Özer Sencar: İktidar Dindarları Tutma Adına Z Kuşağını Kaybediyor, İYİ Parti Sürekli Yükseliyor

HaberTürk'te Olaylar ve Görüşler programına konuk olan Metropoll Araştırma Şirketi Başkanı Özer Sencar son yaptıkları kamuoyu araştırmaları üzerinden sahadaki son durumu değerlendirdi.

Metropoll Araştırma Şirketi kurucusu Özer Sencar, "Muhalefetin kendi içerisinde şöyle bir sorunu olabilir, şu andaki oy durumuna baktığımızda ikinci tura kalacak aday en yüksek oyu olan partiden çıkacaktır. Bu, iki tane parti var bu şekilde, birisi Cumhuriyet Halk Partisi diğeri İYİ Parti. Dolayısıyla bu ikinci tura kalması muhtemel adayı olan partinin kendi adayını belirlerken mutlaka muhalefetin diğer cenahı ile konuşarak aday çıkarması lazım. Eğer ikinci tura kalacak muhalefet adayı diğer muhalefet partilerinin görüşlerini almadan belirlenirse burda çok büyük bir risk söz konusudur" şeklinde konuştu.

AKP'nin oy kaybı hakkında konuşan Sencar, "Geçen ay AKP'nin oyu %31’di, bu ay %27’ye düştü. Yani 4 puanlık bir düşüş oldu. AKP'den ayrılan 4 puanlık oyun 2’si kararsızlara gittiğini; 2 puanının da İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partisi arasında paylaşıldığını görüyoruz. Bu ay en çok kazanan parti İYİ Parti oldu. Her yerden oy alıyor. Her yere az veriyor yani denge İYİ Parti lehine" dedi.

Vatandaşın birincil problemi olan ekonominin seçimi de etkileyecek olan birincil faktör olduğunu belirten Sencar, "Mevcut iktidarın veya muhalefetin seçmene ekonomiyi iyi yönetebileceği, mevcut krizi en kısa sürede ve en hızlı şekilde çözebileceği algısını vermesi lazım. İnsanların beklentisi bu. Şu anda genel seçmen, ne iktidarın ne de muhalefetin bu ekonomik krizi çözebileceği inancında değil. İster iktidar bu suale cevap versin, isterse muhalefet versin, hangisi verirse avantajlı hale gelecektir" dedi.

"Muhalefet partilerine yeterince doğru muhalefet etmediklerine yönelik eleştiri getirilir, iktidara gerçekten talip oldukları yönünde seçmeni ikna edemedikleri yönünde eleştiriler getirilir. Bu konuda daha inandırıcılar mı, bir fark var mı eskisine göre?" sorusuna ise "Şimdi muhalefete yönelik en önemli eleştirilerden bir tanesi ve muhalefetin de son zamana kadar fark etmediği bir hatası, muhalefeti Erdoğan yönetiyordu. Muhalefetin siyaset yapma alanını, siyaset sahasının sınırlarını Erdoğan çiziyordu ve muhalefet bir muhalefet gibi davranmıyordu. İktidarın bir istepnesi gibi davranıyordu. İlk defa bu üç-dört aydır muhalefet Erdoğan’ın siyasal zekâ oyununu fark etti ve muhalefet gibi davranmaya başladı. Erdoğan'ın şu anda en büyük sıkıntısı, eskiden beri yönetegeldiği muhalefeti yönetemez hale geldi. Eğer muhalefet iktidar tarafından yönetilen bir kitle olmaktan -şu anda ben bunu görüyorum burda başarmaya başladı- çıkar ve buna ilave olarak da vatandaşa en büyük sorunu olan ekonomiyi çözebileceği algısını verirse çok rahat biçimde seçimi alabilir. Birinci kısmını benim son aylarda gördüğüm kadarıyla artık iktidar muhalefeti yönetemiyor. Muhalefet kendi siyaset alanını çizmeye başladı, kendi siyaset sahasında oynamaya başladı ve bu iktidarı şaşırttı. İktidar şu anda muhalefete karşı nasıl oynayacağı konusunda bir kararsızlık, adeta şaşkınlık yaşıyor" şeklinde cevap verdi.

