Mitolojide Ateşi Getirmek

TAKİP ET

Mitolojilerde "ateşi getirmek" mühim bir motiftir ve kahramanlara özgüdür

Mitolojilerde "ateşi getirmek" mühim bir motiftir ve kahramanlara özgüdür. Prometheus Olimpos'tan ateşi çalarak insanlara verir. Sosrikua devlerden ateşi getirir. Türk hikâyelerinde ise bu iş bir kahramana değil evin küçüğüne düşer. Ateş, cadılara ve yalmavuzlara aittir ve onlardan alınmalıdır. "Evin küçüğü olacağına köpeği ol" diye boşuna dememişler. Bunun belki de bozkır kültüründe ocağın varisinin en küçük oğul olması ile ilgisi vardır. Büyük çocuklar kendi evlerini kurup ayrılır, en küçük oğlan ise babasının ocağını tüttürmekle yükümlüdür. Mitolojide ''ateşi getirmek'' konusuna kısa bir aborjin miti ile devam edelim; Bir aborjin masalına göre dünyanın çok soğuk olduğu Nytting denilen zamanda insanlar ateşten mahrum yaşarlarmış, soğuktan titrerler ve yiyeceklerini çiğ olarak tüketirlermiş. Ateş yalnızca Meeka denilen ay ruhunun kuyruğunun ucunda bulunurmuş ve Meeka ateşini insanlarla paylaşmak niyetinde değilmiş. O çağlarda kumru ve atmaca amca ve yeğenmiş. Bir gün oturup konuşmuşlar ve insanların soğuğa daha fazla dayanamayacağını düşünmüşler. Kumru Meeka'nın yaşadığı mağaraya gidip ateşi onun kuyruğunun ucundan çalmaları gerektiğini söylemiş. Kumru ve Atmaca hemen harekete geçerek Meeka'nın mağarasının yakınlarına kadar uçmuşlar ve mağaraya yaklaşınca yerde sürünerek iyice sokulmuşlar. Bu sırada Kumru ateşi Meeka'nın kuyruğunun ucundan kapıp kaçmış. Meeka onu kovalasa da yetişememiş çünkü kumru çok hızlı uçuyormuş. Kumru hızla uçarken yanındaki ateşle bir çok ağacın dallarını tututuşturmuş ve insanlar sevinçle ağaçlara koşup ateşi almışlar. Kumru ile Atmaca'ya ateşi getirdikleri için minnettar olduklarını söylemişler. Yükseklerde süzülen kartal ağaçlardan çıkan dumanı görünce ''İnsanlar artık üşümeyecekler'' diye sevinmiş. Ama Meeka hâlâ kırlarda kumru ve atmacayı kovalıyor bir yandan da bağırıyormuş; "Ateşimi geri getirin, çok üşüyorum". Meeka iyice sinirlenince insanların ateşi sönsün diye yer yüzünü sularla kaplamaya karar vermiş. Bir tufan koparıp tüm yeryüzünü denize çevirmiş yalnızca çok yüksek olan bir dağın başındaki ağaçlar bu tufandan kurtulabilmişler. Kumru tufan koptuğunu görünce ateşi işte bu yüksek dağa kaçırıp kurtarmış. Sular çekildiğinde insanların kamp ateşleri yeniden yanmaya başlamış, yiyeceklerini pişirmişler ve soğuk gecelerde üşümemişler. Bir başka Aborjin mitinde ise ateşin gelişi şöyle anlatılır; Genç bir kız kabilesindeki bir delikanlıya aşık olur fakat kabile büyükleri tarafından delikanlı ile görüşmesi yasaklanır. Kız bu duruma çok üzülerek ormana kaçar ve günlerce aç susuz orada kalır. Sonunda bitkin düşer, ölmek üzeredir. Ata ruhları onun bu hâlini gök yüzünden izlerler ve ona acırlar, öylece ölüp gitmesine razı gelmezler. Gökten uzanıp kızı kendi yanlarına yani gökyüzüne çıkarırlar ve ona yiyecek şeylerle birlikte ısınması için bir ateş verirler. Kız gök yüzünden Dünyadaki insanları izler sürekli İnsanların elindeki ateşin onlara yetmediğini görür, onlar aydınlanmak ve ısınmak için yalnızca basit ateşlere sahiptir. Kız, ruhların kendisine verdiği ateşin dünyayı aydınlatıp ısıtabileceğini düşünür ve günden güne onu büyütmeye başlar. sonunda bu ateş öyle büyür ki Güneş olur.