Tunus Cumhurbaşkanı Said Kararlarını 'Darbe' Olarak Niteleyenlere Seslendi: Hukuk Derslerinizi Gözden Geçirin

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said aldığı radikal kararların darbe olmadığını ve anayasaya dayanan kararlar olduğunu belirtti.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ülkenin önde gelen birçok sivil toplum kuruluşunu Kartaca Sarayı'nda ağırlayarak bu toplantıda dikkat çekici bir konuşma yaptı.

Başbakanı görevden alan ve meclisin yetkilerini donduran kararlarının "darbe" olarak nitelendirilmesine karşı çıkan Said, "Tarihi bir sorumluluk aldım. Bu durumun darbeyle alakası olduğunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci değiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacağız" diye konuştu.

Kararlarının darbe olarak nitelendirilmesine şaşırdığını belirten Said, "Ben hukuk okudum, okuttum ve darbenin ne olduğunu biliyorum. Darbe, meşruiyetin dışına çıkmaktır. Ben anayasayı uyguladım. Şartlar oluştu, bu şartlar arasında usul şartları da vardı ve bunları yerine getirip başbakanı çağırdım ve onu bilgilendirdim. Meclis Başkanına da telefon açtım ve 80. maddeye başvuracağımı bildirdim" ifadelerini kullandı.

Anayasanın 80. maddesinin Cumhurbaşkanı'na ülkeyi bekleyen bir tehlikenin yükselmesi durumunda "istisnai" yetkiler tanıdığının altını çizen Said, ülkedeki ekonomik ve toplumsal krizi hatırlattı. Halkı provokasyonlara itibar etmemesi için ikaz eden Said, "Tek bir damla bile kan aksın istemiyorum. Ülkede bir kanun var ve bu kanun herkese eşit olarak uygulanacak" dedi.

Ne Olmuştu? 

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said evvelsi gün açıkladığı kararla Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden almış ve parlamentonun tüm yetkilerini dondurarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmıştı.

Bunun yanında Said yaptığı açıklamada yeni bir başbakan atayarak yönetimi devralacağını ve çıkaracağı kararnamelerin devam edeceğini belirtmiş ve dün aldığı kararla birlikte akşam 19.00 ile sabah 06.00 arasında sokağa çıkma yasağı ilan ederek 3'ten fazla kişinin bir araya gelmesini yasaklamıştı.

Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı Gannuşi ise olayı "darbe" olarak nitelemiş, Başbakan Hişam el Meşişi ise Cumhurbaşkanı'nın yeni başbakanı tayin etmesiyle birlikte görevi devredeceğini belirtmişti.