Sencar, "Şöyle bir şey karşımıza çıkmıyor mu? Sanki bir söylem ittifakı yarattılar, birbirlerini sözlerini tekrar ediyorlar" sorusuna ise "Evet, işte bu iktidarın muhalefet üstündeki etkisini ve kontrol mekanizmasını yıktıklarını gösteriyor. Yani halen resmen bir ittifak kurmuş olmasalar bile muhalefet liderleri benzer şeyleri söylüyorlar, benzer etkiyi yapıyorlar seçmen üzerinde ve bu tavrın AKP oyundaki bu yüzde 27'lere düşme üzerinde önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. İlk defa 128 milyar dolar meselesini bir kampanyaya dönüştürdüler ve oy verme davranışı üzerinde etkili oldular. Bu tavrı bundan sonra da sürdürebilirlerse, iktidarın kontrol edemediği bir muhalefet olmayı becerirlerse bundan sonra işlerinin çok daha kolay olacağını düşünüyorum" ifadeleriyle yanıt verdi.

Başkanlık sisteminin hükümet tarafından oturtulamadığını ve bu yüzden ekonomideki ve dış politikadaki başarısızlığın ortaya çıktığını belirten Sencar, AKP'nin CHP'yi hedef alan çizgi filmini sosyal medya hesaplarından silmesini, AKP'nin içine düştüğü çaresizlikten dolayı gerçekleştiğini belirtti.

Genç seçmenle ilgili olarak da konuşan Sencar, "Z kuşağının temel özelliklerinden birisi, Türkiye'deki kutuplaşmanın dışında, gelecek beklentisi içinde olan ve dünyada yaşamak isteyen bir kitle bu. Bir diğer özellikleri siyasetçilere ve siyasete güvenleri kalmamış. Fırsat buldukça dışarı gitmek isteyenler bunlar. İşsizlik onlarda çok yoğun, çaresizlik de çok yoğun. Dolayısıyla bu kitle kendilerine kutuplaşma getiren değil, uzlaşma getirenlerle birlikte olmak hevesinde. Ama asıl önemlisi bunlar gelecek bekliyorlar, geleceğine yönelik güven verecek insanları istiyorlar. Ölçümlerden gördüğümüz kadarıyla, bugünkü politikacılara z kuşağında dikkate değer bir güven yığılması yok ve bunlar dağınık bir şekilde devam ediyorlar. Politikacıların istemediği, anlamadığı bir tavır içerisindeler. Ben şu anda siyasi partilerin, siyasi kurmayların bu kitleyi anlamaya çalışmaya başladıkları kanaatinde bile değilim. Kendi hallerinde gidiyorlar. Büyük kısmı seçime gidecekler ve bu güvensizlik ortamının etkisiyle oy verecekler. Muhtemelen dörtte biri AKP'ye oy verecek ama muhalefet partileri Türkiye oyları oranından daha fazla z kuşağından oy alacaklar. Özellikle son yaşanan güvenlik ismi altında uygulanan politikalar, Boğaziçi olayları bunlardan birisi, z kuşağını en çok rahatsız eden politikalar ve iktidar bunu fark edemiyor. Boğaziçi yönetimini ele geçirmekle neleri kaybettiğini fark edemiyor. Genç kadınları kaybediyor İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak. Ama kazandığı bir şey yok, sadece İslamcı kesime bir mesaj veriyor. Genç kesim bunlardan rahatsız, iktidar kendi içindeki dindarları tutma adına bunları kaybediyor" dedi.

AKP'nin kaybedebileceği algısının oluştuğunu belirten Sencar, "AKP kazanır diyenler yüzde 55'lerdeyken, yüzde 40'lara indi" dedi.