AKP'li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Eğitimdeki Şeriat Yolculuğu

AKP'li Milli Eğitim Bakanı Tekin, eğitim anlayışında laiklik ve diğer ilkelerden uzak bir şekilde, AKP istibdadının kendisine verdiği yetkiye dayanarak öğrencilerin ve öğretmenlerin hayatına etki etmeye devam ediyor.

AKP'li Yusuf Tekin'in müsteşarlığından, rektörlüğüne ve Milli Eğitim Bakanı olduğu döneme kadar geçmişine baktığımızda eğitim alanının 2013 yılından bu yana içler acısı olduğunu görmek mümkün. 

2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı'na başlayan AKP'li Tekin'in müsteşar olduğu dönem boyunca eğitim alanında pek çok radikal, şeriatçı ve siyasi değişiklik yapıldı. 

Karma Eğitim Düşmanı

Tekin, 2013 yılında 19. Milli Eğitim Şurası'nda karma eğitimin masaya yatırılması üzerine mevcut yasal düzenlemelerde eğitimin karma olmasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığını söylemişti.

Tekin, “Halk siyasal iktidara egemen olduğu gibi, burada da halkın değerleri belirleyici olmaya başladı. Halkın istediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yapar" demişti. Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı'nda Müsteşar görevini sürdürdüğü 2013'te İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu’nda da "1930'lu yıllar Türkiye coğrafyasının bir daha asla yaşamasını istemediği dönem. Bu dönemin başında dini referans kaynaklarının diliyle oynanmış, bu kurumlar siyaset malzemesi haline gelmiş” ifadelerini kullanmıştı. 

Andımız'ın Kaldırılması

Yusuf Tekin döneminde yapılan en köklü değişiklik Andımız'ın kaldırılması oldu. 30 Eylül 2013 tarihinde Türk milli ve manevi değerlerini yansıtan Andımız'ın kaldırılması ile Milli Eğitim Bakanlığı'na büyük bir tepki gösterildi.

1 Mart 2014 yılında FETÖ ile mücadele gerekçesiyle dershanelerin kapatılır gibi yapılıp daha sonradan özel eğitim kursuna dönüştürülmesi ise tepki çeken bir diğer adım oldu. AKP'nin müsamahasıyla palazlanan FETÖ'cüler en nihayetinde bir dizi terör saldırısıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmeye çalıştılar.   

Bunlarla kalmayan Tekin, 1 Mart 2014'te kabul edilen 6528 Sayılı Kanun ile Yusuf Tekin, taşra ve merkezdeki eğitim yöneticilerini mesleğinden etti. Aynı zamanda özel okullarda görev alan öğretmenlerin maaşları asgari düzeye çekildi; devlet okullarında mesleğini icra eden öğretmenlerin maaşları ise azaltıldı. 

Aynı tarihli uygulamayala hayata geçirilen "Proje Okulu" uygulaması adeta AKP'lilerin tekeline alındı. AKP, yandaşlarını torpille bu okullara yerleştirdi. 

2016 yılında sözleşmeli öğretmenlik uygulaması getirilerek öğretmenlerin iş güvencesi yok edildi. 

"Dindar Nesil"

Yusuf Tekin'in müsteşarlık yaptığı dönemde tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerde  de zirveye ulaşıldı. Milli Eğitim'de yaşanan birçok tarikat skandalı Yusuf Tekin'in müsteşarlığı döneminde oldu.  

AKP'li  Cumhurbaşkanı Erdoğan "Dindar bir nesil istiyorum" derken, İmam Hatip Liselerinin sınavsız öğrenci almalarının önü açılarak okullar arasındaki eşitlik yok edildi. Birçok okul İmam-Hatip Lisesi haline getirildi. Aynı zamanda 4+4+4 sistemiyle İmam-Hatip Ortaokulları da açıldı.

Ortaokul düzeyinde özel yurt açılması için yasal düzenlemeye gidilerek taşradaki ailelerin çocukları tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mecbur bırakıldı. 

