Müslüman Kardeşler

TAKİP ET

Orta Doğu'da ve Türkiye'de olan biteni anlamaya çalışıyorsanız, bazı söylemleri ve yapılanları 'Ne alakası var?' diyerek anlayamıyorsanız, sık sık 'Bu da nereden çıktı?' diyorsanız… Meşhur 'kelebek etkisi' örneğini vermeyeceğim

Orta Doğu’da ve Türkiye’de olan biteni anlamaya çalışıyorsanız, bazı söylemleri ve yapılanları “Ne alakası var?” diyerek anlayamıyorsanız, sık sık “Bu da nereden çıktı?” diyorsanız… Meşhur “kelebek etkisi” örneğini vermeyeceğim. Fakat bu bölgede her şey, her şeyle ilintilidir, Libya’da bir mesele varsa İtalya, Suriye’de varsa Fransa etkili olmaya devam eder ve bölgeyi etkileyen unsurlardan bir tanesi hep unutulur: İhvan. Orta Doğu’da bir mesele varsa, İhvan bu konuda ne diyor ne yapıyor diye bakmak lazım, bunu hiç aklınızdan çıkarmayın derim.  Fakat başlamadan önce bence izaha muhtaç bir konu daha var. Mısır (Ülke olan) ile Mısır (Bitki olan) farkı nedir? Birbirleriyle alakası nedir? Bizim Mısır diye bildiğimiz ülkenin resmi adı “Cumhuriyyetü Mısr el-Arabiyye” 1952’de Hür Subaylar tarafından Kral Faruk’u devirerek kuruldu. Daha önce İngiliz mandası ondan önce hukuken Osmanlı'ya bağlı ancak fiilen İngiliz sömürgesi olan Doğu Akdeniz’de bizim gibi İngilizlerle ve Fransızlarla mücadele eden ülke. Mısr kelime olarak “büyükşehir, metropol, başkent” gibi anlamlara gelmektedir. Mısır tüm dünyada “Egypt”diye biliniyor, bu da Yunanca  “Aigyptos” kelimesinden gelmektedir ve bu kelimenin kökeni de “Kıpti” kelimesiyle akrabadır. Kıptiler Mısır’ın en eski halkıdır ve şu an 15 milyon Kıpti Mısır’da yaşamaktadır. Mısır’ın nüfusu 97.55 Milyon (2017), yüzde 90’ı Müslüman, okuryazar oranı yüzde 71,4’dür. Tahıl olan Mısır ise 16. yüzyıldan sonra Amerika’dan getirilmiştir. İngilizce “Corn”, birçok dilde birbirine benzemeyen isimler almış. Bizde mısır denmesinin nedeni kesin olmamakla beraber mesela “portakal” da böyleydi. Portekizli tüccarlar sayesinde Avrupa dillerine girdi. Fakat “mısır” sadece Anadolu ağızlarında mısır buğdayı yani mısır darısı şeklinde kullanılıyor. Ancak ben mısır bitkisinin bize Mısır'dan geldiğine inanmıyorum, bizim mısır isminden hareketle böyle bir izaha gittiğimizi düşünüyorum. Sadece bir kaynakta Mısır, ”kutsal anne” veya “hayat veren” anlamına gelen Hint kökenli bir kelimedir ifadesine denk geldim. Neyse… İhvan’a dönelim. Sömürge ve Manda gibi dönemler yaşamış bir halkın ürettiği yani onların kültüründen izler taşıması doğal bir örgütten bahsediyoruz. Örgütün Evanjeliklerle olan benzerlikleri için İskender Öksüz Hocanın bu konudaki yazısını okumanızı tavsiye ederim. Bilhassa “dava” kelimesi (uğruna mücadele edilecek şey anlamında kullanımı) İhvan sayesinde dilimize girmiştir. Yine İskender Hocanın dikkatimize sunduğu, Dündar Taşer’in kitabına “Mesele” adını vermesi buna en iyi örnektir. Bugün “dava” dediğimize, eskiden “mesele” derdik. Gerçekten “dava adamıyız” derken kastettikleri bu değildir. Kırşehir’de genç bir kardeşime siyasi bir konuyu izah etmeden önce “Müslüman Kardeşler örgütünü biliyor musun” diye sorduğumda bilmediğini söylemişti. "Bir ara bunu konuşalım" demiştim, bu yazıyı inşallah okur da bu vesileyle sözümü tutmuş olurum. Çünkü Kırşehir’den de dünyaya ve Orta Doğu'ya doğru bakmak için bu örgütü tanımak lazım. Şimdi bakalım neymiş, kimmiş bu kardeşler; Bugün