NATO'nun Geleceği: Vilnius'taki Zirve Neden Önemli, Zirveden Neler Bekleniyor?

TAKİP ET

11-12 Temmuz'da Vilnius'ta düzenlenecek olan NATO zirvesi, ittifakın geleceği için kritik bir dönüm noktası olacak.

Kuruluşundan bu yana hem tartışmalara konu olan hem de dünyadaki güvenlik meselelerinde başat aktörlerden birisi olan NATO, bugün önemli bir yol ayrımında bulunuyor.

11 ve 12 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olan Vilnius zirvesi, ittifakın geleceğinde önemli bir dönüm noktasını ifade ediyor. Bu zirve yalnızca rutin bir toplantı değil, NATO'nun gelecekteki yönünün tartışılacağı ve muhtemelen belirleneceği stratejik bir toplantı görevi görecek. Zirvede ittifakın halihazırda karşı karşıya olduğu sorunlar, çok katmanlı ve kapsamlı bir gündemle ele alınacak.

Zirvenin öncelikli konusu Ukrayna'da devam eden savaş ve Doğu Avrupa'ya yönelik Rus tehdidi olacak.

NATO'nun 2022 Stratejik Konseptinde öncelikli rakip olarak tanımlanan Çin'in artan gücü ve yayılmacı politikaları da ittifakın incelikle ele alması gereken uzun vadeli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Buna ek olarak, bölgesel güvenliğin yönetilmesinde NATO için hayati bir rol oynayan Avrupa Birliği ile giderek güçlenen ortaklık da zirvede ele alınacak konular arasında yer alıyor.

Vilnius Zirvesinin Vaatleri

Vilnius Zirvesi, bir dizi karmaşık ve iç içe geçmiş sorunla boğuşan NATO için önemli bir dönüm noktası olacak.

Ukrayna'da süregelen çatışmalar, Rusya'nın arz ettiği süregelen tehlikeyi çarpıcı bir şekilde hatırlatırken, bu acil risk 2022 Madrid Zirvesi'nde onaylanan Stratejik Konsept'te detaylandırıldığı gibi daha geniş stratejik düşüncelerle de yan yana duruyor.

Çin, henüz açıktan bir düşman olarak tanımlanmasa da söz konusu belge Çin'in küresel duruşundan ve NATO üyelerinin çıkarlarını, güvenliğini ve değerlerini tartışmaya açan politikalarından kaynaklanan rekabeti vurguluyor.

Bu değişim, ABD'nin stratejik öncelikleriyle örtüşen Çin ile Büyük Güç Rekabetinin günümüzdeki aşamasıyla paralellik gösteriyor.

Ukrayna NATO'ya Katılacak mı?

Ukrayna'daki gelişmeler, ülkenin NATO ile ilişkilerinin ne olacağı sorusunu da gündeme getiriyor. Ukrayna Savunma Bakanı, işgalci Rusya ile yaşanan çatışmanın sona ermesinin ardından ülkesinin NATO'ya katılması için davet alacağına dair umutlarını dile getirdi.

NATO, Ukrayna'ya üyelik için belirli bir zaman çizelgesi sunmaya hazır olmasa da, zirve Ukrayna'ya resmi NATO yapıları dışında güvenlik garantileri sunulmasına ilişkin görüşmelere ev sahipliği yapabilir. Bu garantilerin şekli henüz netleşmiş değil, ancak zirve Ukrayna ile birlikte çalışabilirliği artırmaya yönelik bir NATO planının hazırlanmasına, Ukrayna'ya silah, mühimmat ve eğitim sağlamaya yönelik daha fazla taahhüde ve Ukrayna'nın NATO-Ukrayna savunma konseyine eşit bir katılımcı olarak davet edilme ihtimali görüşülebilir.

İsveç’in NATO’ya Katılması

Vilnius Zirvesi aynı zamanda İsveç'in NATO üyeliği gibi tartışmalı bir konunun ele alınması için de bir ortam sunuyor. İsveç'in statüsünün çözüme kavuşturulması ittifakın birliği ve gelecekteki genişleme planları açısından kapsamlı sonuçlar doğurabilir.

