Sıra Geldi Harf ve Kıyafet Devrimlerine Saldırmaya! Bilal Erdoğan Cumhuriyet Değerlerini Hedef Aldı

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasını dahi Cumhuriyet'in kurucu kadrosu ve kurucu değerleriyle bir hesaplaşmaya çeviren siyasal İslamcı cenah, şimdi de Harf ve Kıyafet devrimleriyle sorunlarını gün yüzüne çıkardı

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasını dahi Cumhuriyet'in kurucu kadrosu ve kurucu değerleriyle bir hesaplaşmaya çeviren siyasal İslamcı cenah, şimdi de Harf ve Kıyafet devrimleriyle sorunlarını gün yüzüne çıkardı. Büyük Atatürk'e hakaret edenlerin hesap vermediği ve Hilafet çağrısının dahi normalleşmeye başladığı Türkiye'de partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, katıldığı bir canlı yayında tartışmaları büyütecek ifadelere imza attı. Aynı zamanda Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı olan oğul Erdoğan'ın Harf ve Kıyafet devrimlerini hedef alan açıklamaları şöyle: "İlkokulda olduğum yılları hatırlıyorum. Çok net bir şekilde alfabemizden dolayı geri kaldığımız bize anlatıldı. O zaman sorgulamamıştım ama sonradan düşününce... O zaman komşumuz Yunanistan niye alfabesini değiştirmemiş? Komşumuz Gürcistan... Hadi Gürcistan'ı çok ileri bir ülke olarak değerlendirmeyelim. Japonya niye alfabesini değiştirmemiş? Çin niye alfabesini değiştirmedi? O zaman insan diyor ki demek ki gelişmenin alfabeyle bir alakası yokmuş. Sonra başka ülkelere bakıyoruz. Kıyafetini değiştirmeden gelişen de var. O zaman niye kıyafet değiştirmeyi gelişmeyle irtibatlandırmışız? Yani şekil olarak değişmenin ruh olarak değişmeyle ilişkisi öyle sanıldığı gibi kolay değil. Şeklinizi de değiştireceksiniz de sonra Batı gibi teknolojide, bilimde, fende ilerleyeceksiniz de... E bu kadar şeklimizi benzettik, o zaman niye yakalayamadık bugüne kadar?" Erdoğan'ın bu açıklamaları kısa süre içerisinde sosyal medyada birçok troll hesap ve kimliğini gizleme ihtiyacı hissetmeyen siyasal İslamcı figür tarafından paylaşıldı. Bu hesaplardan Atatürk ilke ve inkılaplarına da topyekun hakaretler edildiği görüldü. Bilal Erdoğan, sözlerini Türkiye'nin son yıllardaki gelişiminde 'dindar' insanların önemli bir rolü olduğuna ilişkin "Şimdi bakıyorum Türkiye'nin son 20 yıldaki sıçrayışına, yükselmesine. Hem bölgesinde hem dünyada artık söz söyleyen bir ülke oluşuna bakıyorum. Bunun arkasında dindar insanların ciddi bir rolü var" şeklindeki iddiasını dillendirerek sürdürdü.