Mısır’da birçok kişi 2013’te terör örgütü ilan edilen Müslüman Kardeşler ile ilişkili olduğu için cezaevinde tutuluyor. Orta Doğu’nun en eski İslamcı örgütlerinden biri olan, ”İhvan” olarak da bilinen bu örgüt 1928 yılına Mısır’da Hasan el-Benna tarafından kuruldu. Bu örgüte Hayrettin Karaman’ın yazılarındaki güncel bilgilerle biraz daha dikkatli bakalım. “Aynı isim, ilke ve hedefleri benimsemiş olan 6 kıtada 72 devlete yayılmış bir örgüt. Bu örgütün ıslahatta uyguladığı aşamalar; önce Müslüman ferdi inşa etmek, sonra sırayla Müslüman aile, Müslüman topluluk, İslamî hükûmet, devlet ve bütün dünyaya İslam medeniyeti çerçevesinde öğreticilik. Hasan el-Benna döneminde Gizli Cihaz adlı bir paramiliter kanat oluşturdu, bu silahlı kanat bombalı saldırılar ve suikastlar düzenledi. İhvan'ın sloganı da şöyledir; Allah gayemiz, Resul önderimiz, Kuran anayasamız, cihat yolumuz, Allah yolunda can vermek en yüce emelimiz”. Tanıdık geliyor, değil mi? Örgütün, başkandan en alttaki üyeye kadar bütün mensupların görev ve yetkilerini düzenleyen bir nizamnamesi vardır. Buna göre bir başkan (40 yaşını doldurmuş, en az 15 yıllık örgüt üyeliği ve göreve uygun bazı nitelikler aranıyor) var ve ona bağlı merkez büro (13 kişiden oluşuyor ve yürütme gücünü temsil ediyor) ve danışma meclisi (30 üyeden oluşuyor, yasama gücünü temsil ediyor) başkanı altı yıllığına seçiyor. Merkezin kararları bütün ülkelerdeki İhvan mensuplarını ve kuruluşlarını da bağlamaktadır. Üyeler maaş ya da gelirlerinin 3-7’sini örgütlerine bağışlar. 1984 yılında Vafd Partisi'yle, 1997’de İşçi Partisi ve Liberal Parti'yle ittifak yaparak güçlendi. 2000 yılındaki seçimlerde Mısır Meclisinde 17 sandalye kazandı. 5 yıl sonra Meclisin yüzde yirmisini kazandı. 2011'de Meclisteki sandalye sayısının neredeyse yarısını kazandı. Müslüman Kardeşler örgütü cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağına söz vermesine rağmen Nisan 2012’de aday gösterdi. Muhammed Mursi seçimde yüzde 51 oyla cumhurbaşkanı oldu. 52 milyon kayıtlı seçmen bulunan Mısır’da seçimlerin ilk turuna 13 aday katılmış, seçime katılım oranı ise %45 düzeyinde kalmıştı. İlk turda Mursi 5,7 milyon, Şefik 5,5 milyon, Sabbahi 4,8 milyon, Futuh 4,1, Musa 2,6 milyon oy aldı, Mursi ve Şefik ikinci tura kaldı. İkinci turda resmi açıklamalara göre katılım %51,8 idi ve Mursi bunun %51’ini aldı, Şefik %48.7’sini. Başka bir deyişle, Mursi 52 milyon seçmenin 13 milyonunun oyuyla seçildi. Seçilen Mursi geçici bir anayasal bildirge yayımlayarak yetkilerini artırdı. Mursi ve İhvan'a karşı Kasım 2012’den sonra büyük bir muhalefet oluşmaya başladı. Ve darbe geldi. İhvan'ın faaliyetleri 2003’te Rusya’da yasaklanmıştı. Suriye ve Mısır 2013'te, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri de 2014‘te İhvan'ı “terör örgütü” ilan etti. Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İhvan'ı “terör örgütü” olarak görmediğini söyledi. Katar da İhvan üyelerine belli bir platform sağladı. 2007 yılında İhvan’ın yaptığı bir araştırmaya göre dünyada üye sayıları yüz milyonu aşmaktadır. Orta Doğu uzmanı Prof. Favaz Gerges’e göre “İhvan yalnızca Mısır’da değil, İslam dünyasının neresinde seçimlere girse %25-30 arasında oy alır”. Bu oranlar doğruysa şimdi etrafımıza bakarken daha dikkatli bakalım. Paralel bir devlet, paralel bir dünya kurmuşlar.