Meral Akşener İYİ Parti Grubunda Konuştu

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Polonya Parlamentosu'nun Dünya Türklüğünün ve Kırım’ın sembol ismi, ömrü sürgünlerde, zindanlarda, mücadeleyle geçmiş değerli büyüğüm Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Nobel Barış Ödülü’ne, aday gösterilmesi için karar aldı. Polonya parlamentosunun aldığı kararı İYİ Parti olarak, büyük memnuniyetle karşılıyoruz" diyerek grup konuşmasına başladı.

TBMM'nin de benzer bir karar almasını umduğunu belirterek partilerin grup başkanlıklarını adım atmaya davet eden Akşener, 18 Mart Deniz Zaferi'ne değinerek Çanakkale Savaşı'nın Türk Milletine Atatürk'ü armağan eden bir savaş olduğunu hatırlattı.

"AKP'nin Rekabetçi Kur Masalı"

AKP'nin "rekabetçi kur" söyleminin bir korku filmine dönüştüğünü belirten Akşener, “Beştepe Sokağı’nda Kâbus…” dediği konuşmasında "Gelin hafızamızı birlikte tazeleyelim: Sayın Kruger ve arkadaşlarının, 'yeni' ekonomi modeli neydi? Politika faizini düşür. Türk Lirası’nın değerini düşür. İhracatı arttır. Cari fazla oluştur. Ve bu şekilde enflasyonu düşür.  Model buydu değil mi? Üstelik 'Bay Kriz’in, Nobellik teorisini temel alan bu model hem Nass ile hem de ittifakın minik ortağının hayallerini süsleyen, Çin görünümlü Bangladeş modeliyle de uyumluydu, değil mi?" diye sordu.

"Peki ne oldu?" diye soran Akşener, şu hatırlatmalarda bulundu:

Yeni Modele Geçişin Üzerinden 6 Ay Geçti

"Milletimize kurtuluş reçetesi olarak pazarlanan, bu sözüm ona modele geçişin üzerinden 6 ay geçti...  Faizler düştü mü? Düşmedi.  Bir tek Merkez Bankası faizleri düştü, diğer tüm faizler göklere çıktı. Faiz lobileri bayram etti. Peki Türk Lirası değersiz hâle gelince ihracatımız arttı mı? Doğrudur arttı. Ama ithalatımız daha da fazla arttığı için bu hiçbir işe yaramadı...  Üstelik daha az miktarda malı daha fazla para ödeyerek ithal ettik.  Peki cari fazla verip, enflasyonu düşürdük mü? Bırakın cari fazlayı, son 4 yılın en yüksek cari açığını verdik.  

Enflasyon Düşmedi, Arttı

Peki enflasyon düştü mü? Maalesef o da hayır… Hatta Ak Parti’nin, iktidarı devraldığı zamankinden daha yüksek bir enflasyonla, karşı karşıyayız.  Üretici fiyat enflasyonu, yüzde 100’ün üzerinde.  Tüketici enflasyonu da, yüzde 50’nin üzerinde. Üstelik TÜİK’e göre… Peki ekonomik büyümeye ne oldu?  Yavaşlama sinyalleri veriyor.  Yani hem cari açık yükseldi,  hem enflasyon arttı hem de büyüme yavaşladı. Maşallah üçü bir arada…"

Akşener'in açıklamaları şu şekilde:

"Bay Kriz..."

"Ez cümle Bay Kriz ve arkadaşlarının bu dahiyane ekonomik modelleri sonucunda iyiye giden, tek bir ekonomik gösterge bile yok. Ama ilginçtir milletimiz böyle ibretlik bir tabloyla karşı karşıyayken bu arkadaşlar hala bizleri ısrarla her geçen gün ağırlaşan sorunlarımızın aslında var olmadığına ikna etmek için uğraşıyorlar. Yani ekonomik modeller gelip geçiyor, ama ikna siyaseti tam gaz sürüyor… Nitekim geçtiğimiz günlerde, Bay Kriz çıktı 'Bizim Ayçiçek yağı, zeytin yağı gibi sorunlarımız yok' dedi. Şaşırdık mı? Şaşırmadık.