Zirve öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsveç Başbakanı Tobias Billström arasında gerçekleşen görüşmeden sonra İsveç'in üyeliğini uzun zamandır veto eden Türkiye'nin üyeliği destekleyeceği açıklandı. Ancak henüz taraflar arasındaki anlaşmanın şartları bilinmiyor. 

Ayrıca zirve, özellikle Ukrayna'daki kriz karşısında AB-NATO işbirliğinin iki taraf için de ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. 2022 Stratejik Kavramı Avrupa Birliği'ni 'NATO için eşsiz ve vazgeçilmez bir ortak' olarak tanımlamakta ve ortak güvenlik sorunlarına eş zamanlı ve ortak bir yanıt verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu ortak duruş sadece anlık krizlerin aşılması için değil, aynı zamanda küresel güvenlik ortamını yeniden tanımlayan daha geniş kapsamlı jeopolitik gelişmelere stratejik bir yanıt verilmesi için de iki taraf adına hayati önem taşıyor.

Savunma Bütçesi

Vilnius Zirvesi'nde ayrıca savunma bütçeleri konusu da ele alınacak. Tartışmaların yeni bir savunma yatırımı taahhüdü üzerinde yoğunlaşması bekleniyor. Bu durum, 2014 yılında belirlenen GSYH'nin yüzde 2'si oranındaki savunma harcaması kılavuzunu şu anda sadece birkaç NATO üyesinin karşıladığının kabul edilmesinin ardından ortaya çıktı. NATO Genel Sekreteri bu rakamı bir üst sınırdan ziyade bir taban çizgisi olarak görmeyi önererek Vilnius Zirvesi'nin üye devletlerin savunma taahhütleri açısından bir dönüm noktası olabileceğini ifade etti.

Japonya ve NATO Partnerliği: Fransa'nın İtirazı

Son olarak zirve, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un karşı çıktığı Tokyo'da bir NATO temsilciliği açılmasına ilişkin tartışmalı planla da yakından ilgilenecek. Bu mesele, bir yandan Kuzey Atlantik bölgesine odaklanmayı sürdürürken bir yandan da dünya çapındaki etkisini genişletmeye çalışan ittifak içindeki gerilimin altını çiziyor. Bu tartışmanın sonucu NATO'nun Asya-Pasifik bölgesindeki gelecekteki rolü ve varlığı açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

NATO'nun geleneksel olarak odaklandığı savunma ile yeni sorunlar olarak karşısına çıkan iklim değişikliği ve siber tehditlerden Çin'in yükselişine kadar yeni güvenlik sorunlarını ele alma ihtiyacı arasında bir denge kurması bekleniyor.

Örneğin Tokyo'da açılması önerilen NATO temsilciliği, başta ittifak içinde ABD'nin etkisine karşı bir denge unsuru olarak hareket eden Fransa olmak üzere bazı üye ülkelerin karşı çıkmasına rağmen, NATO'nun küresel bakış açısını yansıtıyor. Bu konu, üye ülkeler dünya genelinde yayılma ve bölgesel öncelikler arasında bir denge bulmaya çalışırken NATO içindeki karmaşıklıkların ve farklı bakış açılarının da altını çiziyor.

Sonuç olarak, 11-12 Temmuz'da Vilnius'ta düzenlenecek olan NATO zirvesi, ittifakın geleceği için kritik bir dönüm noktası olacak. Zirve, Rus tehdidi, Çin'in yükselişi, Avrupa Birliği ile güçlenen ortaklık ve diğer birçok karmaşık sorunu ele alacak ve tartışacak.

Birkaç yıl önce Emmanuel Macron tarafından "beyin ölümü gerçekleşti" olarak nitelendirilen ancak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrasında tekrar gündemdeki yerini koruyan ve güçlenmeye başlayan NATO, üye devletleri cezbedecek yeni bir ittifak ortaya çıkana kadar varlığını sürdüreceğe benziyor. 

vilnius vilnius zirvesi nato nato zirvesi isveç ukrayna ukrayan savaşı