Meral Akşener'den Erdoğan'ın NATO Tavizine Tepki

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün Türkiye-İsveç-Finlandiya arasında imzalanan üçlü memorandumu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

"Bir Ay Önce Söylemiştik"

"Biliyorsunuz, dün gece AKP iktidarının İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurusuna yönelik çekincelerini geri çektiğini ve üyeliklerine destek vereceğini öğrendik. 25 Mayıs'ta yani bundan bir ay önce ülkemizin bu konuda 2 önceliği olduğunu söylemiştik bu kürsüden.

Bunlardan birincisi Putin Rusya'sının saldırgan dış politikasına karşı NATO ittifakını olabildiğince güçlendirmekti. İkinci önceliğimiz ise PKK'nın Avrupa topraklarından topyekûn bütün unsurlarıyla silinip atılmasıydı.

"Bu Ülkelerin PKK'ya Yönelik Somut Adımları Var mı?"

Ne var ki dün varılan mutabakatın maalesef bu çok temel konulardaki beklentilerimizi karşılamaktan oldukça uzak olduğu görülüyor. PKK'nın İsveç ve Finlandiya tarafından terör örgütü olarak tanımlanması yeni bir durum değil. Avrupa'da sadece Rusya'nın bir deklarasyonu yok PKK'nın terör örgütü olduğuna yönelik olarak. PYD ve YPG üzerinden PKK'nın da bir ofisi var Moskova'da. Ama diğer Avrupa ülkelerinin PKK'yı terör örgütü olarak tanıdıkları bir gerçeklik var. Ha terör örgütünün unsurlarını ülkelerinden çıkarmaya yönelik somut eylemleri var mı? Yok.

"Bu İmza Tavizdir"

Önemli olan bu somut eylemlerin görülmesiydi. Dolayısıyla iktidarın İsveç ve Finlandiya nezdinde herhangi bir somut gelişme olmaksızın attığı bu imza, maalesef ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir. 

"Üçlü Mekanizma İki Ülke NATO'ya Katıldıktan Sonra Devreye Girecek, Yani Elimizde NATO Kartı Kalmayacak"

Çünkü mutabakat metnine göre verilen sözlerin tutulması için oluşturulacak üçlü mekanizma İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olduktan sonra devreye girecek, öncesinde değil. Yani bu mekanizmanın işlememesi durumunda Türkiye elindeki NATO kartını kaybetmiş bir biçimde itirazlarını sürdürmek ve haklı davasını anlatacak muhatap aramak zorunda kalacak." 

"Bir Şirket Kasasında Niye Döviz Tutar?"

BDDK'nın döviz mevduatı olan şirketlere getirdiği kredi kısıtlaması kararına da tepki gösteren Akşener, "Bir şirket kasasında niye döviz tutar? Borç ödemek için tutar, ithalat yapmak için tutar, hammadde almak ve üretmek için tutar. Yani şirketler, Türk lirasının her gün daha da eridiği bir ortamda sattığı malı yerine koyabilmek, işleri döndürebilmek için elinde döviz tutar. Yani aslında iktidarın ekonomide oluşturduğu güvensizlik iklimi nedeniyle döviz kullanılıyor" dedi.

"Bu Karar Sermaye Kontrolüdür"

Sorunun iktidarın kendisi olduğunu, ancak Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı'nı, Hazine ve Maliye Bakanı'nı, TÜİK Başkanı'nı, kendisi dışında her şeyi değiştirdiğini belirten Akşener "Şimdi de serbest piyasa koşullarını değiştirmeye çalışıyor. Bu karar bir sermaye kontrolüdür. Bu karar Türkiye'de 1989'dan beri var olan sermayenin serbest dolaşımını net olarak ortadan kaldırmaktır. Bu karar Bay Kriz'in Türk şirketlerine uyguladığı bir ambargodur" diye konuştu.

"40 Yıllık Emek İktidarın Sonunu Geciktirmek İçin Feda Ediliyor"

Bu kararın Türkiye'yi döviz krizine sokacağını belirten Akşener, "Gerçekten ibretlik. Ülkemizin yıllarca biriktirdiği döviz çarçur edilirken, adım adım tam teşekküllü bir sermaye kontrolüne gidiyoruz. 40 yıldır katettiğimiz tüm aşamalar, siyasi ömrünü tamamlamış bir iktidarın kaçınılmaz sonunu biraz daha geciktirebilmek için feda ediliyor" ifadelerini kullandı.
 

Erdoğan'a Sert Sözler

"Senin bu millete 'Dövizinizi satın yoksa kredi vermem' deme gibi bir hakkın yok. Çünkü Merkez Bankası da bu milletin. Basılan para da bu milletin. Bunların hiçbiri senin babanın malı değil.

Sen önce yandaşına satın aldırdığın televizyon kanalı için verilen kredinin peşine düş. Sen önce yandaşlarına verilen karşılıksız kredilerin peşine düş. Sen önce yandaşlarının döviz mevduatlarının peşine düş. Sen saraydaki bir küçük azınlıkla sefa sürerken, bir sürü işe yaramaza 5 maaş, 10 maaş, 15 maaş bağlarken, ulufe dağıtır gibi ihale dağıtırken, bu millete parmak sallayamazsın. 

"Çok Dövize Sıkıştıysan 500 Milyon Dolarlık Uçağını Sat"

Eğer çok dövize sıkıştıysan önce bindiğin 500 milyon dolarlık uçağını sat. Bir kere de sen tasarruf etsen ne olur be kardeşim? Bir kereliğine şatafattan ödün versen incilerin mi dökülür? Bir kalemde memlekete 500 milyon dolar girer, fena mı olur? Gümüş kaşıkla doğmuş mübarek. Gümüş kaşık olmazsa çorba içemiyor!"

Ayrıntılar geliyor...
 

meral akşener iyi parti grup toplantısı nato isveç finlandiya türkiye ankara erdoğan hükümeti tepki veto