Milliyetçi Kongre Sonuç Bildirisi

TAKİP ET

14 Ekim'de Ankara'da toplanan I. Milliyetçi Kongre, sonuç bildirisini yayımladı.

TamgaTürk'ün öncülüğüyle gerçekleşen I. Milliyetçi Kongre'nin kurucular kurulu, kongrenin sonuç bildirisini yayımladı. Aşağıdaki metni aynıyla paylaşıyoruz.

Milliyetçi Kongre Derneği'ne üye olmak için burayı tıklayarak üyelik formunu indirebilir, doldurduktan sonra Beytepe Mah. 1790. sk no:61 Çankaya, Ankara adresine gönderebilirsiniz.

I. Milliyetçi Kongre Sonuç Bildirisi

Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten

1 Eylül 2023 tarihinde tüzel kişiliğine kavuşan Milliyetçi Kongre Derneği, kurucu kadrosunun yaptığı davet akabinde Türk Dünyası’nın her yerinden Türk milliyetçileri, gözlemciler ve temsilcilerin iştirakiyle büyük kongresini 14 Ekim 2023’te topladı. 600 kişinin katılımıyla gerçekleşen organizasyon; iyi niyet, rasyonel düşünce ve milli terbiye esaslarında uzlaşan Türk milliyetçiliğinin her rengine katılım ve söz hakkı sağladı. Dernek yönetim kurulu olarak evvela katılımcılara ve özellikle kongremizin bir saat gibi kusursuz işlemesini sağlayan düzenleme heyetine teşekkür ediyoruz. 

Katılımcıların konuşmaları ve kurucu kadronun vizyonunun bir bileşkesinden ibaret bu metin, Milliyetçi Kongre projemizin esasları ve amaçlarına dair rehberlik edecek, ilk büyük kongremiz akabinde izleyeceğimiz yolun rotasını belirleyecek bildirimizdir.

Neden varız?

Türk milliyetçiliğinin yalnız “ikon ticareti” yöntemiyle temsil edildiği zannı, siyasetin çirkin yüzünün Türk milliyetçiliği üzerindeki olumsuz tesirini artırıyor. Milliyetçilik sanki bir etnik kimlikmiş, bir tarikat yahut aşiret mensubiyetiymiş gibi “milliyetçi” figürlerin siyasette “milliyetçilerden oy almak” için takdim edilmesi ve bu gayrı-ideolojik tutumun milliyetçi kitlelerin haysiyetini zedelemesi en büyük meselelerimizden biridir. Türk milliyetçiliği, mensuplarını makam ve mansıba taşımak için kurulmuş bir paravan şirketin kisvesi değildir. Talepleri falanca şahsı bir yere taşımak, filanca şahsa kazanç sağlamak değildir. Türk milliyetçiliğinin ideolojik talepleri vardır ve bu talepler bir bütün halinde Türk Milleti’nin menfaatinin gözetilmesi prensibi esası üzerine bina edilmiştir. Söyleme ve en önemlisi eyleme aldırış etmeyen, hatta söylem ve eylemin ideolojiyle çeliştiği vakaları görmezden gelmeyi öneren bir anlayış bizim usulümüz ve geleneğimiz değildir. Türk milliyetçileri arasındaki dayanışma, kamu malından pay almak için bir araya gelmiş çetelerin suç ortaklığına benzetilemez. Türk milliyetçileri birbirlerini severler – bu sevgi gerekçesini kimlikten değil, ahlak ve felsefeden alır. Bizler birbirimize baktığımızda, vakarla bir diğeri için çabalayan, zamanından, malından, emeğinden, hatta bedeninden ve canından fedakarlık eden modern çağ şövalyeleri gördüğümüz için sevgiyle dolarız. En fakir ve biçare Türk’ü en saygın makama ve muameleye layık gören alicenaplığa saygı duyarız. İddiaları değil, sözü ve emeği ölçü kabul eder, söze ve emeğe hürmet ederiz. 

