Meraklısına Mitolojik Kurgu Evren Yaratma Rehberi

TAKİP ET

Hikâyeler yoktan var edilemez, sadece yeniden anlatılır

Hikâyeler yoktan var edilemez, sadece yeniden anlatılır. Mit ve hikâyeler kullanarak nasıl yeni kurgu yapılır ipuçları vereceğim. İster beyaz tavşanı takip edin isterseniz ekmek kırıntılarını, sonu nasılsa cadının evine çıkacak. Şimdi kabaca bir hikâye kurgulayacağız. Çeşitli mitolojilerden esinlenmek serbest, karakterleri ve olayları halk hikâyelerinden, inanışlardan , destanlardan araklayacak ve onlara yeni bir kimlik verip sahneye süreceğiz. Madem bir dünya tasarlayacağız, ilk önce onun yaratılışından başlayalım istiyorum. Başlangıçta hiçbir şey yoktu, ıssız ve bembeyaz bir deniz (bu sizin boş sayfanız oluyor) ve her şeyi başlatan ''Kalem sahibi'' olsun (Bu da siz oluyorsunuz). Buralar çok mühim değil daha sonra çeşitli kültürlerin yaratılış mitlerini inceleyerek benzer bir şeyler yazın. Bize asıl dünyanın sonu lazım, bunun için de eskatoloji mitlerinden yararlanacağız. Artık bir şeyler başladı yavaş yavaş. Ben bu hikaye bir yol ve dünyayı kurtarma hikâyesi olsun istiyorum, kötüler ve iyiler olmalı bu hikâyede. Madde madde yazacağım GOBLİNLER: Zülkarneyn kıssasını bilirsiniz, şimdi onu alıp kendimize göre işleyeceğiz. Kötü bir ırk olsun goblinler, orklar vs gibi ve yer altında yaşasınlar. Eski zamanın insan krallarından birisi onları yendikten sonra dünya ile onların arasına bir set çeker ve seddi büyük kayalarla tahkim edip üzerine erimiş bakır döker. Usta büyücüleri çağırıp bu seddi tılsımlatır ama ne olursa olsun bir gün çıkacaklardır. Şimdiden iki ırk oldu demek ki insanlar da var. NARTLAR: Karaçay Mitolojisindeki Nartları alalım ama aynen almayalım biraz değişebilirler. Bunlar yarı tanrı gibi bir ırk olsun, dünyanın yüksek bir yerinde otursunlar boyları uzun güçlü kuvvetli ve bir o kadar da güzel fenotipe sahip olsunlar. Bunlar iyi tarafın figürlerinden. ALPLAR: Çuvaş mitolojisinden Alpları çekip alalım. Alplar Çok eskiden insanların çağından önce yaşamış bir dev ırkıydı ve hep insanlara yardım ettiler. Fakat nesilleri tükendi. Bizim hikayemizde de devler olsun ve son kalan birkaç dev kuzeyin ıssız ormanlarında insanlardan ve herkesten uzak yaşıyor olsun. AĞAÇ ADAMLAR: Tatar ve Başkurt mitolojisinden Şüreli figürünü alalım. Bunlar bildiğimiz ağaç adamlar. Çok güçlü ve yenilmezler ama bir zayıf noktaları var. Koltuk altarında bulunan bir kovuktan kalın ağaç kabuğu altındaki organları görülebilir ve buraya kılıç batırılırsa ölürler. Bunlar iyi tarafta olsunlar üstelik biraz komik bir halk olsun. Bunların da sayısı oldukça azaldı son kalanlar kuzeyin karanlık ormanlarında Alpların yaşadığı dağın hemen yakınlarındaki ormanlarda yaşasınlar. CÜCELER: Cücesiz bir fantastik evren yazamayız bence. Daha önce anlattığım Nogayların Kamır batır hikâyesindeki yer altında yaşayan, uzun sakallı, devleri bile yere çalacak kuvvetteki cüceyi alalım mesela. Bunlar bir halk olsunlar ve aynen İskandinav mitolojisindeki cüceler gibi altın madenciliği, demircilik, kuyumculuk gibi zanaatlarla uğraşsınlar, ama aynı zamanda da çok iyi savaşçılar olsunlar. KARAKUŞ: Kamır batır'dan bahsetmişken neden hikayemizin bir yerinde kocaman kartallar olmasın ki? Hikayelerde geçen Alp-Karakuş'u alalım muhakkak hikayemizin bir yerinde lâzım olacaktır. SU İNSANLARI: Suda yaşayan bir halk olsun, deniz kızı gibi mesela. Rus ve Tatar mitlerindeki Rusalka ve Su kızı gibi. Bunlar kötü taraftalar. AK BÜYÜCÜLER: Bunlar basit büyücüler olmasın, bunları modellemek için de Druidleri kullanalım, biraz da Türk şamanizmindeki ak şamanları. Bunlardan bir tanesi baş kahramanımızı bulup düşmanla savaşması için ikna