Müzisyenler Sahne Yasaklarına Direniyor: Gözünü Yumma, Sahneye Sahip Çık

TAKİP ET

Koronavirüsle mücadele bahanesiyle sahne alması engellenen müzisyenler 'Gözünü yumma, sahneye sahip çık!' diyerek isyan çağrısı yaptı.

AKP yönetiminin keyfi yasaklarını protesto eden müzisyenler, sokağa çıkma kısıtlaması saatinin 24.00 olması gerektiğini ve müzisyenlerin konser verebilmelerini talep etti. 

Bir araya gelerek seslerini duyurmayı planlayan müzisyenler, sosyal medya hesaplarından 'birlik' çağrısı yaptı. Pop müziğin kraliçesi olarak bilinen Gülşen, ''Koca bir sektör (ki artık yerle bir) ve o sektöre hizmet eden binlerce insanın adaletsizce kaderine terk edilmesini, 1 yılı aşkın süredir bunun böyle devam etmesini kabul etmiyorum. Yeter artık! Şu 1 ay, üstelik diğer her şey serbestken, yine acı bekleyişle geçecek, öyle mi? Önümüzdeki 2 ayda da ne olacağı meçhul... Müzik, tiyatro ve tüm eğlence sektörü adına konuyu tekrar ele almanızı diliyorum. El insaf” diyerek isyan etti.

Kararlar İdeolojik

Mor ve Ötesi grubundan Harun Tekin, kararların virüs kaynaklı değil ideolojik görüşleri dikte etmek amacıyla uygulamaya koyulduğunu belirterek, “Müzikten, sahneden, sanattan korkmak korkanlar açısından makul gibi görünse de beyhude bir tavır. Keyfi yasaklar aşının yerine geçemez. Bu ülkenin birbirinden değerli müzisyenlerinin, sahne sanatçılarının maruz bırakıldıkları şey rasyonel değil ideolojiktir” dedi.

Şarkıcı Murat Boz ise intihar eden müzisyenleri hatırlatarak, ''Müzik sektörü çalışanları yok sayılıyor. Evlerine ekmek götüremeyen 100 binler var. İntihar eden meslektaşlarımız var. Acilen kararlar gözden geçirilmeli, sektörü rahatlatacak kararlar alınmalı ve açıklanmalıdır'' şeklinde açıklama yaptı.

Covid-19'un Bizim Sektörden Bulaştığına Dair Bir Bulgu Yok

Koronavirüsün yayılımında konserlerin etkisi olduğuna dair bir rapor olmadığını belirten Orkestra Şefi Tarık Sezer, “2020 marttan beri resmen ‘kapalıyız’. 130 müzisyenin geçim sıkıntısı nedeniyle intihar ettiği söyleniyor. Büyük bir kâbusun içerisindeyiz. Biz kontrollü bir açılma, yarı kapasite ile konserlere, mekânlarımıza dönmeyi beklerken göz ardı edildik. Büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. COVID-19’un bizim sektörden bulaştığına dair bir rapor, belge, bulgu da yok! Hayır, suçlu bizim sektör ise 16 aydır evde oturuyoruz öyleyse salgının bitmesi gerekmez miydi? İstanbul’da sokaklar dolu, toplu taşıma ağzına kadar kalabalık. Uçağa binmeden 1.5 metre arayla bekliyorsun, bindikten sonra yan yanasın. Bunlardan hiçbir şey olmuyor ama konser yapılamıyor. Sektörün günahı ne? Arkasında başka bir şey olduğunu düşünmek istemiyoruz ama... Bu işin bizim sektöre mal edilmiş olmasına kırgın ve kızgınım. Akşam 22.00 yasağının 24.00’e çekilmesini talep ediyoruz. Kurallara uyarız, konserlerimizi yaparız. 23.00’te biter, herkes de evine gider. 35 kişi var orkestramda, aileleri ile 100 kişi. 1.5 yıldır kimi sağdan soldan borçla geçindi, kimi kenara atmıştı onu yedi. Bittik! Lütfen bu duruma göz yummayın! Sahnelere sahip çıkın” diyerek kararların arkasında virüs dışı sebepler olduğuna işaret etti.

Türkücü Yudumise, “1.5 yılda sektör falan kalmadı. Sadece solist olarak düşünme! Çalgıcısı, ışıkçısı... O kadar çok insan ekmek yiyordu ki. Bugüne kadar kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalıştık ama yetmedi işte. Devletin yanımızda olması, kol kanat germesi şart! Gel gör ki ‘normalleşme’ kararları açıklandığında yine ‘yok’ sayıldık. Karar açıklanırken anneme döndüm, ‘Keşke müzisyen olmasaydım, başka bir iş yapsaydım’ dedim. Bak bu kadar zamandır, açız! Daha kötüsü yaptığımız iş meslek olarak kabul edilmiyor. Kültür Bakanlığı, 16 ayda sadece 4 ay, aylık 1000 TL para yatırdı. Neye yetti? 2 hafta önce 3000 TL hibe açıklandı, alabilmek için vergi levhası şart! Sektördekilerin yüzde 90’ı zaten kayıt dışı, nasıl alacak o parayı? İzmir’den, Gaziantep’ten geçim sıkıntısı nedeniyle intihar haberleri alıyoruz. Bir mesleğin var ama icra edemiyorsun, düşünsene. Bu çok acı. Lütfen artık sesimizi duyun” şeklinde konuşarak yok sayılmalarına tepki gösterdi.

konser yasağı normalleşme gülşen murat boz mor ve ötesi harun tekin