Millet İttifakı Liderlerinden 'Acil' Ortak Basın Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i, İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret etti.

Ziyaret sonrasında iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.

Kılıçdaroğlu toplantıda yaptığı açıklamada Merkez Bankası'nın bağımsız olmadığına ve piyasaya müdahale edebilmesini sağlayacak net rezervden yoksun olduğunu belirtti.

İzzet ü İkbâl İle Bâb-ı Hükûmetten Çekilsinler

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"128 milyar doları buharlaştırdılar, nereye bittiği belli değil. Net rezervi eksi 35 milyar dolar. Müdahale edilemiyor. Bunlara karşın bizim bir sorumluluğumuz var. Bu gidişe sessiz kalmak mümkün değil. Bizim bir sorumluluğumuz var.

Türk lirasının erimesini nasıl durduracaklar, bir açıklama yapsınlar diyoruz. Ortada bir duvar var. Açıklama yok. Bizler de sorumluluk hisseden genel başkanlar olarak bir araya geldik.

Her şeyi ucuzlamış bir ülke var karşımızda. Her şeyi ucuzlamış, dolarla her şeyin ucuza alınabildiği ülke var karşımızda. Efendim ihracat yapacağız, böylece Merkez Bankkası'nın rezervi artacak, cari fazla vereceğiz ekonomiyi düzelteceğiz. Bilim dışı, tamamen akıl dışı. Böyle bir şekilde ekonomi yönetilemez. 

Yönetemediğinizi biliyoruz, yönetemiyorsunuz. Ya çık Merkez Bankası Başkanı olarak açıklama yap, ya da Merkez Bankası'nı rahat bak.

Yönetemiyorsun, Milletin Sırtına Daha Fazla Yük Yükleme

Kendisine açık ve net çağrıda bulunuyorum. Yönetemiyorsun. Milletin sırtına daha fazla yük yükleme. Bu kadar yükü bu millet çekemez. Bir an önce bu milletin seçime gitmesi lazım!"

Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sayın Genel Başkan'ın partimize olan ziyaretlerinden dolayı büyük bir memnuniyet duydum.

Türkiye'de tencerenin kaynamadığı, işsiz gençlerin iş bulamadığı ve umudunun kalmadığı, çocuklarımızın yurt dışına gitmek için yol aradığı, tencere kaynatamayan kadınların dertlerini benim kulaklarıma anlattıkları ve 23 aydır ilçe ilçe yaptığım gezilerde gittikçe ağırlaşan bu ekonomik tabloyu yerinde görmüş bir şahıs olarak, şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik şartların tahminlerimizden öte vatandaşlarımızı etkilediğini ve bu şahsım devletinin bu partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ülkemizi uçuracak kaçıracak söylemlerinin dışında tam tersine yere çıktığı ve büyük bir problemle, fakirlik ve yoksullukla karşı karşıya olduğumuzu, ekonomisi iyi olmayan devletlerin bağımsızlığının da kuvvetli olmayacağını bilen insanlar olarak, biz; vatandaşlarımıza bir çare gösterebilir miyiz, bir araya gelip, doların şu anda gelirken sordum, 10,50 olduğu... Bu hem ihracatımızı, hem ithalatımızı, hem besicimizi, hem esnafımızı, hepimizi etkileyeceğini ve elektrik faturalarından zaten bizar olan hem işletmelerimizin hem evlerimizin bu kışı nasıl geçireceğini, ısınma probleminin Türkiye'de ciddi bir problem olarak karşımızda durduğunu, İstanbul'da parti olarak yaptığımız araştırmaya göre yoksulluğun çocuklarımızda bodurluğa neden olduğunu ve buna karşılık ekonomi yazıp onunla övünen ve devleti kendinin gören bir kişinin kararına hislerine duygularına, bilgisine, görgüsüne bağlı hükümet sisteminin Türkiye'yi getirdiği nokta ortada. 