Türk milliyetçileri böyleydi ve bu hal üzere yaşamaya, mücadele etmeye devam ediyorlar. Fakat “aktör”lükten ısrarla uzak tutulup bir faktör olarak siyasi hesaplarda inorganik ve edilgen bir parametreden ibaret duruma indirgenmemiz, bu saygın kitlenin olabilecek en olumsuz şekilde temsil edilmesine neden oluyor. Üstelik, cumhuriyetimizin en büyük emeli olan “şehirli Türk”ler yetiştirmek bir asır sonra mümkün olmuş ve Türkiye nihayet ciddi bir beşeri sermaye biriktirmişken Türklük ve Türkçülük kimliklerinin bu kadar zavallı temsil edilmesi, hem işgalcilere hem işgale uğramamıza zemin hazırlayan kokuşmuş zihniyetin iç mümessillerine karşı mücadele ederken toprağa düşmüş, ömrünü harcamış atalarımıza karşı büyük bir vefasızlık, derin bir ayıptır. Uzaktaki köylerin yoluna düşen öğretmenler, güç bela tedarik edilen ekipmanla sınır boyu gözleyen askerler, evlatlarını büyük şehre “okuyup büyük adam olmak” için yollayan anne babaların fedakarlıkları, tam da bugünler içindi. Bugünün nesillerini yaratmak içindi. Artık dünya müktesebatını edinmiş ve Türkiye’yi bu müktesebata en büyük katkıyı veren öncü bir ülke olmaya hazırlamak için kollarını sıvaması gereken nesiller varken, eski siyasetin yaşlı zihninin Türk milliyetçiliğine ket vurmasını kabul etmiyoruz. Bizler bu ülkenin okumuş çocuklarıyız ve milletimize borcumuz var. Borcumuz, bu milletin eğilen başını dikmek, feri sönen gözlerinde yeniden kıvılcımlar tutuşturmak ve Türk dendi mi dikilen başlar ve tebessüm eden çehreler yaratmaktır. 

Bu itiraz bir reaksiyon değil, aksine aksiyonsuzluğu dayatan irticaya karşı çıkıştır. Türk milliyetçiliği zıddıyla tanımlanmaz yahut yalnız güvenlik söz konusu olduğunda akla gelmez. Türk milliyetçiliği cumhuriyeti inşa etmiştir, Türk milliyetçiliği modern bilimin Türkiye’ye gelmesini sağlamıştır, Türk milliyetçiliği coğrafyamızdaki en öncü, en yenilikçi, en yüksek seciyeli ve en kurmay bakışlı akımdır. Bir ülkede eğitimden sağlığa, vatandaş-toplum ilişkisinden milli güvenliğe bütün uygulamaları siyaset belirler. Siyasetten uzak kalmamız düşünülemez. Ancak siyaset bize yalnızca temsil temelli bir sınırlı varoluş öneriyorsa, bu yalnız fiziki uyaranlara karşı reaksiyon verebilen ilkel bir sinir sistemi seviyesine indirgenmemize neden olur. Bu gettolaşmayı reddediyor ve insana dair her şeyi Türk milliyetçiliğinin bir meselesi olarak gören anlayışımızın siyasette milliyetçi temsili üstlenmesi gerektiğini söylüyoruz. 

Hamlemiz, “Temiz Türkler”in siyasette hem görünür, hem belirleyici olmasını sağlamak içindir. Siyasetten ihale, şöhret, kazanç beklemiyoruz. Siyasetin aktörü olup, çok çalışanın çok kazandığı, yeteneğin ve emeğin ödüllendirildiği, vatandaş kimliğinin yegane kutsal olduğu bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Devletin üzerine vazife olmayan meselelere karışmadığı, fikrin dayatılan kutsalların muhasarasında küllenmediği, saygın bir vatandaş olarak bireyin refah ve mutluluğunun temini için seküler zemin ve rasyonel düşünceden başka metotlara itibar edilmeyen bir ülke düşlüyoruz. 

