tehdit eden terör yandaşının, Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu Başkanı olduğu öğrenildi. Paylaşımların yayılması üzerine Özlem Damla, hesabını kapattı.
Boğaziçi Türk Araştırmaları Topluluğu, tehdite maruz kalan öğrenciye destek oldu. Topluluğun Twitter sayfasından yapılan açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciği Kurulu Başkanı aşağıdaki görselde de görüldüğü gibi okulumuzda eğitim gören bir arkadaşımızı tehdit etmiştir. Arkadaşımızın yanında olduğumuzu ve gerekli yaptırımlar uygulanana kadar konunun takipçisi olacağımızı bildiririz.” ifadelerine yer verildi.
Ne Olmuştu?
AKP'nin Kürtçü Terör Örgütü ile yürüttüğü "Çözüm Süreci" esnasında okulda öğrenci kimliğiyle yuvalanan Kürtçü teröristler, kampüste PKK paçavraları ve teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarını asmaya başlamıştı.
Okul öğrencisi Türk milliyetçisi öğrencilerin ihbarlarına ve uyarılarına rağmen gerekli güvenlik tedbirleri alınmamış ve bölücü faaliyetler sürmeye devam etmişti. Kürtçülerin Türk milliyetçisi öğrencileri tehdit etmesine hiçbir şekilde tedbir alınmamıştı.
Ülkemizin hemen hemen her üniversitesinde yuvalanan teröristler; Boğaziçi, ODTÜ, Hacettepe, Marmara ve Ege gibi önde gelen üniversitelerde dağa terörist topluyor, okul meydanlarında PKK ve bebek katili Öcalan'ın boy boy posterlerini sergiliyorlardı.
Hacettepe Üniversitesi, Beytepe Kampüsü, 24 Mart 2015
Boğaziçi Üniversitesi, Uçaksavar Kampüsü, 27 Kasım 2015
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Çözüm Süreci
Teröristlerle mücadelede yalnız bırakılan vatansever gençler, güvenlik güçlerininin hiçbir desteği olmadan yalnız ve mert bir şekilde Kürtçü Terör Örgütü mensuplarına karşı adeta savaş veriyordu.
Tarih Okurken Tarih Yazan Yiğit: Fırat Çakıroğlu
Çözüm sürecinde PKK ile mücadele eden gençlerden biri olan Ege Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Fırat Çakıroğlu, okulda gerçekleştirilen bir protestoda "Devlet iradesi diye bir şey Ege Üniversitesi'nde hiçbir şekilde yoktur. Bu teröristlerle mücadele etmek kolluk kuvvetlerinin asli görevidir. Onlar bu görevi yerine getirmedikleri için biz vicdani görev olarak bunu kendimize şart koştuk," ifadelerini kullanmıştı.
20 Şubat 2015 tarihinde üniversite kampüsünde PKK'lı sözde öğrencilerin başını çektiği bir grubun azgın eylemlerine karşı Çakıroğlu'nun da aralarında bulunduğu Türk milliyetçisi öğrencilerin tepki göstermesi üzerine büyük bir kavga çıktı. İlerleyen tarihlerde yargı sürecinin ilerlemesiyle öğrenildiği şekilde terör örgütünün hedefindeki Çakıroğlu, kavga esnasında bilinçli bir şekilde pusu kurulan bölgeye çekildi. Burada terör örgütü mensuplarının bıçaklı saldırısına uğrayan Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun örgütün suikast eğitimi verdiği Nurullah Semo isimli teröristin bıçak darbesi neticesinde atar damarı kesildi.
Olaydan sonra kampüse çağrılan ambulansların uzun süre gecikmesi, milliyetçi öğrencilerin taleplerine rağmen bölgede bulunan polislerin kan kaybı yaşayan, ağır yaralı Çakıroğlu'nu polis aracına almaması ise Türk milliyetçileri tarafından asla unutulmadı. Bir diğer detay ise polisin Çakıroğlu'na ve diğer milliyetçi öğrencilere bu muameleyi sergilediği esnada PKK'lı sözde öğrencileri araçlarına alarak hastanelere taşımasıydı.
Gecikmeli olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan Fırat Yılmaz Çakıroğlu, burada geciken müdahale ve yaşadığı kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetti.
Siyaset ve basın, Çakıroğlu'nun şehadetini aradan geçen yıllar boyunca 'karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası' olarak servis etmeye devam ederken 880 gün süren yargı süreci, terörist Semo'nun terör örgütü üyesi olduğuna ve kasıtlı bir cinayet işlediğine hükmetti. Eli kanlı terörist, bu doğrultuda terör örgütü mensubiyetinden 15 yıl, kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.