edecek ve yol gösterecektir. KARA BÜYÜCÜLER: Bunlar lanetlenmiş büyücüler olsunlar, eski çağlarda goblinlerle yapılan büyük savaş yıllarında açlık yüzünden insan eti yemek zorunda kaldılar ve lanetlendiler. Artık karanlık taraftalar. Hâlâ çiğ insan eti yiyerek kan içtikleri söylenir. ORMAN RUHLARI: Bunlar bildiğimiz düz insan görünümlü ama geyik gibi boynuzları olan yaratıklar olsunlar. İyiler ama çok tehlikeliler ve dost canlısı değiller. Büyülü güçleri olsun ve ormandaki hayvanlara hükmedebilsinler. Türk mitolojisindeki orman iyeleri gibi düşünelim bunları. Bu iş böyle uzar gider o yüzden kısa keseceğim her şeyi ben söyleyemem. Şimdi esas kahramanımızı şekillendirelim. Üzerine çok düşünmeye gerek yok Lord Raglan'ın geleneksel kahraman kalıbını kullanacağız. Derken hem kahraman hem hikâye şekillenecek. 1. Kahramanın annesi soylu bir bakiredir 2. Babası bir kraldır 3. Baba çoğunlukla kahramanın annesinin yakın bir akrabasıdır 4. Kahramanın anne rahmine düşüş şartları olağan dışıdır 5. Kahraman aynı zamanda bir tanrının oğlu olarak kabul edilir 6. Çoğunlukla baba tarafından onu öldürme girişiminde bulunulur 7. Kahraman gizli bir yere gönderilir 8. Uzak bir ülkede evlat edinen aile tarafından büyütülür 9. Kahramanın çocukluğu hakkında bize hiçbir şey anlatılmaz 10. Kahraman yetişkinlik çağındayken gelecekte kral olacağı yere gider 11. Kahraman; kral, dev ejderha veya vahşi bir hayvana karşı zafer kazanır 12. Kahraman; kral, dev ejderha veya vahşi bir hayvana karşı zafer kazanır 13. Kral olur 14. Bir süre herhangi bir hadise olmasızın ülkeyi yönetir 15. Kanunlar yazar 16. Daha sonra kahraman tanrıların ve/veya halkının sevgisini kaybeder 17. Tahttan ve şehirden uzaklaştırılır 18. Kahramana esrarengiz bir şekilde ölümle tanışır 19. Çoğunlukla bir tepenin üzerinde ölür 20. Çocuklarından hiçbiri -eğer varsa- onun yerine geçemez 21. Kahramanın vücudu gömülmez 22. Kahramanın gömülü olduğu kabul edilen bir veya daha fazla kutsal mezarı vardır Bunlar Lort Raglan'ın geleneksel kahraman kalıbıydı, hikâyeyi yazarken bu temayı kullanacağız. Bunun yanı sıra Axel Olric'in epik yasalarına da uyacağız. Aşağıda yazacağıma ama açıklamalarını yazmayacağım. 1. Giriş ve Bitiriş 2. Yineleme 3. Üçleme 4. Bir Sahnede İki 5. Zıtlık 6. İkizler 7. İlk ve Son Durumun Önemi 8. Anlatımda Tek Çizgililik 9. Kalıplaştırma 10. Büyük Tablo Sahnesi 11. Anlatı Mantığı 12. Olay Örgüsünde Entrika Birliği 13. Epik Birlik 14. İdeal Epik Birlik 15. Dikkati Baş Kahraman Üzerine Toplama Tüm bunlara uyduğumuza göre bazı küçük püf noktaları verip bitireyim çok uzasın istemiyorum zira uzatırsak tam tamına bir kitap konusu çıkar buradan. Şöyle ''Yakışıklı prens'' modeli bir kahramanımız olacak, bence bunun iyi bir kılıcı olmalı, efsanevi bir kılıç. İyi bir de atı olmalı ama bu at sıradan olmasın, tulpar bir at olsun, geceleri kanatları görünsün ve uçsun. Bu at denizden çıkıp gelmiş olsun tabii ki getiren ak büyücüler. Kahramanımız seddi ilk kapatan büyük kralın torunu olsun ama bunu başta bilmesin öğrenince de görevden kaçmalı muhakkak ama sonunda kabul edip yola çıkmalı. Yolda bir yer altına iniş macerası mutlaka olmalı, oradan değerli bir şeyle dönmeli ama bir ejderha ile sınanarak. Maceranın bir kısmında muhakkak bir kadınla karşılaşmalı ama ona gönlünü kaptırsa bile yoluna devam etmek zorundadır bu kahraman için yine bir sınavdır. Neyse işte Kahraman gidip goblinleri öldürüyor duvarı yeniden tahkim edip musmutlu yaşıyorlar gerisini de siz yazın ben yolu gösterdim. Eskatoloji miti için Türk mitolojisindeki ''Kalgancı çak'' iyi bir örnek ya da iskandinavların Ragnarorok'u olabilir. Hangi motifi kullanıp yazacağınız size kalmış...