İYİ Parti ve CHP'nin Ekonomi Kurmayları Bir Araya Gelecekler

Dolayısıyla öncelikle vatandaşlarımızın derdine çözüm üretip, acil çözüm reçetelerini ortaya koyup, kamuoyuyla paylaşıp, bizim önerilerimiz biliyorsunuz miri mal. Alıp keşke kullansalar. Ama bu konuda bir çalışma yapmaya, ekonomi kurmaylarımızın bir araya gelmesine karar verdik.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu teklifini sevinçle karşıladığımı ifade etmek isterim. Millet İttifakı'nın iki bileşeni olarak, diğer partilerin de katılımıyla bu sistemi geliştirmemiz mümkün ama bugünden itibaren İYİ Parti ve CHP'nin kurmayları bir araya gelip konuşacaklar.

Acil Seçim, Hemen Seçim

Sayın Genel Başkan'ın acil seçim, hemen seçim çağrısına katılıyorum. Çünkü seçimden başka yapacak, bir çare yok. Geçen sene kurban bayramıydı sanıyorum. Dış politikada bir kriz yaşadığımız dönemde, bir memleket masası topla demiştim. Görüşlerimizi alın ve devlet olarak ortak bir tutum alalım demiştim. Aslında bugün bu çağrıyı yapmam lazım. Ama o günde ağzım yandığı için... Dolayısıyla artık yolun sonu görünmüştür. Daha fazla yıkıma, yoksulluğa, yoksunluğa gerek yok.

Bütün bunların ortadan kalkmasının yolu seçimlerin yapılması. Hür ve bağımsız biçimde seçimlerin yapılması lazım." 

Kılıçdaroğlu soru cevap kısmında "Bunların artık bu ülkeyi yönetme kapasiteleri yok. Bir an önce 'İzzet ü ikbâl ile bâb-ı hükûmetten çekilsinler'" ifadelerini kullandı.

Umarım Sayın Elvan'ı İstisgal Etmeden Görevinden Kenara Koyar

Akşener ise "Merkez Bankası Başkanı yazlık ve kışlık olarak değiştiği için ömrünü doldurmuş gibi görünüyor, belki sayın Elvan'ı umarım istisgal etmeden görevinden kenara koyar. Çünkü o yapının içinde dürüst bildiğimiz bir insandır sayın Maliye Bakanı" dedi

Yüzde 50+1 sorusuna cevaben ise CHP lideri, "Hangi oranı getirirlerse getirsinler, bu millet bunlardan bıktı. Neyi getiriyorlarsa getirsinler. Gideceklerini görüyorlar. Ülkeyi yönetemediklerini herkes biliyor. İtibarları kalmadı. Milletin arasına çıkamıyorlar. Seçimle gelen AKP milletvekilleri milletin arasına çıkamıyor. Şu açıklamayı yapıyorlar 'Tebdil-i kıyafet vatandaşın arasına çıkacağız'. Hangi devirde yaşıyoruz Allah aşkına? Vatandaşın derdini dinlemek için tebdil-i kıyafetle mi gezeceksin? Yönetemiyorlar. Biz ona iyilik yapıyoruz aslında seçim yap bir an önce diye. Çünkü geçen her günün maliyeti onun için de, toplum için de giderek ağırlaşıyor" dedi.

Akşener ise "Bu sorunun muhatabını 'şahsım' kabul etmiyorum. Fakat... Sadece şu örnekle: Seçilemeyeceklerini gören bir siyasi iktidarın, hangi yolla bir seçim daha kazanabilirim endişesi var. Burada anahtar kelime endişe. Sadece şunu söyleyeyim: Yer Kaman, gündüz pazarı var. Bir profesör arkadaşım sosyal sorumluluk projesi için çalışmaya gitti. Bir taksiye binip şoföre bir şeyler sordu. Şoförün cevabı: 'Hocam, sabahtan şu saate kadar kazandığım para 50 lira. Bunun 30 lirasını 30 yaşında ve işsiz oğluma vereceğim. 20 lirasıyla ben geçineceğim. 5 maaşlılara zehir zıkkım olsun hocam'.

Tokat, bir veliler grubu. Torununu getirmiş, başı örtülü bir hanımefendi. Diyor ki: 'Söyleyin onlara, 2 bin liralık eşarp bağlayanlara... (Oyalı tülbent var başında.) Onlara söyleyin, benim emekli maaşım bin 500 lira. Ben bu parayla nasıl geçineyim?" ifadelerini kullandı.