Ölüme Sürgün: Ahıska
2
2. Dünya Savaşının zor şartları altında, Ahıskalılar silah altına alınmış ve cepheye sürülmüşlerdi. Erkekler Ruslarla birlikte Almanlara karşı savaşırken geride kalan kadın, yaşlı ve çocuklar cephedekilerin dönmesini bekliyordu. Ancak diktatör Stalin, altı ay önce Kırım Türklerine yaptığı zulmün benzerini Ahıskalılara reva görmüştü. Sabahın erken saatlerinde evlerinden silah zoruyla çıkartılıp yük trenlerine üst üste bindirilen Ahıskalıların yanlarına eşya almalarına dahi izin verilmedi. Bir aydan fazla süren bu zor yolculukta açlık ve soğuktan 17 bin kişi hayatını kaybetti. Hayatta kalanlar ise Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistana bırakıldılar. Sovyetler, kurduğu çalışma kamplarında kadın, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan Ahıskalıları en ağır işlerde çalıştırdı. Şehirlere yerleşmelerini yasakladı, bulundukları yerden ayrılmama kuralı koydu. Ayrılanları ise Sibirya'ya, ölüme gönderdi. Stalin'in Asıl Amacı Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ortaya çıkan arşiv kayıtlarına göre Stalin, Karadeniz çevresini Türklerden temizlemek istiyordu. Bu amaçla asılsız iddialar ve bahanelerle Ahıskalıları bir gecede vatanlarından koparmakta sakınca görmemişti. Ahıskalılara Nazilerle işbirliği yaptıkları iftirasını atıp bu zulme zemin hazırlamıştı. Sürgünün Bilançosu 600 bin Ahıska Türkü vatanından uzakta, ana vatanlarına hasret yaşıyor. Türkiye'de özellikle Ardahan ve Erzincan'da yaşayan Ahıskalılar en çok Kazakistan ve Rusya'da yaşıyor. Sözde Ermeni soykırımı sebebiyle Türkiyeyi her fırsatta tehdit eden batılı ülkelerin, Ahıskalı Türklerin yaşadıkları konusunda tek söz etmemeleri ikiyüzlü oldukları gösteriyor. Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov’un, Ahıskalı Türklerin Sürgününün 75. Yılı Dolayısıyla Mesajı: Bundan 75 Yıl Önce... Ahıskalı Türkler, 14 Kasım 1944 günü Stalin’in emriyle suçsuz bir şekilde, gece yarısı evlerinden çıkarılarak, yük vagonlarına doldurulup, soğuk kış gününde yaklaşık 1 ay süren yolculukla Orta Asya çöllerine sürgün edilmiştir. Sürgünle yok edilmeye çalışılan Ahıskalı Türkler, toparlanarak zorlukları yenmiş, birlik ve beraberliğini sağlayarak, 75 yıldır öf ve adetlerini, kültürünü, dilini ve dinini unutmadan bu değerleri ile yaşamıştır. Yaşadıkları ülkelerde, yerli halkla kardeşçe yaşayan, ülkelerine ekonomik katkı sağlayan ve aynı zamanda çalışkan bir millet olmuştur. Bundan once olduğu gibi bundan sonraki hayatımızda da birlik ve beraberlik içerisinde Dünya Ahıskalı Türkleri Birliği (DATÜB) olarak, milletimizin haklarının iadesi, sorunların çözümü ve daha güzel yarınlar için çalışmaları sürdürmek en önemli prensiplerimiz olacaktır. Bu duygularla 75 Yıl önce sürgünde hayatını yitiren Aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun! Allah milletimize bir daha bu gibi acılar yaşatmasın. Ziyatdin KASSANOV DATÜB Genel Başkanı