Sahilleri İşgal Eden Çetelere Karşı Soruşturma Açıldı

TAKİP ET

Türk milleti, Türkiye'nin sahillerine giremez oldu.

Üç tarafı denizlerle çevrili olsa da çeteler tarafından parsellendiği için Türk milleti Türkiye'nin sahillerine giremiyor. 

Birçok sahilde söz konusu çeteler vatandaşların denize ücretsiz şekilde girmesini engelliyor ve parselledikleri yerlerde denize girilmesi için fahiş ücretler talep ediyor. 

Teyit.org'un kurucusu da olan Mehmet Atakan Foça, Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki Kömür Limanı'nda yaşadığı problemden sonra harekete geçerek şikayetçi oldu. Foça, 3 Eylül'de meydana gelen olayda sahili parsellemiş olan çete tarafından tehdit edilmişti.

 

TamgaTürk'e konuşan Foça, "Saroz Körfezi’nin en güzel koylarından birine zorla yerleşerek halkın ücretsiz erişimine engel olan şahıslarla ilgili tüm şikayetlerimizi yaptık. Gelibolu’daki sivil toplum kuruluşlarının da harekete geçtiğini, Gelibolu Kaymakamlığı’nın konuyu takibe aldığını öğreniyoruz. Kömür Limanı’ndaki mafyanın uzaklaştırılarak bu koyun halka açılmasının Türkiye’nin dört bir yanından gelen benzer şikayetlerin de çözülebilmesi için başlangıç olmasını umuyoruz." dedi. 

Daha önce Yunanistan'da da benzer olaylar yaşanması üzerine "Havlunu al gel" hareketi başlatılmıştı. Benzer eylemler Türkiye'de de yapılmaya başlanmıştı ancak sezonun sonuna gelinmesi nedeniyle istenilen etki henüz yaratılamamıştı.

"Vatandaş Devletin Varlığını Hissedemedi"

TamgaTürk'e açıklamalarda bulunan Foça'nın avukatı Aykutalp Arıcı ise şunları ifade etti: 

Müvekkilimiz Gelibolu’da doğmuş, büyümüş ve üniversite çağına kadar da kendi memleketinde yaşamıştır. Ailesi de halen Gelibolu’da yaşamaktadır. Bu sebeple Atakan Bey sık sık memleket ziyareti gerçekleştirmektedir. 

Olay günü de müvekkilimiz aile ziyareti amacıyla Gelibolu’da bulunmaktadır. Kendisi her vatandaşın hakkı olduğu düşüncesiyle geniş ailesiyle birlikte, aralarında yaşlıların ve çocukların çoğunlukta olduğu 13 kişilik bir grup halinde Gelibolu İlçesi Fındıklı Köyü Kömür Limanı Mevkii’nde denize girmek istemişlerdir. Ancak bölgede bulunan bir işletmenin sahibi koyun tamamının kendisine ait olduğunu ifade ederek müvekkilimizden para talep etmiştir. Bu talebin mesnedi ve miktarı sorulduğunda ise kişi başı 150 Liranın otopark parası olarak talep edildiğini söylemiştir. Herkes çok iyi biliyor ki otopark ücreti dünyanın her yerinde ve tabi ülkemizde de araç sayısı ve ebadına göre belirlenir. Bu sebeple müvekkilimiz de bu parayı ödemeden olay yerinden ayrılmak istemiştir. Ancak isminin Eyüp Karabulut olduğunu söyleyen bu zat ve yanındaki çalışanları müvekkilimizi silah göstererek alıkoymuştur. 

Tabii bir hukukçu olarak bu meselenin nereden tutsak elimizde kalacak türden bir olay olduğu kanaatindeyim. Her şeyden önce son günlerde giderek arttığı gözlemlenen çetelerin, adi suçların, şiddet vakalarının bir diğerinin Gelibolu gibi bir yere bile sıçradığını görmek dehşet verici. Kamu idaresi, vatandaşının güvenliğini sağlayamaz hale gelmiş gibi gözükmektedir. Bunun aksini iddia ediyorlarsa, ortada hala kamu düzeninin olduğunu ileri süren varsa derhal bunu kanıtlamalı, suçluları en hızlı şekilde cezalandırmalıdır. 

