Soylu, İmamoğlu'nu Hedef Aldı: Bunun Adı Hukuk Cambazlığıdır

TAKİP ET

AKP'li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, YSK üyelerine hakaret gerekçesiyle hakkında dava açılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı.

AKP'li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret gerekçesiyle açılan dava hakkında açıklamalarda bulundu.

Twitter hesabından "Hukuk Cambazları'na cevap..." başlığıyla video yayınlayan AKP'li Bakan Soylu, "Süleyman Soylu olarak bu davanın hiçbir yerinde davalı, davacı müdahil, müşteki veya başka bir sıfatla bulunuyor değilim. Bana açılmış bir dava değil, benim açtığım bir dava da değil" dedi.

AKP'li Bakan Soylu'nun açıklaması şu şekilde: 

"Şunun bilinmesini isterim ki, Süleyman Soylu olarak bu davanın hiçbir yerinde davalı, davacı müdahil, müşteki veya başka bir sıfatla bulunuyor değilim. Bana açılmış bir dava değil, benim açtığım bir dava da değil. Hatta İçişleri Bakanlığı'na bağlı hiçbir birim de bu dava ile hukuken ilgili değil. Bu davanın yargılaması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, dava konusu ifadesiyle şahsımı, yani İçişleri Bakanı'nın kastettiğini söylemiş. Yani hakareti bana yöneltmiş. Ben de kendisi hakkında bu ifadesinden dolayı ayrıca bir şikayette bulundum. Bu şikayet YSK ile ilgili olan davadan ayrı olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam ediyor.

Buradaki en önemli mesele şudur: Bu sözlerin konuşulduğu zaman 4 Kasım 2019'dur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yaptığı hakaretin cezasından kurtulmak için hukuku kandırarak bu sözü bana söylediğini ifade ediyor. Bu sözlerin söylendiği tarih 4 Kasım 2019. Benim bu ifadeyi kullandığım tarihten tam 2,5 yıl sonra yani 30 ay sonra hakkımda şikayette bulunuyor. Bir de kendisine Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaretten dolayı açılan dava tarihinden tam 1 yıl sonra. Bunun adı hukuk cambazlığıdır.

Elbette ki biz kendimize ait şikayetimizi devam ettireceğiz. Ancak bu şahsın ilk kez yaptığı bir iş değildir. Daha önce de hatırlarsanız bu ülkenin bir kamu görevlisine, ağza alınmayacak bir cümle kurmuş, sonra da bunu 'basitlik dedim' diye tevil etme yoluna gitmiştir. İstanbul'da ilçe belediye başkanlığı, büyükşehir belediye başkanlığı yapan birisinin seçimi iptal etme yetkisinin kimde olduğunu bilmemesi söz konusu değildir.

Kamuoyunu da yargıyı da kandıramazsınız. YSK ile olan meselesini halledemeyeceğini anlayınca ve buradan bir ceza alma ihtimalini görünce konuyu İçişleri Bakanı'na bağlamaya çalışmak, mahkeme salonu önüne kalabalıklar çağırıp, yargıyı baskı altında tutmaya çalışmak, devam eden bir davayla ilgili duruşmadan tam 1 gün önce, İstanbul'u ve mahkemenin etrafını isimlerimin yazdığı ve yalan yanlış birçok cümlenin bulunduğu afiş ve billboardlarla donatmak, mağduriyet peşinde koşmak siyaset değil, olsa olsa büyükelçi masalarında üretilmiş bir batı kurnazlığıdır."

imamoğlu soylu hakaret davası ysk