Fetullahçıların 'Akıllı Okulları'nı soruşturma açıldıktan sonra ziyaret eden Yusuf Tekin bu ziyarete dair sessiz kaldı. 

Mülakatlar

2016 yılında yine Yusuf Tekin'in müsteşarlığı döneminde, KPSS’de yeterli puan alan öğretmen adaylarına sözlü mülakat şartı getirildi. KPSS puanı ile mülakat puanının ortalaması alınarak adayın atama ortalaması elde ediliyordu. KPSS’den belirlenen taban puanın çok üzerinde puan alan yüzlerce öğretmen adayı yapılan sözlü mülakatlarla elendi. Şu anda da AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan mülakatların kaldırılacağına ilişkin vaatler verirken Yusuf Tekin mülakatların kalması gerektiği konusunda diretiyor.

Tekin'in bu uygulamaları nedeniyle birçok atanamayan öğretmen intihar etti. Şu anda da durum belirsizliğini korurken öğretmenler bazı Telegram gruplarında intihara meyilli insanların olduğunu belirtiyor. 

2017 yılındaki TEOG (liseye giriş sınavı) sınavında Batman'daki bir okulun aynı sınıfındaki 10 öğrenci 120 sorunun tamamını cevaplayarak birinci oldu. Bu anormal durum karşısında tepkiler yükselirken Tekin, durumun normal olduğunu söyleyerek meselenin üstünü kapattı. 

2017 yılındaki bir değişiklikle birlikte protokol yapılan sivil toplum kuruluşlarının yarışmalara dahil olması sağlandı. Bu STK'lar ise yabancı olmadığımız AKP yanlısı mürteci örgütlerden oluşuyordu. Böylelikle hemen hepsinin adı büyük skandallarla ve yolsuzluklarla anılan Ensar Vakfı, TÜGVA, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti gibi sözde sivil toplum kuruluşlarının yarışma organizasyonlarına katılmasının önü açılmış oldu. 

Rektör Olması İçin Yasa Değiştirildi

2018 yılındaki sistem değişikliğinden sonra müsteşarlık makamının kaldırılması ile birlikte AKP'li Yusuf Tekin görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

Ancak yıllar boyunca AKP'ye "hakkıyla" hizmet eden Yusuf Tekin'e bir kadro bulmak zor olmadı. "En az 3 yıl profesörlük" yapma şartını karşılamayan Tekin için 13 Eylül 2018 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarıldı. En az 3 yıl şartı,  "Rektörler, Profesörlük yapanlar arasından atanır." şeklinde değiştirilerek Yusuf Tekin'in önü açıldı. Böylelikle Yusuf Tekin'in Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne rektör olmasını sağlandı.

Şeriat Övgücüsü

AKP'li Tekin 4 Haziran 2023 tarihinde ise Milli Eğitim Bakanlığı görevine başladı. Başladığı andan itibaren skandallara imza atan AKP'li Bakan Tekin, kız okulları kurma konusunda gerekirse yaparız demişti. 

AKP'li Bakan Tekin, konuk olarak katıldığı A Haber kanalında "Şeriat, Meşruiyet,Meşrutiyet- Yeni Osmanlılar'da Demokrasi Tartışmaları" adlı kitabına yönelik gelen: "Bu kitapta şeriatı mı övüyorsunuz?" sorusuna verdiği: 

“Keşke şeriatı övecek kadar bilgim olsaydı ama yok. O kitap Türkiye'de demokrasi tartışmalarıyla ilgiliydi.”  cevabıyla mürteci yönünü tüm kamuoyuna gösterdi.

AKP'li Milli Eğitim Bakanı Tekin'in mürteci İsmailağa örgütü mensuplarını makamında ağırladığı görüntüler de sosyal medyada tepki uyandırmıştı. 

Dün TBMM Genel Kurulu'nda ise açık açık cemaat ve tarikatlarla protokol yaptıklarını söyleyen Tekin, eğitim anlayışında laiklik ve diğer ilkelerden uzak bir şekilde, AKP istibdadının kendisine verdiği yetkiye dayanarak öğrencilerin ve öğretmenlerin hayatına etki etmeye devam ediyor.