Suudi Arabistan İyice Şaşırdı: "Türkler Medeniyeti Araplardan Çaldı"
Suudi Arabistan merkezli bir sosyal medya platformu Türkiye ve Osmanlı hakkında asılsız iddialar ortaya atan içerikler üretiyor, son olarak bazı içeriklerine Türkçe altyazı seçeneği de ekleyen platform Türk sosyal medyasında günün başlıklardan oldu.
Suudi Arabistan'ın Türkiye ve Osmanlı hakkındaki 'fantastik' iddiaları hız kesmeden devam ediyor, son olarak "Alosmlly" adlı kaynaksız bir projede ortaya çıkan bu iddialar Osmanlı tarihi ve İslam öncesi Türk tarihi hakkında asılsız, tarihi dayanağı olmayan ve Türkofobi içeren videolara dönüşüyor.
Grubun son haftalarda içeriklerine Türkçe altyazı eklemesi videoların Türk sosyal medyasında da yer almasına sebep oldu.
"Türkler İlkeldi, Araplar Onlara Sahip Çıktı"
Türklerin Moğollar tarafından sürüldüklerini ve Arapların "ilkel" olan Türklerle aralarına sınır çizmek istediklerini ama sonrasında yapmadıklarını iddia eden grup Türklerin sonrasında siyasi boşluklarda faydalanarak başa geçtiğini iddia ediyor.
Köken bulma çalışmaları için paralı tarihçilere tarih yazdırdıkları iddia edilirken eksik olan "medeniyet" kavramını da Türklerin Araplardan aldığı iddia ediliyor.
Introdaki Bozkurt Detayı
İçeriklerin giriş videosunda bozkurt sembolü dikkat çekiyor, kırmızı ve siyah renklerle negatif ve korkunç bir imaj çizmek isteyen gruba göre bozkurt vb. Türk sembolleri de Türklerin "ilkel" şaman kalıntılarından bazıları.
Fahrettin Paşa'ya da Hakaret Etmişler
Fahrettin Paşa hakkında ayrı bir videoları bulunan grup, Paşa'nın Hz. Muhammed'in kabrini açmaya çalıştığını ve kabre zarar verdiğini iddia etti.
Çöl Kaplanı lakabı ile bilinen Fahrettin Türkkan, Peygamberin kabrini ve Medine kentini askerleriyle birlikte kahramanca savunmuştu.
Vahhabiliğe Övgü, Türk İslam Anlayışına Hakaret
Videolarında Türklerin İslam anlayışı ile alakalı da çeşitli kaynaksız iddialar bulunduran grup Türk İmparatorluğu'nun İslam'ı siyasi bir emel için kullandığını ve dini zarara uğrattığını iddia ediyor. Vahhabiliğin kurucusu Şeyh Muhammed Bin Abdülvehhâb'ın Türklerin bu sözde tahribine karşı mücadele ettiğini, bu sebepten ötürü Türklerin onu düşman belleyip dünyaya da böyle anlattıkları ve Sunni dünyasında Vahhabiliğe karşı kasıtlı bir antipati yarattıkları iddia ediliyor.