Bu hamlenin gerçekleşmesi, bir fikir meselesi olduğu kadar bir yöntem meselesidir. Milliyetçi Kongre kurucuları olarak bizler, en doğru yöntemin kongre tipi teşkilatlanma olduğu ve Türk milliyetçiliğinin hem teorik, hem pratik hamlelerinin meşruiyetini, herkesin emeği ve katkısı nisbetince söz sahibi olduğu bu ortak zeminden devşirmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Milliyetçi Kongre nedir?

Kongre tipi yapılanma vizyonumuz, derneğimizin adını Milliyetçi Kongre Derneği olarak belirlememizin gerekçesidir. Bu bağlamda Milliyetçi Kongre, bir dernek olarak evvela ilgili kanunların yükümlülüklerini yerine getirip esaslarına uyacaktır. Fakat bununla kalmayacak, kanun dairesinde belirlediği usullerle kongre tipi örgütlenmenin esaslarını uygulayacaktır. 

Kongre, kanun ve tüzük uyarınca belirtilen dönemlerde yönetim ve benzeri organları belirlemek için genel kurulunu toplamanın yanında, her yıl Ekim ayında Büyük Kongre başlığında toplantı tertip edecek ve Türk milliyetçilerine çağrı yapacaktır. Bu büyük kongreler kongre yönetiminin geçen bir yıla dair hesap vermesiyle başlayacak, akabinde belirlenen tartışma konularında prensiplerin karara bağlanması ve katılımcıların önerilerinin tartışılmasıyla, takip eden yılın politikalarını belirleyecektir. Dernek genel kurulunun yanında, meslek grupları esaslı bir anlayışla komisyonlar kuracak, bu komisyonların delegelerinin dernek yönetiminde işlev üstlenmesini sağlayacaktır. 

Büyük Kongre etkinliğinin yanında derneğimiz milletimizi ve milliyetçiliği ilgilendiren hususlarda çalıştaylar tertip edecek, kanun taslakları başta olmak üzere siyasi kurumlara ve kamuoyuna çözüm önerilerini sunacaktır. Hukuk komisyonumuz gerekli gördüğü davalarda müdahil olacak, güçler birliğinin yarattığı despotik manzarada Türk milliyetçilerine somut ve ehil bir destek sağlayacaktır. 

Türk milliyetçiliğinin “sahipliği”ni Türk milliyetçilerinin kolektif şahsına iade etmek, milliyetçiliğimizin seküler, rasyonel ve demokratik mahiyete yeniden kavuşmasını sağlamak, hem milliyetçilik iddiasındaki hem diğer siyasi partiler ve devlet kurumları nezdinde Temiz Türklerin temsilciliğini üstlenmiş bir baskı grubu olmak amaçlarımız arasındadır. Rüştümüzü ispat ettikçe, Esir Türk Yurtları başta olmak üzere Türk Dünyası’nın kalanında da, vaktiyle Ceditçilerin, İttihatçıların, Kemalistlerin üstlendiği gibi tecrübe paylaşımı ve yoldaşlık işlevi üstlenmek hedefimizdir. 

Milliyetçiliğe dair esaslarımız

Milliyetçi Kongre Derneği;

•    Seküler düşünce ve pratiği benimsemiş,
•    Bilimsel yöntem ve rasyonel düşünceye bağlı,
•    Demokrasi ve insan hakları esaslı,
•    Türk Dünyası’nın tamamına Türk olarak bakan,
•    Kimin Türk olduğuyla değil, Türk’ün refah ve menfaatiyle meşgul olan,
•    Amaçlar kadar, onlara ulaşmak için önerilen yöntemin belirleyiciliğini idrak etmiş,
•    Yönteminin odağına birey ve özgürlük kavramlarını almış,

Bir Türk milliyetçiliği yorumunu benimser.

