Mafya ile Siyasetin Hesaplaşması: Azdan Az, Çoktan Çok

Türkiye, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in AKP iktidarıyla hesaplaştığı video serisiyle çalkalanırken iddialara göre mafya ile siyasetin kesişiminde yer alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker'e cevaben galiz açıklamalar yaptı.

TRT Haber'e konuk olan İçişleri Bakanı Soylu'nun, bir zamanlar AKP için meydanlarda miting düzenleyen organize suç örgütü lideri Sedat Peker'e yönelik açıklamalarından satır başları şöyle:

Peker'e FETÖ İması

Bataklık Operasyonu'nda iki baron yakalandı. Çetin Gören'in resmini koyun arkadaşlar. Yanındaki kim? Bataklık Operasyonu'nun içinde FETÖ var ve buna ulaştık. Biraz önce resmi çıkanlar da var.

Çetin Gören'in nasıl bir baron olduğunu anlatırsam yer yerinden oynar. Bunu biz yakaladık.

"Karısının iç çamaşırına sığındı"

1. ve 2. videoyu izledim. Hedef Türk Devleti. Namussuz, alçak. Azdan az, çoktan çok.

Yok kızıma şöyle yaptılar, böyle yaptılar. Türk polisi ne yapacağını iyi bilir. Karısının iç çamaşırına sığınan acizler, edepsiz.

Burada uluslararası operasyon var, çok net bir şekilde ifade ettim az önce. Bu devlet, suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı en iyi bilen anlayışa sahiptir. Alır, getirir, adalete teslim ederim. Bu bir operasyondur, operasyon devam ediyor.

Bunlarla mücadele etmek bizim namusumuzdur. Bunları silmek ve süpürmek de namusumuzdur. Bu ülkede mafyalara hayat hakkı tanımayız.

Bununla (Sedat Peker) ilgili dosyada Köfteci Yusuf'a çökmeye çalıştıklarına dair videolar, görüntüler, tehditler var. Vekillerimiz geldi, baktık ve başlattık. İzmir'de de var, İstanbul'da da var. Operasyona döndüren benim bunları.

Ben uzun zamandır organize suç örgütü liderinin hedefindeyim. Benimle temas edebilmiş mi kimse? Ben herkesin hedefindeyim. Bana normal vatandaş ulaşır sokakta. Şehit ailelerinin her zaman emrindeyim. Biz onlara ölürüz. Çünkü temsil ettiğimiz devlet, millet.

Sayın Cumhurbaşkanı'mızla bu konuyu konuşmadım. Sayın Cumhurbaşkanı'mızı bu konuyla meşgul etmekten hicap ederim. Bana "Bunları konuşmayın, ağzınıza almayın" diyorlar. Neden konuşmayayım?

Hadi Özışık ve Aracılık Meselesi

DYP İstanbul İl Başkanlığı yaptım. Medyayla birebir ilişki yürütüyor değildim. Ama Sayın Çiller döneminde İstanbul medyasıyla önemli bir iletişim yürütüyordum. Neticede birçok ahbabım oldu. Ama Hadi Bey'i fotoğrafçılığından tanırım.

Benim haberim olması, benim idam edilmem anlamına gelir. Böyle bir şey akıldan geçirilebilir mi, ifade edilebilir mi? Keklemişler, ben ne yapayım. Kim keklediyse, ayda hangi siyasetçiye 10 bin dolar gönderiyorsa ondan sorsun.