Toplu Katılım: Eski MÇP Genel Başkanı Koç İYİ Parti'de

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partiye topluca katılan yeni üyeler için düzenlenen programda konuştu.

Eski Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı Ali Koç, emekli emniyet müdürü MHP 23. Dönem Tokat Milletvekili Hasan Hüseyin Balak, Özel Bilgi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Babuççu gibi birçok isim İYİ Parti'ye katıldı.



Partiye yeni katılan üyeler için düzenlenen programda konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının yıl dönümüne değindi.

"Osmanlı'nın yıkılış dönemine doğru gidildiğinde o yıkılışın durdurulması için kadınlar çalışmıştır. Kaç erkek bilir bilmiyorum. Hatta bu ön kabul üzerinden pek çok kadının da fark etmediği, Kadriye Hanım'la İstanbul'da başlayıp Anadolu'ya giden, hem kadın haklarına dair hem de 'Bu devlet yıkılmasın, bu duruma nasıl vaziyet edebiliriz' sorusunun cevabının arandığı, bütün kadınların beyaz kıyafetler giydiği 'Beyaz Konferanslar' vardır..." diyen Akşener, şunları söyledi:

"Daha sonra Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, İstiklal Savaşı gibi pek çok savaşın olduğu bir dönemde bu kez kadınlar hem hak mücadelesini devam ettirip bir taraftan da çok enteresan bir şekilde üretimi sağlayan, devam ettiren bir konumda olmuşlardır.

İstiklal Harbi'nde Açlıktan Kırılma Olmadıysa Nedeni Kadınlardır

İstanbul'da yaşamış bir Amerikalı kadın gazetecinin yazdığı makaleler var. I. Dünya Savaşı ve sonrasında İstiklal Savaşı öncesinde İstanbul'da kadınların oluşturduğu bir üretim anlayışından, 'Bahçe ekonomisi' adını verdiği İstanbul, İzmit, Bursa'ya kadar alanda kadınların takas usulüyle kadınların 'açı doyurup çıplağı giydirdiğini' -tanım böyle- bir özel ekonomik modeli geliştirdiğini ve o dönemde açlıktan kırılmanın olmamasının nedeninin kadınlar olduğunu yazar.

Sonra Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin ilk kurucusuları kadınlardır. Anadolu'nun her yerinde bu vardır. Halide Edip Adıvar'ın meşhur Sultanahmet toplantısındaki konuşması ve Mondros Mütarekesi'ne ilk itirazı ortaya koyan kadınlar...

Bunu niye anlattım? Türk kadını, ister Osmanlı'nın son dönemi, ister Cumhuriyet'in başı, üstüne düşen her şeyi yapmıştır. Zannedilenin aksine politik bir duruşu ve tutumu da vardır.

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin kadınları, Avrupa'nın her şehrini broşür ve telgraf yağmuruna tutarak, bildiri yağmuruna tutarak oradaki halkı Türkiye lehine davranmaları için zorlamış gruplardır. O derece yani. 

Ve sonunda Cumhuriyet ilan edildiğinde Atatürk Türk kadınına hakkı hak sahibine teslim eden bir lider olarak hakkını teslim etmiştir. Tekrar sene-i devriyemiz kutlu olsun.

Geri gittik mi? Gittik. Maalesef bizim nesil, bizim gibi tuzu kuru kadınlar, bu aldığımız görevi bugünün kadınlarına daha genişleterek teslim ettik mi? Maalesef eksiklerimiz var. Bunları genişletmek inşallah İYİ Parti iktidarına nasip olacak.

Biz bir de rahatları bozuyoruz. Benim rahmetli anacığım ilkokul üçe kadar okumuş köylü kadın, çok güzel söylerdi: 'Kızım rahatları bozuyorsunuz'...  Rahatları bozduk biz, çok da iyi oldu.

Çözümün Temsilcileri Olarak Bir Aradayız

Şimdi burada milletin ayağına giden, derdini dinleyen, dinlemekle kalmayan çözüm üreten, o dertle birlikte çözümü kamuoyuna mâl eden bir çözümün temsilcileri olarak bir aradayız.

Burası gerçekten önemli. Çünkü millet odaklı siyaset uzunca bir zamandır yapılmıyordu. Kaşının altında gözün var, sen niye sarışınsın, sen niye esmersin, seninki niye öyle, seninki, seninki, seninki... Bir kakafoni! Ve gerçekten niçin kavga ettiğimizin, birbirimize kötü baktığımızın belli olmadığı ama buna karşılık muhteremlerin hiç rahatları bozulmadan seçim zamanı oy aldığı bir düzeni yıktınız. Hep beraber yıktık. Allah razı olsun hepinizden. 

Muhteremleri Bir Yoruyoruz ki Aklınız Durur

Şimdi, muhteremleri bir de yoruyoruz ki aklınız durur. Çok yoruluyorlar alışmamışlar. Bu millet bizi çağırıyor sözü gerçektir. İktidara geliyor olduğumuz gerçektir. Hep birlikte makulü inşa ettiğimiz doğrudur ve gerçektir. 

İyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistemi inşa edecek kadro burada. Bu kadroya bugün, çok değer verdiğimiz, hepimizin yakından tanıdığı, birçoğumuzun abisi, arkadaşı, bazıları benim abimin arkadaşı, partimize büyük katkı yapacak, değerli (büyüklerim diyeyim mi?) aramızdalar, partimize katılıyorlar, ailemizi büyütüyorlar ve bizi şereflendiriyorlar. Hoş geldiniz, sefa getirdiniz. O nedenle buraya toplandık."