Önemli Araştırmada Korkutan Sonuç: Şeriat İsteyenlerin Oranı Giderek Artıyor

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla şeriat, hilafet gibi kavramlar bir kez daha Türkiye gündeminde daha kuvvetli bir şekilde yer edinmeye başladı

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla şeriat, hilafet gibi kavramlar bir kez daha Türkiye gündeminde daha kuvvetli bir şekilde yer edinmeye başladı. Bu tür talepleri dillendirenlerin isimleri ve mecralarına bakıldığında söylemleri radikal bir çıkış gibi gelse de konuya ilişkin önemli bir kamuoyu araştırması durumun bu kadar da basit olmadığını gösteriyor. Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Kasım 2002 seçimlerinden bu yana yürüttükleri anket çalışmalarında seçmene sordukları ilişkili sorulara aldıkları yanıtlarını detaylı bir şekilde yazıya döktü. Çarkoğlu, ilk çalışmada "Türkiye’de şeriata dayalı bir din devleti kurulmasını ister miydiniz" sorusuna seçmenin cevabı yüzde 19-24 (%95 ihtimalle) aralığında olumlu bir yanıt verirken bu oranın 2007 seçimlerinden önce yüzde 7'nin altına, 2011 seçimlerinde ise yüzde 4 bandına kadar gerilediğini kaydediyor. Bu tarihten sonra yükselişe geçen oran, 2019 yılında yüzde 17-22 aralığına kadar yükselmiş durumda. Kamuoyunda Halifeye Sıcak Bakanların Oranı Daha Yüksek Prof. Çarkoğlu, 2009 yılında bu yana katılımcılarına "Müslümanların bir halife yönetimindeki bir hilafet siyasal rejimi altında yaşamaları gerektiği görüşünü nasıl değerlendirirsiniz" sorusunun yöneltildiği 7 farklı çalışma daha gerçekleştirdiklerini belirtti. Verilebilecek yanıt seçenekleri ise şöyle: Müslümanların hilafet ile yönetilmesinin daha iyi olacağını düşünürüm. Hilafet rejimi iyi olurdu ama modern dünyada böyle bir rejimin kurulması mümkün değildir. Hilafet rejiminin doğru olmayacağını düşünürüm. 2009-2019 yılları aralığındaki 10 yıllık dilimde gerçekleştirilen çalışmalarda söz konusu soruya ilk iki yanıtı veren grubun bu fikir gündeme geldiği takdirde destekleme potansiyeline sahip kitle olduğunu vurgulayan Çarkoğlu, ilk iki soruya yanıt verenlerin toplamının 2009 yılında yüzde 14-19 aralığında iken 2019'a gelindiğinde yüzde 27-32'ye kadar tırmandığını ifade ediyor.