Rezerv Alan Yasasını Diyanet'in Vakfına Ait Konutların Rantı İçin Kullandılar

TAKİP ET

"Mülksüzleştirme yasası" olarak da bilinen rezerv alan yasası, Türkiye Diyanet Vakfı'na ait bir sitedeki konutların rantı için kullanıldı.

Duvar'dan Bahadır Özgür'ün haberine göre, Üsküdar-Çengelköy'deki 29 Mayıs Sitesi'ndeki 134 konuttan 110 tanesi Türk Diyanet Vakfı'na ait. Vakıf, bölgedeki emlak rantı nedeniyle bu eski sitenin yıkılması ve yerine lüks bir konut projesi yapılmasını istiyor.

2016 yılında AKP yönetimindeki İBB’nin yaptığı imar planı değişikliyle, arsanın büyük çoğunluğuna sahip Diyanet Vakfı’na ciddi imar rantı gelecekti. Ayrıca 12 bin metrekarelik arazi Boğaziçi Etkilenme Sınırları içinde kalıyordu. CHP’li İBB Meclis üyeleri planı yargıya taşıdı. Mahkeme de 2018 yılında planı iptal etti. Yani arzulanan rantın önü mahkemece tıkandı.

İddiaya göre Diyanet Vakfı bu kez de deprem riski bahanesiyle 6306 Sayılı kentsel dönüşüm yasasına göre sitedeki binaların riskli yapı olarak tespit edilmesi için harekete geçti. 7 Haziran 2022 günü evlerinde oturan vatandaşlar duydukları gürültü üzerine dışarı çıkınca, kendilerinden izin alınmadan ve hiçbir bilgi verilmeden binalarında karot testi yapıldığını gördü. Vatandaşlar ‘mülke zarar verme’ gerekçesiyle polise başvurup şikayetçi olarak tutanak tutturdu. Tutanakta riskli yapı testini CENA İnşaat adına Agrega Yapı Laboratuvarları Ltd şirketinin yaptığı yazıldı.

Ancak ev sahipleri ve avukatlarının incelemesi sonucunda 31 Mayıs 2022 günkü Resmi Gazete’de yayınlanan duyuru ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, Agrega Yapı’nın ruhsatının iptal edildiği ve faaliyetlerine son verildiği ortaya çıktı. 

Şirketin hazırladığı ve sitedeki yapıların riskli olduğunu gösteren rapor 5 Haziran 2022 tarihini taşırken polis tutanağı ve kamera kayıtları karot testinin 8 Haziran 2022 günü yapıldığını kanıtlıyor. Ancak bütün bunlara rağmen ev sahiplerinin "resmi belgede sahtecilik ve mülke zarar verme" iddiasıyla yaptığı suç duyurusu sonuçsuz kaldı ve savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 

Bahadır Özgür sonrasındaki gelişmeleri şöyle anlattı: 

Türkiye Diyanet Vakfı’nın talebi üzerine 29 Mayıs Sitesi’nin kurulu olduğu yerleşim alanı 10 Ekim 2022 günü Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından ‘rezerv yapı alanı’ olarak ilan ediliyor. Böylece hak aramanın da itirazların da yolu kapatılıp, derhal tahliye işlemlerine başlanmasının önü açılıyor. Oysa bu karar da hukuka aykırıydı. Zira, 6306 Sayılı yasanın o günkü uygulamasında ‘rezerv yapı alanları’nın, yerleşime uygun boş bölge ve kamuya ait araziler olması gerektiği yazılıydı. Buna rağmen Diyanet Vakfı’nın talebi kabul edildi.

Rezerv alan ilanı sonrası 29 Mayıs Sitesi’nin mevcut imar planları artık hükmünü yitirdiği için 28 Mart 2023’te, sıfırdan imar planı hazırlanıp askıya çıkarılıyor. Planın açıklama raporunda burasının niye, hangi gerekçeyle rezerv alan ilan edildiğine dair de tek satır bilgi yer almıyor. Türkiye Diyanet Vakfı da imar planı çıkar çıkmaz, 21 Temmuz 2023 günü, inşaat şirketi ile sözleşme imzalandığını ve ‘rezerv alan’ uygulamasında gerekli görülen süreler içerisinde evlerin boşaltılıp yıkılmasını içeren tahliye kararını iletiyor.

Rezerv alan kararına itirazların da yükseleceği sırada iktidarın yaptığı yasal değişiklik jet hızlıyla Meclis’ten geçip, uygulamaya giriyor. En önemli değişiklik, bundan böyle yerleşim yerlerinin de ‘rezerv alan’ ilan edilebilecek olması.

***

İşte önceden yerleşim yerlerine el atıp imar rantı yaratamayan iktidar, 6036 Sayılı Kanun'da yaptığı yeni değişikliklerle pek çok ‘yasal zahmetten’ kurtuldu. Önceden rezerv alan ilanı için yasanın etrafından dolananların, sahte riskli yapı raporu bile hazırlayanların, tahliye için kamu gücünü hemen devreye sokamayanların eli daha rahat artık.

Kısaca yerleşim yerlerinin rezerv alan ilan edilmesinin nelere yol açacağını merak eden, Üsküdar örneğine baksın yeter.

rezerv alan rezerv alan yasası mülksüzleştirme yasası türkiye diyanet vakfı 29 mayıs sitesi