Milletçe Toplanmışız Kafamızdan Sorun Uyduruyoruz

Çünkü kendisine göre, ülkemizde zaten evine ekmek götüremeyen de yok. Akaryakıt kuyruğu da yok. Ekmek kuyruğu da yok.  İşsizlik de yok.  Yoksulluk da yok.  Yolsuzluk da yok. Hatta Türkiye’de hiçbir sorun yok, milletçe Şirinler Köyü’nde yaşıyoruz… Bu arkadaşımıza göre, bizler nankörlük ediyoruz. Milletçe toplanmışız, kafamızdan sorun uyduruyoruz. Hiç sorunumuz olmamasına rağmen sırf üşendiğimizden, evimize ekmek götürmek istemiyoruz. Her şey güllük gülistanlık olmasına rağmen biz tembeliz, milletçe iş beğenmiyoruz.

Erdoğan'ın Fantastik Dünyası

Aslında herkes çok mutlu ama sırf onu gıcık etmek için, milletçe mutsuzmuş gibi yapıyoruz. İşte Sayın Erdoğan’ın fantastik dünyasında her şey bu sistemle işliyor. Yani bırakın sorunlarımızı çözmeyi daha sorunlarımızın varlığını bile, kabul etmiş değiller. Bu kafayla attıkları her adım da maalesef milletimizin ve memleketimizin zararına sonuçlanıyor. Nitekim bunun son örneğini Cumhuriyet tarihinin, en büyük vurgunlarından biri olan Türk Telekom’da gördük... 90’lı yılların ortasında, 25-30 milyar dolar arasında, değer biçilen Türk Telekom’un yüzde 55’ini, ailece muhabbet kurdukları, Lübnan’lı Hariri’ye 'Özelleştirme yapıyoruz, yabancı sermaye giriyor' tezahüratları eşliğinde, 6 buçuk milyar dolara sattılar. 

Türk Telekom Vurgunu

Hariri, gözlerinin önünde Türk bankalarından kredi kullandı. Gıklarını çıkarmadılar. Sözleşme gereği söz verdiği hiçbir yatırımı yapmadı. Dönüp tek bir laf etmediler. Türk Telekom’un kârını cebine indirdi. 'Sen ne yapıyorsun?' demediler. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular. En sonunda Hariri cebine indirdiği kâr dışında, her şeyi bırakıp gidince de hisseler, kredi aldığı bankalara devroldu. Peki soygun burada bitti mi? Hayır bitmedi. Sözleşme, 2026’da sona ereceği için, Hisseler, 2026 yılında, zaten ücretsiz olarak devlete geçecekti. Onlar ne yaptı? 2026’yı beklemediler, Varlık Fonu’na, 1 milyar 650 milyon dolara, tabiri caizse çaktılar... Yani milletin kesesinden, 24 buçuk milyar lirayı daha, zarar hanesine yazdılar.

Mösyö Hariri İçin 24 Buçuk Milyar Lira

Pandemide vatandaşına ancak 10 milyar liralık, nakit desteği verebilen Bay Kriz, eski dostu Mösyö Hariri için 24 buçuk milyar lirayı bir çırpıda harcadı. Dile kolay…  24 buçuk milyar lira. Hani, 'kaynak kaynak' diye geziyorlar ya… Bu parayla, 1 yıl boyunca, ilköğretimdeki çocuklarımıza,  bedava kahvaltı ve öğle yemeği verebilirdik. Bütün çocuklarımıza, okul öncesi eğitim sağlayabilirdik. Çiftçilerimize verilen desteği, iki katına çıkarabilirdik. Tüm öğrencilerimize, bir yıl boyunca, bedava internet verebilirdik. Derin yoksullukla mücadele eden 4 milyon kadına bir yıl boyunca, ayda 500 lira gelir desteği sağlayabilirdik.

Şu vicdansızlığa bakar mısınız? Yazıklar olsun. Meclis grubumuz, bu konuyla ilgili önergemizi verdi. İnsanlarımızın, derin yoksullukla mücadele ettiği, Vatandaşımızın, enflasyon canavarına, göz göre göre ezdirildiği, Annelerin, bebek bezi yerine, naylon poşet kullanmak zorunda bırakıldığı böyle zor bir dönemde milletimizin gözünün içine baka baka yapılan, bu rezilliğinin peşini bırakmayacağız."

Ayrıntılar geliyor...

meral akşener türk telekom vurgunu hariri iyi parti grup toplantısı