Türk Genel Devriminin Kısa Bir Deyimi

TAKİP ET

'Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet (Sürekli alkışlar) ve bunları başarmak için aralıksız devrimler… İşte Türk genel devriminin bir kısa deyimi…' Bir topluluğu millet haline getiren en büyük unsurlardan birisi ortak bir acı yahut sevinç buluşmalarıdır

“Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet (Sürekli alkışlar) ve bunları başarmak için aralıksız devrimler… İşte Türk genel devriminin bir kısa deyimi…”

Bir topluluğu millet haline getiren en büyük unsurlardan birisi ortak bir acı yahut sevinç buluşmalarıdır. Her ne kadar çeşitli vesilelerle aksi iddia edilse de Amerikan milletinin ortaya çıkması İngilizlere karşı kazandıkları Bağımsızlık Savaşı sayesinde olmuştur. Nitekim 1789’daki Fransız İhtilali’nin bana göre tetikleyicisi de budur.

​Nitekim söz konusu ihtilaller sonrasında dünya yeniden şekillendi ve yeni milletler teşekkül etti. Türklerde ise durum diğer milletlerden farklı ilerledi. Bu ihtilallerin etkisiyle sadece Türkçülük değil, Osmanlıcılık ve İslamcılık da ortaya çıktı. Milliyetçilik yapılacaksa bir Osmanlı yahut İslam milleti yaratmak gerektiği düşünüldü. 

​Devlete tabiyet esasından bir Osmanlı milleti yaratma fikri, milliyetçilik fikri zihinlerinde çoktan yeşermiş olan gayrimüslimlerin travmatik isyanları ile sakıt hale geldi. Yaşanan bu travmalar İslam’a sarılmaya götürdü. Ancak zamanla görüldü ki İslam dini etrafında bir millet yaratmak -üstelik Osmanlı hükümdarı aynı zamanda halife olduğu halde- mümkün değildir. Zira daha Hz. Muhammed’in ölümünün ertesinde ihtilafa düşen Müslümanların bir millet olmaları beklenemezdi.

Sonunda uzun zaman zihinlerde mayalanan ancak adı konulmamış olan Türkçülük fikri tezahür etti. Türkçülüğün ilk dönemlerinde yer alan isimler bahsedilen uçurum kenarındaki yıkık ülkeyi kurtarabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu arada da diğer fikirlerden tamamen kopmadılar.

Trablusgarp ile başlayıp Milli Mücadele’nin muzaffer bir şekilde nihayete ermesi ile biten ve bana göre “Büyük Savaş” dönemi olarak adlandırılması gereken “türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar” silsilesi modern Türk milletinin teşekkülünde etkili olan ortak acı ve sevinç bütünü oldu. 

Bu kanlı boğuşmaların, yıllarca süren savaşın sonunda yeni vatanın, yeni sosyetenin, yeni devletin “içeride ve dışarıda saygı ile tanınması” bir avuç Türk milliyetçisinin örgütlü hareketinin zaferi sayesinde oldu.

II. Meşrutiyet’in ilanından Cumhuriyet’in ilanına giden süreç esasında bir milletin hayatındaki değişikler için çok kısadır. Atsız’ın dediği gibi; asırlar bize yaştır. Türk milliyetçileri ise bir nefes alışverişi bile sayılmayacak bir sürede yeni bir millet yaratıp bu milletin içeride ve dışarıda saygı ile anılmasını sağladılar.

Bugün Cumhuriyet’e ve Atatürk’e yapılan saldırıların sebebi de budur. Türk milliyetçiliği, Türkçülük bir topluluktan millet yaratma konusunda muzaffer olmuştur ve bu zaferin sembol ismi Atatürk’tür. Atatürk, “Kurucu Baba” figürüdür. 

İslamcılar ve artık onların yardakçısı durumunda olan Osmanlıcılar ve pek tabii Kürtçüler bu zafer karşısında mağlup olan tarafta kalmışlardır. O yüzden Kurucu Baba figürüne ve onun şahsında Türk milliyetçiliğine saldırarak intikam almak istemekteler. Hatta bir “İkinci Cumhuriyet” meselesi ile kendi zaferlerini, kendi kurucu babalarını yaratmak istediler. Ancak mağdurdan mağrur olmayı başaramadıkları için kazandıkları mevzileri bir bir yitiriyorlar. Örgütlenmiş bir avuç Türk milliyetçisinin birkaç yılda, üstelik savaş halindeyken ve ülke bitap düşmüşken yaptıklarını devlet erkinin tüm iktidarını ele geçirdikleri halde yapamadılar.

Türk milliyetçiliği ise bugün gerilemiş görünse de “Türk genel devriminin” kazanımlarını elinden geldiğince müdafaaya devam ediyor ve bana öyle geliyor ki gelecek birkaç yılda Türk milliyetçiliğinin yeni zaferlerini göreceğiz.