Diğer yandan vatandaşların, anayasal bir hak olan kıyılardan yararlanma hakkının birtakım yerlerde çeteler tarafından gasp edildiği, birtakım başka yerlerdeyse doğrudan kamu otoritesi tarafından çetevari yapılara teslim edildiği görülmektedir. Öğrendiğimiz kadarıyla söz konusu bölge Ağustos 2016 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açmış olduğu ihale ile 3 yıllığına kiralanmış. Böyle bir kiralamanın Anayasa'ya uygunluğu konusunda büyük bir soru işareti var. 

Ayrıca suça karışan bu kişilerin 3 yılın ardından bölge nasıl kaldıklarının bilgisine erişemedik. Fakat herhalükarda, suça karışan bu zatların bölgeyi yeniden kiraladığı kabul edilse bile, ilgili mevzuat gereği vatandaşın kıyıya erişimine, kıyıyı kullanmasına engel olmaları mümkün değil. Burada bir diğer soru işareti de, eğer öyleyse bile, ihalenin sürekli aynı kişi tarafından kazanılması konusunda. Zira bölge halkı 15 yılı aşkın süredir bu zattan dolayı kıyıya erişemediğinden dert yanıyor. 

Gelinen noktada, ailesiyle denize girmekten başka bir şey istemeyen bir vatandaş gasp edilmeye çalışılmış, tehdit edilmiş, alıkonulmuş, tüm bunlar olurken devletin varlığını hiçbir şekilde hissedememiştir. Müvekkilimiz bu olaya kişisel bir mesele olarak bakmamaktadır. Müvekkilimizin kaygısı, ailesinin, hemşehrilerinin ve tüm yurttaşların emniyet için yaşadığı bir ülkeyi temin etmek için ve bu arada da vatandaşların anayasal bir haklarını, kıyıya erişim haklarını temin etmek için elinden geleni yapmaktır. Ben de müvekkilimizin bu arzusuna hem bir vatandaş hem de bir hukukçu olarak iştirak ediyorum. Bu sebeple bahse konu zat ve suç ortakları hakkında suç duyurumuzu yaptık. Umuyorum ki Türk yargısı milletinin kendisine verdiği görevi en hızlı biçimde ve layıkıyla ifa edip suçluların cezalandırılmasını sağlayacaktır. "

Son gelişmeleri paylaşan Mehmet Atakan Foça, "Son aldığım bilgileri paylaşıyorum: Kömür Limanı'ndaki işletme 2016'da ihaleyle burayı 3 yıllığına alıyor. 2021'de sözleşme yenileniyor (ihalesiz). 2022'de sözleşme şikayetler yüzünden feshediliyor. Kaymakamlığın bu işlemine karşı bir yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı varmış ancak mahkeme kararına henüz ulaşamadım. İhaleyi açan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olduğu için 2022'de sözleşmeyi feshettikten sonra tahliye kararını o vermiş. Ancak Çanakkale İdare Mahkemesi bu tahliye kararına 1 gecede yürütmeyi durdurma kararı vermiş. Bak sen şu Allah'ın işine... Yani bir iptal kararı yok. Dava sürüyor. Bu konuyu gündem ettiğimiz her an, tanıklığınızı paylaştığınız, suç duyurusunda bulunduğunuz, CİMER şikayeti oluşturduğunuz sürece mahkemeye sunulacak meşru delil yaratmış oluyorsunuz." ifadelerini kullandı. 

 

 

sahil sahiller halka açılıyor sahiller Türkiye sahilleri mehmet atakan foça Teyit teyit.org aykutalp arıcı