Millet İttifakı'nın İstanbul İl Başkanları Gündemi Değerlendirdi

TAKİP ET

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Edgar Şar'ın hazırlayıp sunduğu Medyascope TV yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

 

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ve CHP İstanbul İl  Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Medyascope TV yayınında bir araya geldi.   

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ilişkilerin sadece seçim döneminde değil bugün de İYİ Partiyle CHP’yi birleştiren ilkeler ışığında bir arada olduklarını ve bu ilkelerin toplumsallaştırılması için mücadele ettiklerini aktardı. CHP ile ilişkileri değerlendiren İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, “Ortada başarılı olmuş bir ittifak var. Bunun sonuçlarını yerel seçimlerde hep birlikte gördük. Başarı, ittifakın da değerli olmasını beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde Partilerimizin ilgili kurulları nasıl değerlendirir bilemiyoruz fakat Millet İttifakı masada hep olacak. Çünkü 25 yıldır yönetilen İBB el değiştirdi, Türkiye’nin birçok yerinde muvaffak oldu. Bundan dolayı her zaman masada olacak. İlkeler dâhilinde yapılmış bir ittifaktır bu. Siyasi görüşlerimiz farklı olsa da temel değerler ve ortak hedef etrafında birleşildi ve bu da başarıyı getirdi. Demokrasi, hukukun özgürlüğü, ifade özgürlüğü, nepotizmin sona ermesi anlamında bir görüş birliği var. İlkeler üzerinde sağlanan bu görüş birliği de ittifakın bugüne kadar sağlıklı bir şekilde gelmesine vesile oldu. Biz ayrıca belediye başkanlarının başarısı açısından da ittifak halindeyiz. Dolayısıyla seçim ittifakı olarak başlayan ittifak, şu anda zikrettiğimiz ilkeler üzerinde devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Parti içindeki gelişmelerin birlikte çalışmayı zorlaştırıp zorlaştırmayacağını değerlendiren Kavuncu, “Biz iki farklı tüzel kişiliğiz, iki farklı siyasi partiyiz. Zaten ittifakın anlamlı olduğu nokta da burası. Kutuplaşmış bir Türkiye’de farklı görüşten insanların bir arada, ortaklaşa çalışabileceğinin bir göstergesi oldu. Bu, Türkiye’nin geleceği için de çok kıymetli. Millet İttifakı realitesi, Türkiye’ye olan umudun artmasının ve özellikle gençlerin ümitli olmasının ana sebebidir. Millet İttifakı’nın alacağı bir yara Türkiye’de birçok değerin yıpranmasını getirir. Bu tartışmalar ileride de olur fakat ilkeler üzerinde yapılmış olan iş birliğini çok önemsiyorum. İlkeler üzerindeki uzlaşmamızı devam ettirirsek farklı yaklaşımlar ikinci, üçüncü planda kalacaktır. Türkiye normalleşemeden, demokrasi olmadan, özgür basın olmadan neyin ideolojik tartışmasını yapacaksınız? Hangi siyasi fikri, hangi demokratik ortamda, kime nasıl ulaştıracaksınız? Siyasi partilerin hakkaniyetle birbirine rakip olabildiği bir ortamda, siyasi olarak rakip olmaya devam edeceğiz. Ama bugün Türkiye’nin normalleşmesi için, bu hedeflere ulaşmak için bu birlikteliğin devam edeceği düşüncesindeyim” dedi.

"Belediyenin Başarısı Milletin Huzuru Demek"

Paylaşmak istedikleri tek konunun İstanbul’un huzuru ve Türkiye’nin demokratikleşmesi olduğunu belirten Kavuncu, “Millet İttifakının başarılı olmuş adaylarının halka huzuru, mutluluğu, yaşanacak bir kenti var etmesi bizim paylaşmak istediğimiz tek ana hedeftir. Dolayısıyla bu ilke üzerinde zaten bir mutabakat sağlandıktan sonra gerisi teferruata giriyor. Çünkü başarıyı önceliyorsunuz. 31 Mart ve 23 Haziran Türkiye’de bir dönüm noktası oldu. Biz bunun Türkiye’de nasıl bir dönüşüme yol açtığını 10 sene sonra daha iyi hissedeceğiz. Belediyelerin başarısı için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz çünkü biliyoruz ki belediyenin başarısı demek millettin mutluluğu demek, vatandaşın huzur demek” ifadelerini kullandı.

"Millet İttifakı'nın Adayları Başarılı Olmaya Mahkumlar"

İmamoğlu’nun performansıyla ilgili yorum yapılması için henüz çok erken olduğunu ifade eden Kavuncu, “Elbette eleştiriler ve övgüler olacaktır; ayrıca tatmin olunamayan çalışmalarla ilgili yol da gösterilecek. Ancak 25 yıllık bir belediyenin akabinde, 90 bin kişinin çalıştığı ve 25 yıldır da koyu bir partizanlıkla yönetilmiş bir belediyeden bahsediyoruz. Meclis çoğunluğu sizin elinizde değil. Çok zor bir ortamda, belki de dünyanın en zor belediyelerinden birini yönetmek mecburiyetindesiniz. Ve bir değişim de yapmak şart. Bu çok kolay bir iş değil. 3 ayda, 5 ayda, 1 yıl sonunda beklemek biraz haksızlık olur. Bugüne kadar gelinen nokta, yola çıkılan ilkeler doğrultusunda hareket edildiğini, İstanbul’un iyiliği ve güzelliği için iyi niyetli çabanın gösterildiğini ve birtakım çalışmaların, sistemin iyi işlemesi adına bir alt yapının oluşturulmaya başladığının, bunun da ileride meyvelerini vereceğini görüyorum. Bugüne kadar alınan noktadan geriye gitmiş bir iş de ben göremiyorum. İyi niyetli çalışmaların takdir edilmesi gerektiğini belirtiyorum. Yapısal olarak yapılan çalışmaların ilerleyen süreçte meyvesini vereceğinden de eminim. Millet İttifakının adayları başarılı olmaya mahkûmlar” dedi.

