Muhalefetten Gövde Gösterisi: Millet İttifakı'nın İzmir Mitingine Rekor Düzeyde Katılım

TAKİP ET

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün saat 15.30'da İzmir Gündoğdu Meydanı'nda miting düzenleyecek. Mitinge, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları ve diğer siyasi partilerin liderleri de katılacak.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesinde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını sürdürüyor. Kılıçdaroğlu, bugün İzmir’e geldi.

Kılıçdaroğlu’nu İzmir’de CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Vekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekili Adayı Deniz Yücel, CHPli belediye başkanları ve partililer karşıladı.

Kılıçdaroğlu, saat 15.30’da Gündoğdu Meydanı’nda miting yapacak. Mitinge, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları olarak belirlenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katılacak. Ayrıca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da mitinge destek verecek.

İzmir Kıpkırmızı Oldu

Mitingin gerçekleştirileceği Gündoğdu Meydanı'nda tarihe geçecek bir kalabalık oluşurken, vatandaşlar hep bir ağızdan İzmir Marşı'nı söyledi.

İzmir’de miting için Gündoğdu Meydanı’nda toplanan Millet İttifakı liderleri ve belediye başkanları, halka seslendi. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren konuşmacılar, iktidarı eleştirdi ve adalet, kalkınma ve özgürlük vurgusu yaptı.

Soyer: Sizi Cumhurbaşkanı Yapmaya Kararlıyız

Kürsüye ilk olarak İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer çıktı. Soyer, “14 Mayıs’ta hep birlikte ülkemizi ‘adalet olmadan kalkınma olmaz’ diyen tertemiz bir siyasete teslim edeceğiz. Hep beraber inşa edeceğimiz gelecekte hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, işçiler ölmeyecek, hiç kimse eğitim ve sağlık hakkından mahrum kalmayacak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir sizi cumhurbaşkanı yapmaya kararlı. Siz geleceğin Türkiyesine çok yakışıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu: Biz Varız Diyen Bir Anlayışla Yöneteceğiz

Soyer’in ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu mikrofonu aldı. Karamollaoğlu, “Biz ülkemizi bir baştan bir başa sanayi tesisleriyle, yüksek teknolojiyle, her konuda biz varız diyen bir anlayışla yönetmek mecburiyetindeyiz. İşsiz tek insan kalmayacak, herkes rahat geçinebileceği bir gelire sahip olacak. Herkes mutlaka rahat geçinebileceği bir gelire sahip olacak. Bu bizim idealimiz. Biz ülkemizi bir baştan bir başa yüksek teknoloji içeren, bizi zenginleştiren tesisleri kurmak mecburiyetindeyiz. TOGG arabasıydı, İHA’ydı, yok tankımızdı, bunların hepsini sergiliyorlar. Ama bizim insanımızın ihtiyaçlarına nasıl çare bulabileceklerini söyleyemiyorlar, bilmiyorlar çünkü” dedi.

Yavaş: Seçime Girebilirsiniz Ama Kazanamazsınız Yasak!

Karamollaoğlu’nun ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş kürsüye çıktı.

Yavaş, “21 yıl sonunda artık söyleyebilecekleri bir şey kalmadığı için sürekli bizi bir şeyler ile suçluyorlar. ‘Biz kaybedersek darbe olur’ diyorlar. Siz kaybedin diye seçime girdik kardeşim. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız yasak! Böyle tehditvari konuşmaları artık millet kabul etmiyor” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu: 7’nci Ok Yerleşti

Yavaş’ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sahneye geldi. İmamoğlu, "7’nci ok yani hanımcılık" pankartını okuyarak “7’nci ok yerleşti” dedi.

“Milletin evlatlarına güveniyoruz” diyen İmamoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk bize hem Cumhuriyet’i hem milletin Meclis’ini hem de demokrasiyi emanet etti. Biz de bu emanete sahip çıkacağız. Bizim için önemli olan milletin iradesidir. Milletin iradesine saygı duymayanlar, milletin iradesini gasp edenler, milletin iradesini yok sayanlar, milletin iradesini çalanlar bilsinler ki biz onlara asla geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Milletin evlatlarına güveniyoruz” diyen İmamoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk bize hem Cumhuriyet’i hem milletin Meclis’ini hem de demokrasiyi emanet etti. Şu olacakmış, bu olacakmış, darbeymiş! Seçimi onlar kazanırsa milli irade, seçimi Millet İttifakı kazanırsa darbeymiş! Hadi oradan!” diye konuştu.

İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu’nu yanına çağırarak kalabalığa kalp işareti yaptırdı.

Babacan: Bu Seçim Bir Referandum

İmamoğlu’nun ardından kürsüye DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan geldi. Babacan İzmirlilere, “İttifaklar var, bir metre uzunluğunda oy pusulası var. Ama 14 Mayıs seçimleri aslında bir referandum. İki tercih var önümüzde: Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kriz mi, hukuk mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı, bahar mı?” diye sordu.

“Türkiye maalesef dünyadan koptu” diyen Babacan, “2003 yılında Sertap Erener ‘Every Way That I Can’ diyerek bize büyük bir gurur yaşatmıştı. Hatırlıyor musunuz o günleri. Yine başaracağız. Madonna’yı, Metallica’yı, Roger Waters’ı, Rihanna’yı ve çok sayıda müzisyeni biz kendi ülkemizde ağırladık. Hepsi geldi Türkiye’ye. Türkiye bütün Avrupa’nın gözbebeği oluyor. Ne zaman oluyor? Düzgün yönetildiğinde oluyor. Yine dinleyeceğiz inşallah” dedi.

Babacan konuşma öncesi eşi Ülkü Zeynep Babacan’la mitinge gelenleri selamladı.

Uysal: Takke Düştü, Kelle Göründü

Babacan’ın ardından kürsüye gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “İşte bu kutlu şehir tarihi sorumluluğunu bir kez daha yerine getiriyor. Türk tarihi önünde bir kez daha irade koyuyor. Demokrasi bayrağını, demokrasi meşalesini bütün baskılara rağmen, bütün dayatmalara rağmen yere düşürmediniz. İşte bu meydan bu ülkenin, bu aziz milletin, Türkiye’nin yarınlarının müjdecisidir. Türk insanıyla Türk insanının arasına duvarlar örmeye çalışanlara bu meydan cevaptır. Türk milleti yetki istediler yetki verdi. Güç istediler, güç verdi. Mutlak güç istediler, mutlak güç verdi. Beylere o da yetmedi. Dediler ki dilimizden dökülen kanun olsun. Şaibeli bir referandumla onu da geçirdiler. Biz uçacağız, kaçacağız dediler. Dediler ama bu rejimin fiilen işlemeye başladığı günden bu güne milletin sofradaki ekmeği küçüldü” ifadelerini kullandı.

“Bugün milletin iradesini boğmaya çalışıyorlar” diyen Uysal, “Takke düştü, kelle göründü. Bu milletin iradesine saygı duymayanlar, bu milletin iradesini gasp edenler, bu milletin iradesini yok sayanlar, bu milletin iradesini çalanlar bilsinler ki biz onlara asla geçit vermeyeceğiz” dedi.

Davutoğlu: Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na Aptal Olma Diye Mektuplar Yazılamayacak

Kürsüye Uysal'ın ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu çıktı.

İzmir’e yeni bir kader yazmaya geldiklerini söyleyen Davutoğlu, “Bu manzara kolay olmadı. Aylarca toplandık, aylarca görüştük. Hiçbir şeyimiz gizli olmadı. Şimdi milletimizi iki kader yolu bekliyor. Ya şu anda otoriter yolsuzluk düzeniyle kirlenmiş cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam edecek ya da Türkiyemizi, milletimizi birleştiren Millet İttifakı gelecek, yeni bir ufuk çizecek? 14 Mayıs günü sadece bir Cumhurbaşkanı değişimine imza atmayacağız. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının yol haritasını çıkaracağız. Aramızdaki farklar büyük Cumhur İttifakı’yla” dedi.

