'Mürteci Menzil Örgütü 79 Yaşındaki Öğretmeni Kandırıp Mal Varlığına Çöktü' İddiası

İstanbul'da 79 yaşındaki emekli öğretmen, Mürteci Menzil Tarikatı mensuplarının tüm mal varlığı olan altı dairesini elinden aldığını belirterek dava açtı. Kadın, 'Ölümümün çok yakın olduğunu, bağışın dini bir zorunluluk olduğu anlattılar' dedi.

BirGün yazarı İsmail Arı'nın haberine göre, İstanbul'da 79 yaşındaki emekli öğretmen, Mürteci Menzil Tarikatı mensuplarının tüm mal varlığı olan altı dairesini elinden aldığını belirterek dava açtı. Kadın, “Ölümümün çok yakın olduğunu, bağışın dini bir zorunluluk olduğu anlattılar” dedi.

İstanbul'da 79 yaşındaki emekli bir öğretmen, Mürteci Menzil Tarikatı mensuplarının tüm mal varlığı olan altı dairesini elinden aldığını belirterek dava açtı. Yaşlı öğretmen “Ölümünün çok yakın olduğu ve bağış işleminin dini bir zorunluluk olduğu" şeklindeki telkinlere kanarak tüm mal varlığını Mürteci Menzil Tarikatı'na bağışladığını, "Tüm mal varlığını devrettiği için hayatını sürdürecek bir şeyi kalmadığı için kendisini aciz hissettiği, tarikat mensupları ile görüşmek istediğinde ise kötü muamele ile karşılaştığını” anlattı.

Yaşlı kadının mürteci tarikata karşı verdiği hukuk mücadelesini İsmail Arı şöyle kaydetti:

"İktidarın desteği ile kamuda örgütlenen, şirketleri ve sermayesi ile holding dönüşen Menzil Cemaati, yaşlı bir kadının dairelerini elinden aldı.

İstanbul’da yaşayan, öğretmenlikten emekli olan 79 yaşındaki bir kadın, 2017 yılından beri hukuk mücadelesi veriyor. Uzun yıllar matematik öğretmenliği yapan yaşlı kadının tek mal varlığı Fatih’teki ailesinden kalma apartmanıydı. Ancak kadına ulaşan Menzil Cemaati mensupları, 2011 yılında “Dini hizmetleri olan bir vakfın temsilcileri olduklarını” belirterek tüm mal varlığını vermesini istedi ve kadını ikna etti.

Ancak yaşlı kadın 2017 yılında uzun bir süre Menzil’e bağlı Semerkand Vakfı’nın genel başkanlığını yapan Yakup Alarçin’e dava da açtı. Kadın, kendisine “Ölümünün çok yakın olduğunu, bağış işleminin dini bir zorunluluk olduğu ve bağışın ahlaki bir görev olduğu” şeklinde telkinlerde bulunulduğunu belirterek tüm mal varlığını bağışlaması için ikna edildiğini anlattı.

Kadın, altı dairesinden dördünü vakfa bağışladığını ve bağış sözleşmesi imzaladığını belirtti. Ayrıca tapusu olmayan iki dairesi için de Yakup Alarçin ile 100 bin TL’lik satış vaadi sözleşmesi imzaladığını söyledi. 

Mahkemede, “Tüm mal varlığını devrettiği için hayatını sürdürecek bir şeyinin kalmadığını, kendisini aciz hissettiği, cemaat mensupları ile görüşmek istediğinde kötü muamele ile karşılaştığını” anlattı. Mahkeme ise hâlâ devam ediyor."