Suriye İstikrarsızlık Süreci

TAKİP ET

Türkiye Suriye'de Şah Fırat, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra Barış Pınarı Harekatı'nı da başarıyla tamamladı

Türkiye Suriye'de Şah Fırat, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra Barış Pınarı Harekatı'nı da başarıyla tamamladı. Tabiî mevzubahis başarı sadece Türk ordusunun başarısı… Ortaya konulan siyasî hedeflerden hiçbirinin gerçekleştirilemediği ve adeta İç Savaş öncesi ilişkilerin yeniden tesisi için çaba sarf etmeye başladığımız düşünüldüğünde Suriye'de siyaseten sınıfta kaldığımızı itiraf edebiliriz.

Memleket artık yüzde kaçının döneceği bile meçhul 5 milyon sığınmacının yuvası, bu nüfusun büyük kısmı da Suriyeli.

En iyimser tablo 40 milyar dolarlık masrafı işaret ediyor, sürüklendiğimiz bataklıktan kurtulmak, bu bataklığı kurutmak için gerçekleştirdiğimiz operasyonların masrafı buna dahil değil tabiî…

Putin'in, liderine 'NATO'daki adamımız' diye hitap eder olduğu bir devlet olarak ne denli güvenilir bir müttefik olduğumuzu da dosta düşmana göstermiş olduk.

Her canımız sıkıldığında dönüp 'açarım ha kapıları' diye parmak salladığımız Batı'ya derdimizin esasında insan hakları filan olmadığını açık ve net bir şekilde izah etmiş olduk evelallah…

Rus'un bilmem kaç asırlık millî ülküsü, sıcak denizler… Hayaldi, gerçek oldu.

Kırım'ın işgaliyle kuzeydeki en büyük tehdit olduklarını hatırlatmışlardı.
Balkanlar ve Kafkasya'dan asla elini çekmeyerek batımızda da doğumuzda da nefeslerini ensemizde hissediyorduk. Şimdi kendi ellerimizle güneyimize de yerleştirdik.

Böylelikle Türkiye, dört bir yanı Rusya'yla çevrili toprak parçası haline gelmiş oldu.

Öyle bir noktaya savrulduk ki Suriye'de… Muhalefetiyle, hükûmetiyle yekvücut Esad'la masaya oturmanın hayallerini kurar bir acze düştük. Şu Nusayri çeteci Esad'la… Hani şu Putin'in sadık kulu Esad… Evet evet, kendi topraklarında İran askerlerine Türkmen avlatan Esad…

Velev ki, Esad muazzam bir demokratik anayasal sisteme geçti. Türkiye de geride bir kişi bile kalmayacak şekilde Suriyeli sığınmacıları ülkelerine gönderdi. Peki, sonra ne olacak?

Daha açık ifade edelim bu senaryoyu… Türkiye; ana babasını toprağa vermiş çocukları, çoluğunun çocuğunun mezarı bile olmayan acılı babaları sevdiklerinin katiline teslim edecek. Mesela o mezalimden, soykırım teşebbüsünden canını kurtarabilmiş Türkmenleri… Direniş için silahlandırdığımız, eğittiğimiz ve Türkiye'ye karşı bir beklenti içine girmiş ÖSO mensuplarına ayrı bir parantez dahi açmak istemiyorum, varın gerisini siz düşünün.

Yakında Erdoğanlı, Putinli, Ruhanîli o meşhur pozlara o kanlı diktatörü de dahil edeceklerse görüşmelerin adını şimdiden koyalım; Suriye İstikrarsızlık Süreci.

Ben bir Türk milliyetçisi olarak Türkiye'nin Esad'la masaya oturmasını kabul edemiyorum, bu bana Çözüm Süreci'nden farksız geliyor. Siz şimdi bir de Arap, Kürt, Türkmen Suriyelileri hayal edin.

Kaç yıl eser Suriye'de barış havası? 3 mü, 5 mi, haydi biraz cömert davranayım 10 yıl mı?
Kaç yıl sürer yeni bir iç savaşın patlak vermesi?

Bölgedeki Türkmen nüfus, verilen onca şehit, tarihî misyon ve halihazırdaki sığınmacı problemiyle Türkiye'nin Suriye'de GERÇEK bir çözüme ihtiyacı var.

Önce 'Erdoğan'sız Türkiye,
Sonra 'Esad'sız Suriye,
Nihayetinde 'Putin'siz Ortadoğu!