İttifakın ilkelerini sıralayan Davutoğlu şöyle konuştu:

"1- Demokrasi ve özgürlükler. İnsan hakları. Cumhur İttifakı denen bu yamalı bohça yoluna devam ederse ki edemeyecek, bugünkü baskılar devam edecek. Ama biz gelirsek, 13 cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları olarak biz özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Gençler bir tweet dolayısıyla cezalandırılmayacak. Herkes istediği gibi konuşacak, istediği gibi yazacak, istediği gibi giyinecek.

2- Adalet. Devletin dini adalettir diyen bir inançtan geliyoruz. Adaletin olmadığı hiçbir yerde huzur olmaz. Güven olmaz. Geleceğe herhangi bir şekilde umut olmaz. Bugün talimatla yürüyen yargı mekanizmasını tam ve bağımsız bir yargı sistemine dönüştüreceğiz.

3- İnsan onuruna yakışır bir hayat standardı ve ekonomi bir düzen. Bugün bu düzen, ucube cumhurbaşkanlığı sistemi, devlet kaynaklarını yakınlarına peşkeş çeken sistem fakiri daha fakir yaptı. Esnafımız çaba sarfetti kredi borçlarıyla ezildi. İşçilerimiz emeğinin karşılığını alamadı, enflasyonun altında ezildi. Kur korumalı mevduat adında faizcilere peşkeş çekilen 200 milyar Türk lirasını, arka kapıdan satılan 218 milyar Türk Lirası'nın hesabını sorarak, tek tek milletimize dağıtacağız.

4- Size siyasi ahlâk, temiz siyaset sözü veriyoruz. Türkiye'de yolsuzluk düzeni hakim, kimse hesap sormuyor. Bir bakan kendi şirketinden bakanlığında dezenfektan sattı, Erdoğan onu teşekkür ederek uğurladı. Ülkenin toprakları imar baronlarına peşkeş çekildi. Türkiye dışarıdan narko olarak anılan bir devlet haline geldi. Başbakanlığımıza mani olan siyasi ahlak, imar yasası, ihale yasası tekrar gündeme gelecek. Sayın Kılıçdaroğlu'yla siyasi ahlakı Türkiye'de egemen kılacağız. Herkes malvarlığı beyanında bulunacak.

5- Devletimizin kurumları büyük ölçüde yıprandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti nevzuhur bir devlet değildir. Ben buraya Konya'dan geldim. Selçuklu başkentinden cumhuriyetimize kadar... Devletimiz itibar kaybetti. Mülakatlar üzerinden niteliksiz insanlar devlet kadrolarını doldurdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bütün kurumlarıyla ayağa kaldıracağız.

6- Dünyaya açık, onurlu bir ülke. Bu kader kavşağında seçimi kaybedeceğini anlayan iktidar mensupları saldırganlaştırdılar. Bu ülkede benden sonra başbakanlık yapan bir başbakan. Ama seçim kazanarak olmadı. Siz onu belediye başkanı yapmadınız İzmirliler. Millete hakaret eden biri olursa, milli iradeye laf eden biri olursa onunla hesaplaşırız. 14 Mayıs'ya yabancı istilacılara ülkeyi terk etmeyeceğiz diyor. Hiçbirimiz yabancılarla ilişkiler içinde değiliz. Ama ne yapacağız biliyor musunuz? Tarihimizde olmadığı gibi geleceğimizde de hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na aptal olma diye mektuplar yazılamayacak."

"Önce sen yurtdışında olduğu iddia edilen milyar dolarları ülkemiz getir ondan sonra yabancı istilasından bahset" diyen Davutoğlu, "Son 15 güne bu altı ilkeyle giriyoruz. Tam özgürlük ve demokrasi. Adalet. Temel insan onuruna yakışır ekonomik standart. Temiz siyaset, güçlü devlet ve onurlu Türkiye. Bir iktidarın en saldırgan olduğu an kaybetme korkusu yaşadığı andır.  En vahimi... İçişleri Bakanı... Çıktı dedi ki kendisi hakkındaki iddiaları örtmek için her geçen gün daha çok bağıran bir bakan. Dedi ki 14 Mayıs bir sivil darbe girişimi. Kendisinin kafasında darbe mantığı var da ondan. Korku yaymak istiyorlar da ondan. İşte biz 6 genel başkan, 2 büyükşehir belediye başkanımız buradan sesleniyoruz. Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız. Hiçbir güç milli iradeye hakim olamayacak. 14 Mayıs'ta her bir oya, her bir sandığa sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.