"Kimin Cumhurbaşkanı Olmaması Gerektiği Konusunda Net Bir Tavrımız Var"

Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili görüşü de sorulan Kavuncu, “Bizim teşkilatlar olarak arzumuz, niyetimiz, gönlümüz belli. Biz bunu hep zikrettik, dedik ki; Genel Başkanımız Meral Akşener’i Türkiye’de biz Cumhurbaşkanı yapmak istiyoruz ve Türkiye’nin önünü açacak lider olarak görüyoruz. Bu iddiayı da parti kurulduğundan beri hep ortaya koyduk, hâlâ da ortaya koymaya devam ediyoruz. Fakat Genel Başkanımızın da benzer bir soruya cevabı aynen şu: ‘Cumhurbaşkanlığı gibi şerefli, onurlu bir makamı her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ister. Elbette ben de isterim fakat benim, Türkiye’nin önünü kapatmak pahasına böyle bir inadım da olmaz.’ Dolayısıyla Türkiye’nin nasıl yönetileceğine, Türkiye’deki farklı kesimlerin ihtiyaçlarına yönelik çözüm önerisi sağlama noktasında, bütün Türkiye’yi anlayabilme ve ihtiyaç duyulan bu dönüşümün sağlanması açısından her siyasi parti, her politikacı zaten çalışıyor. Bugünden kimin nasıl olacağını konuşmak çok doğru değil. Zamanı geldiğinde zaten o kendini belli edecektir. Fakat aşikar olan bir şeyi çok net ifade edeyim; bizim İYİ Parti olarak, teşkilatlar olarak adayımız ve o makama taşımak istediğimiz kişi Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’dir. Emin olduğumuz bir başka konu da var: Kimin Cumhurbaşkanı olmaması gerektiği konusunda da çok net bir tavrımız var” dedi.

"Adalet Kaybolursa Devlet de Yok Olur"

HDP’ye yönelik operasyonları değerlendiren Kavuncu, “Ben siyasete atılmadan önce de mensubu olduğum Partinin görüşlerini savunuyordum. O da şuydu; sosyal demokrat bir ideolojinin sahibi olursunuz; ama bunu şiddet ve terörle yan yana getirerek yaşatmaya çalışırsınız, şiddetle karşısında olurum. Liberal bir partinin savunucusu olursunuz ama terörle aranıza mesafe koyamazsınız; bunun da tamamen karşısında olurum. Veya Türk Milliyetçisi görüşe sahip bir partisinizdir; ama şiddetle, terörle aranıza mesafe koyamazsınız; bunun da şiddetle karşısında olurum. HDP’yle alakalı çok net bir duruşumuz var. O da terörle arasına çizgi çekmediği sürece bizim siyasi anlamda yan yana gelebileceğimiz bir parti değildir. Ancak hukuk herkes için geçerlidir. Bütün bu görüşler bizim, yapılan bir hukuksuzluğa da meşru gözüyle bakmamız imkanını veya ihtimalini gündeme dahi getirmemektedir. Ülke öyle bir hale geldi ki; hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku ortaya çıktı. Bu da muazzam bir dengesizlik yaratıyor. Bir gün ‘vatan haini’, ‘illet’, ‘zillet’ oluyorsunuz, aradan 6 ay geçiyor sizi “yerli ve milli” ilan eden bir zihniyetle karşılaşıyorsunuz. Türkiye’de adil olması gereken sistem de bu reflekslere göre hareket ediyor. Adalet kaybolursa devlet de yok olur.” Dedi.

“Şunu da anlamakta güçlük çekiyorum. Biz bir Millet İttifakı yaptık. Bu Millet İttifakında aylarca, yerel seçim sürecinde mevkidaşımla oturduk ve uzun uzun seçim stratejisi, belediye meclis üyelikleriyle ilgili konuştuk” diyen Kavuncu, “Masanın iki tarafında Canan Kaftancıoğlu ve Buğra Kavuncu olarak oturduk. Hiçbir şekilde üçüncü bir parti yoktu. HDP’ye daha önce oy vermiş seçmen bu dönem bizi tercih etmiş olabilir. İttifak adaylarına oy vermiş olabilir. Biz burada da net bir tavır takındık: PKK’yı meşru gören seçmenin de oyunu istemiyoruz biz. Bu kadar net ifade ettik. Şimdi bir varsayım üzerinden, gizli bir ittifakmış gibi sunuluyor. İmralıyla bire bir görüşen, Öcalan’ın mektubunu Diyarbakır Meydanında okutan, kardeşi Osman Öcalan’ı Interpol tarafından aranmasına rağmen TRT’de beyanını dinlettiren, Oslo’yu Dolmabahçe’yi yaşattıran süreci de Millet gördü. Millet bunları artık yutmuyor, bunları çok net görüyor” dedi.

Kavuncu, sözlerini Azerbaycan’da şehit olan sivillere ve askerlere rahmet dileyerek kapatırkan, AGİT Minsk Grubuna ve TÜRKSOY’a da Azerbaycan’a destek verilmesi ve çatışmaların sonlandırılması konusunda aktif rol almaları için çağrı yaptı.

 

Buğra Kavuncu Canan Kaftancıoğlu İYİ Parti CHP