'Sığınmacı Sayısıyla Beraber Büyücü Sayısı da Arttı'

TAKİP ET

Habertürk yazarı Murat Bardakçı ilginç bir iddiada bulundu.

Sığınmacı akını çeşitli sorunları da beraberinde getiriyor. Daha önce birçok kedi ve köpeğin patilerinin, kuyruklarının, kulaklarının kesildiği görülmüş ve bunların yabancı uyruklu şahıslar tarafından büyü işleri için kullanıldığı iddia edilmişti. 

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, sığınmacı sayısıyla beraber büyücü sayısının da arttığını, Arapça büyü kitaplarına rağbetin yükseldiğini ileri sürdü.

Ankara'da Suriyeli Büyücü Çetesi Çökertildi


Suriyeli 'Asalı Büyücü' ve Çetesi, Ortağı ile Bozuşan Müteahhide Saldırdı


Bardakçı, "Sığınmacı sayısı ile beraber büyücü sayısı da arttı" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

Büyüye olan merak hiç azalmadı, şimdi de devam ediyor ama bugün ile eski devirler arasında önemli bir fark var: Sığınmacıların gelmesi ile beraber büyücü sayısı fazlalaştı; büyü kitaplarının, özellikle de Arapça olanların satışında hemen farkedilebilecek bir artış başladı!

Türkiye’de büyücülükle ve bu genel başlık altında yeralan diğer faaliyetler ile uğraşanların önemli bir noksanları vardı: Arapça’ya, yani İslâmî büyünün diline pek hâkim değildiler! Sahip oldukları kaynakları bu yüzden lâyıkı ile kullanamıyorlar ve bu kitaplardaki bazı muskaları, duaları ve formülleri kopye edip müşterilerine vermekle ve “Şunu, şunu, şunu yap, bu muskayı da al ve şöyle et!” demekle iktifa ediyorlardı, o kadar...

Bu sıkıntı, Arap ülkelerinden gelen sığınmacılar sayesinde artık halledildi! Anadilleri Arapça olan büyücüler, müşterilerinin her derdine şimdi asıl kaynaklardan istifade ile, o kitaplarda yazılanları tatbik ederek karşılık vermeye çalışıyorlar. Pek farkında değiliz ama, piyasa genişledi; talep de arttı, arz da...

Bir başka artış da, eski büyü kitabı satışında yaşanıyor...

Türkiye’de bugüne kadar en fazla satan büyü kitapları, Türkçe olanlardı; ya doğrudan doğruya Türkçe olarak kaleme alınanlar yahut klâsik kitapların bozuk tercümeleri rağbet görürdü. Üstelik böyle kitapların arasında orijinal eserleri taklit ederek, onların şekli verilerek yazılan ama tamamen uydurma olanları da vardı... Meselâ, eski bir gazetecinin 20. asrın ilk senelerinde Sirkeci’de o zamanlar gayet meşhur olan Meserret Kıraathenesi’nde oturup birkaç ay içerisinde yazdığı, daha doğrusu uydurduğu koskoca bir kitap baskı üzerine askı yapmış ve seneler boyunca Türkiye’nin en fazla satan kitaplarından olmuştu!

Türk büyücüler, muskacılar, havass erbâbı vesaire Arapça büyü kitaplarına hürmet ederler ama lisanlarını anlamadıkları için satın almazlardı ve bu kitaplar satıcıların elinde biriktikçe birikmişti...

İthal malı büyücülerin artması ile beraber, bu kitaplar şimdi kapış kapış gidiyor, hattâ bazı kitapçılar sığınmacılardan olan büyücülere kitapların orijinalleri yerine fotokopilerini satıyorlar! Aynı rağbet, internetten yapılan satışlara da gösteriliyor!

Büyüye ve bu işlere inanırsınız yahut inanmazsınız, bu sizin bileceğiniz bir şeydir ama büyünün hâlâ merak edilen, başvurulan ve rağbet gören sosyal bir vâkıa olduğunu inkâr edemezsiniz.

Bu yazıyı, işte bu sosyal vâkıanın günümüzdeki vaziyetini anlatmak için kaleme aldım...


büyücü Sığınmacı sığınmacı sorunu sığınmacı sayısı büyücü sayısı murat bardakçı