Seçil Erzan: Trabzonlu Olsam Böyle Olmazdı, Arkamda Korumalarla Gezerdim

Türkiye'nin gündemine oturan ve kamuoyunda 'Fatih Terim Fonu' olarak adlandırılan dolandırıcılık davasının yargılanma süreci devam ediyor. Aralarında futbol camiasının ünlü isimlerinin de yer aldığı toplam 21 kişiyi dolandırdığı iddia edilen Denizbank şube müdürü Seçil Erzan'ın ifadesi ortaya çıktı.

Türkiye’nin gündemine oturan ve kamuoyunda ‘Fatih Terim Fonu’ olarak adlandırılan dolandırıcılık davasının yargılanma süreci devam ediyor.  Aralarında futbol camiasının ünlü isimlerinin de yer aldığı toplam 21 kişiyi dolandırdığı iddia edilen Denizbank şube müdürü Seçil Erzan'ın üçüncü duruşmada verdiği ifadesi ortaya çıktı. Erzan, “Trabzonlu olsam böyle olmazdı, arkamda korumalarla gezerdim” dedi.

Ünlü futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi “yüksek kârlı gizli fon” vadiyle dolandırdığı gerekçesiyle Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 2’si tutuklu 7 şüphelinin yargılanmasına devam ediliyor.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Seçil Erzan, Ali Yörük bağlı bulundukları cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanıklar Asiye Öztürk ve Nazlı Can ise duruşma salonunda hazır bulundu. Tanıklar Semih Kaya, Merve Yılmaz, Tanın Yılmaz duruşmaya katıldı.

Duruşmada Seçil Erzan ve diğer sanıkların eklenen iddianameler nedeniyle yeniden savunmaları alındı.

Tanık öncesinde söz alan sanık Seçil Erzan, "GPS kayıtlarına, HTS eşleşmelerine bakılsın. MASAK kayıtları incelesin. Ben banka müdürü olmasam Selçuk İnan bana o parayı vermezdi. Ben kabul ediyorum ama yüksek faiz beklentisi de vardı bu da bir gerçek. Canımla buradayım. Kim ne aldığını söylemezse gerçeği ortaya çıkaramayız. İlk fonu Semih Kaya'ya söyledim. Ben bir süre sonra daha fazla faiz isteyenlere para yetiştirmeye çalıştım. Sebebi benim çok özür dilerim ama bu para bende değil. Yardım edilmesini istiyorum, bunu devlet bulabilir" dedi. 

Gazeteci Fırat Fıstık, Seçil Erzan’ın ifadelerini sosyal medya hesabından aktardı:

“Gerçeğin ortaya çıkabilmesi için fazla para alanların HTS kayıtları, hesap hareketleri ortaya çıkarılmalıdır. Kimler ne kadar fazla aldı fark edilebilir. Bunları devlet bulmalı, bulunabilir. Ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım bu paraları. Bu çok net. Aksini söylemedim. Kartvizitimde Denizbank Şube Müdürü yazmasaydı para vermezlerdi.

Savcı bey sordu bir kaydını tutmadın mı diye, ajandalarımı banka aldı benden. Bankanın bunu fark etme ihtimali vardı. İlk fonu ben Semih Kaya’ya söyledim. “Fon var çok fazla para çekme, bekle biraz. senin adına yaparız” dedim. Bu fon ondan sonra türedi.

Mağduriyetin sebebi benim evet ama bu para bende değil. 7 Nisan akşamı ben darp edildim. 40-60 milyon dolar gerçeği yok. Gerçek mağdurlar var evet. Emre Belözoğlu’nun parası alındı ve 10 kişiye dağıtıldı. Ben Trabzonlu olsaydım bunları yaşamazdım. Arkamda korumalarla gezerdim.”

Semih Kaya’nın ifadesi ise kayıtlara şöyle geçti:

“Seçil Erzan bana ciddi bir fon dedi ben de 300 bin dolar yatırdım. Bana DenizBank imzasıyla ciddi bir belge sundu. Ali Yörük ve Seçil Erzan’a daha fazla da para verdim. 1 milyon 200 bin lira teslim ettim. 3.5 milyon dolar parayı geri aldım. Hepsini hesabıma yatırdım. Kasım’da 200 bin dolar verdim, bana boş çanta verdi ben de arabama koydum. GPS varmış arabamda. Çantanın Atilla Baltaş’ın olduğunu öğrendim ve o kişiye ulaştım. O ana kadar Atilla Baltaş’ı tanımıyordum. Sadece Selçuk abiyle (Selçuk İnan) bu fon hakkında kısa bir konuşma yaptım.” 

İstenen Ceza 252 Yıla Yükseltildi

Şüpheli Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyordu. Daha sonra 3 mağdurun da eklenmesiyle müşteki sayısı 21’e yükselirken, Erzan hakkında istenen hapis cezası da 77 yıldan 252 yıla kadar yükseldi. (DHA)