Akşener: Her Aileden Bir Oy İstiyorum

Davutoğlu'nun ardından kürsüye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı.

Akşener, “İzmir’e gavur diyenler, Cumhuriyet’imize kuranlara da ‘İki ayyaş’ dediler. Sonra ne oldu? O ‘iki ayyaş’ sözüne karşı önce kadınlar, sonra gençler ayağa kalktı ve 14 Mayıs akşamı 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu makamına oturtacağız. Ama sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da nezaketle emekli edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Akşener, şöyle devam etti: “Her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en çok eziyet gören benim. Bize ‘sürtük’ dendi, bana ‘fosforlu’ dendi. Her aileden bir oy istiyorum. Moralim için istiyorum, ailem için istiyorum, torunum için istiyorum.”

Akşener konuşma öncesi eşi Tuncer Akşener’le mitinge gelenleri selamladı.

Kılıçdaroğlu: İlk Kez Sandığa Gidecek Gençlere Sesleniyorum

Akşener'in ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.

Kılıçdaroğlu, “İzmir’de 215 bin 650 genç ilk kez sandıkta oy kullanacak. Bu seçimler gençlerin kendilerini göstermeleri gereken bir seçimdir. Bu seçim ayrılmak değil kucaklaşmak kavga değil barışmayı getirecek seçimdir. 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. Ben sandığa gittim ve otoriter yönetimi değiştirdim diyecek çocuklarına anlatacaklar” dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Her şeyden önemlisi Türkiye’nin dünya ile rekabete ihtiyacı var. Bunu yapacağız. Sizden tek isteğim sandığa gidin. Size söz veriyorum bu ülkeye baharları kardeşliği getireceğim. Çiftçiyi toprakla barıştıracağım. Kırsalda çalışan bütün kadınların sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Her kadının sosyal güvencesi olacak. Şampiyonlar ligi kurduk. Türkiye yeniden şahlanacak.”

Kılıçdaroğlu: Erdoğan ve arkadaşlarını nezaketle emekli edeceğiz

Kılıçdaroğlu, “İzmir’e gavur diyenler, Cumhuriyet’imize kuranlara da ‘İki ayyaş’ dediler. Sonra ne oldu? O ‘iki ayyaş’ sözüne karşı önce kadınlar, sonra gençler ayağa kalktı ve 14 Mayıs akşamı 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu makamına oturtacağız. Ama sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da nezaketle emekli edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Mersin’den başlayacak ve Samandağ’a uzanan bölgede üretimler yapılacak. 5’li çeteler telaş içinde ya Kılıçdaroğlu kazanırsa diyorlar. 5’li çeteden alacağım üretene vereceğim. Benim saraylarda gözüm yok Mustafa Kemal’in Çankaya’sına gideceğim.

Size sözüm söz bütün hayallerinizi beraber gerçekleştireceğiz. İşsizliğin büyük bir bela olduğunu biliyorum. Milyonlarca evde işsiz gençlerimiz var. Bu tabloyu değiştireceğiz. 100 bin öğretmen ataması yapacağız ve köylerdeki bütün okulları açacağız. Yeni bir anlayışı yeni bir devri başlatıyoruz. Üretene değer vereceğiz. Bir siyasi tercih var dışarıdan ürünler satın alınıyor hayır bunu değiştireceğiz. Benim saraylarda gözüm yok Mustafa Kemal'in Çankaya'sına gideceğim.

klim değişikliği ile birlikte Akdeniz havzasında orman yangınları artıyor. 16 uçağı var beyefendinin. Bu uçakları satıp yangın söndürme uçakları alacağız. Bu ampul çok yakıyor kapatacağız. Halk için halkla beraber çalışacağız. Sağ olun var olun diyorum."

izmir miting muhalefet kemal kılıçdaroğlu ekrem imamoğlu mansur yavaş meral akşener ali babacan Ahmet Davutoğlu Gültekin Uysal Temel Karamollaoğlu