Milliyetçi Kongre Genel Başkanı Bahadırhan Dinçaslan, Erdoğan'ın Yerel Seçimlerdeki Strateji Değişikliğini Değerlendirdi
Milliyetçi Kongre Derneği Genel Başkanı Bahadırhan Dinçaslan, KRT''nin canlı yayın programında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçimlerde izlediği yeni stratejiye yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Milliyetçi Kongre Derneği Genel Başkanı Bahadırhan Dinçaslan, KRT''nin canlı yayın programında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçimlerde izlediği yeni stratejiye yönelik değerlendirmelerde bulundu.
'Hem Muhalefet Hem de İktidar Cephesinde Kimsenin Sunabileceği Projesi, Vizyoner Hamlesi Kalmamış'
Bahadırhan Dinçaslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü konuşmasında neden muhalefeti bu kadar kapsayıcı bir dil kullanmış olabileceğine ilişkin soruyu, "Tayyip Erdoğan, 'Bakın bunlar beceremiyorlar, biz de artık olgunlaştık, kutuplaştırıcı dil kullanmaktan pişman olduk' diye yaklaşmış olabilir" diye cevapladı. Dinçaslan, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Fakat bir şeyi de unutmayalım; Gazze saldırısında, Hamas'ın düzenlediği terör saldırısında ilk açıklaması beni şaşırtacak kadar makul, uzlaştırıcı, Türkiye'nin dış ilişkilerini etkilemeyecek yöndeydi. Fakat daha sonra Hamas'ı mücahit örgüt ilan etti. Erdoğan, kişilik özellikleri de buna elvermediği için bu tavrını sürdüremiyor. Ben yine sürdüremeyeceğini düşünüyorum, çünkü bir yerel seçim için hiç olmadığı kadar ideolojik bir ortamda ilerliyoruz. Siyasetin tükenmesinden kaynaklanıyor bu. Sanırım hem muhalefet hem de iktidar cephesinde kimsenin sunabileceği projesi, icraat vaadi, vizyoner hamlesi kalmamış.
Mandalina dağıtmak gibi daha günü kurtaran hamleler ve ideolojik söylemler karşımıza çıkıyor. Herhalde bunun en ikonik hali Tunç Soyer'in İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayıyken 'CHP seçmeni laikliğe, demokrasiye oy verecek' söylemiydi. Bu aslında arketipik olarak mevcut bütün adayların tavrını gösteriyor.
Bir taraf diyor ki, bunu desteklediğim için söylemiyorum, 'Biz gelmezsek teröristler gelecek, sosyalistler gelecek, solcular gelecek, Allahsızlar gelecek' Diğer taraf diyor ki, 'Biz gelmezsek AKP gelecek, diktatörya gelecek, tarikatlara ve cemaatlere belediye rantı üzerinden kaynak aktarılacak' Fakat hep bir 'değillik' üzerinden tanımlama var.
Muhalefetin kendi içerisinde de artık 'değillik'ler üzerinden tanımlama durumu söz konusuyken, Tayyip Erdoğan belki bir akıllı danışmanının önerisiyle böyle bir dil tutturmuştur, ama politik uygulamada ben bunun kalıcı olacağını düşünmüyorum."
Seçmen Halihazırda Kafa Karışıklığı ve Kutuplaşma Yaşıyor
AKP'nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerine yönelik stratejisi ile birlikte seçmenlerin psikolojisini de yorumlayan Dinçaslan, şu ifadelerde bulundu:
"'Seçmen rasyonel davranacak mı, davranmayacak mı?' tartışması vardı. Rasyonalite aslında çok tehlikeli bir sözcüktür. David Hume der ki, "Bir insanın, 'Parmağımın kesilmesindense, dünyanın geri kalanının yanmasını tercih ederim' demesi gayet rasyonel bir ifadedir. Rasyonalitenin bir tarafı da daha makul görünene, kendinden emin görünene yönelmek. Tayyip Erdoğan bunu gördü, sezdi, aslında bu çok uzun zamandır yapmaktan çekindiği bir tavır. Belki de yeni keşfettiği bir tavır. Tayyip Erdoğan, 'Bakın bunlar beceremiyorlar, biz de artık olgunlaştık, kutuplaştırıcı dil kullanmaktan pişman olduk' diye yaklaşmış olabilir."