Kısa Vadeli Plan

İlk Büyük Kongre ile birlikte ilk genel kurulunu toplayan ve organlarını oluşturan Milliyetçi Kongre Derneği’nin kısa vadeli planında ilk adım olan en geniş üye havzasını oluşturmaktır. Her biri kendisini mahkum edildiği tekillikte yalnız hisseden Temiz Türklerin yalnız olmadıklarını göstermek ve bir aradalığın gücünü fark ederek bu harekete üye olmasını sağlamak en acil hedefimizdir. Milliyetçi Kongre’ye giden yoldaki tecrübelerimiz bize, Türkiye’de bir kesimin sanki hikayeleri tek elden yazılmışçasına benzer süreçlerden geçtiğini, benzer hisler yaşadığını, benzer fikri dönüşümler geçirdiğini gösteriyor. Bu insanların ihtiyaç duyduğu en büyük motivasyon kaynağı, yalnız olmadığını hissetmektir. 

Milliyetçi Kongre, 2023 yılı sonuna kadar üye kaydına öncelik vererek büyüme stratejisi izleyecek ve bu esnada öngördüğü komisyonları çalışır hale getirecektir. Türk milliyetçisi gazeteciler tutuklanır, protestocular saldırıya uğrar ve mağdur Türk milliyetçilerinin haklarının temini şöyle dursun, saldıranlar ödüllendirilirken kuruluş safhasında faaliyete geçen komisyonumuz hukuk komisyonu olmuştur. Meslek komisyonları başta olmak üzere kurulacak organlar özelleşme, uzmanlaşma ve uzmanlığın getirdiği “söz hakkını genel stratejiye dahil etme” mekanizmalarının temeli olacaktır. 

2024 Büyük Kongre’sine giden süreçte teorik esasların belirlenmesi önceliklidir. Bu bakımdan dernek yönetimi en az üç çalıştay ve dijital forumlar düzenleyerek karşılaşılan meselelerde nasıl tavır takınılacağını prensipte belirleyen kaideleri tespit edecek ve kongrede onaya sunacaktır.

Dernek yönetimi, teşkilatlanma tamamlanıp 1000 üye hedefini gerçekleştirecek, 2024 yılında olağanüstü genel kurul çağrısı yapacak, istifa ederek yeni üyelerin seçeceği bir yönetim oluşmasına öncülük edecektir. 

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde Türk milliyetçiliğinin ideolojik talepleri tespit edilecek ve siyaset yapıcılarla paylaşılacaktır. Aynı zamanda yerel seçimlerde aday olan siyasilerin milliyetçiliğe dair tutum, iddia ve vaatleri izlenecek, raporlanacak ve Kongre’nin prensip ve amaçlarıyla ne kadar uyumlu olduğuna dair bir tutum belgesi yayımlanacaktır. 

Cumhuriyetin 100. Yılında kutlamaların sönük geçmesi ve arzu edilen milli coşkuya merkezi-yerel idarelerin öncülük etmemesi nedeniyle duyulan büyük üzüntü, Milliyetçi Kongre’nin güncel meseleleri arasındadır. 100. Yılımızda cumhuriyeti kuran irade ve vizyonun şanına, cumhuriyet uğrunda yapılan fedakarlıkların yüceliğine ve Türk Milleti’nin bir bütün olarak şerefine uygun bir marş yazılıp bestelenmesi projemiz üzerinde halihazırda çalışılmaktadır. 29 Ekim 2023 tarihinden önce ilk faaliyetlerimizden biri olarak milletimizin beğenisine sunulacaktır.

Milliyetçi Kongre Derneği adına

M. Bahadırhan Dinçaslan

Genel Başkan

Milliyetçi Kongre Milliyetçi Kongre Derneği TamgaTürk Seküler Milliyetçilik Yeni milliyetçilik