Türk Tarihinin Çağları-Prof.Dr. Konuralp Ercilasun

TAKİP ET

Prof.Dr. Konuralp Ercilasun'un kaleminden "Türk Tarihinin Çağları", Ötüken Yayınevi'nden çıktı.

''Türklerin övünülecek bir tarihleri vardır. Tarih bilirseniz ancak o zaman 'Ne mutlu Türk'üm!' sloganının bir manası vardır'' demişti önemli tarihçilerimizden rahmetli Halil İnalcık. İşte bu sözde geçen, kökleri neredeyse MÖ 5.yüzyıla dayanan Türk tarihi hakkında yapılmış en önemli çalışmalardan biri ile karşı karşıyayız. Ötüken Neşriyat’tan Konuralp Ercilasun imzasıyla çıkan bu eşsiz eser sizlere tarih anlatmakla kalmayacak, büyük bir tarih perspektifi kazandıracak. Nitekim bu perspektifin, hayatı anlamlandırma kabiliyetinizi dahi artıracağından şüphem yok.

Kitabın ön sözünde, değerli hocam İskender Öksüz şöyle söylüyor:

"Tarih yazmak için bilmek lazım zannedersiniz. Doğru zannedersiniz. Fakat bilgi, tarihçi olmaya yetmez. İnternet, yaşayan bütün tarihçilerden daha bilgilidir. Bir bilgisayar diski, hatta bir flaş disk bile öyledir."

Kesinlikle katıldığım bu önerme bizi farklı bir soruya götürüyor. Peki tarihçiyi, parmakla gösterilen bir tarihçi yapan, bilgisayar diskinden ayıran nedir?

İşte bu noktada devreye giren faktör, Konuralp Ercilasun’un mesleğini benimseyişidir. Her kişi, kendisini mesleğine içtenlikle adayamaz.Ercilasun’un, tarih ilmini samimiyetle benimsemiş bir akademisyen olmasından gelen kaliteli yorum gücüne şahit oluyoruz bu eserde. Kendisinden önceki tarihçilerin görüşlerini yan yana koyuyor, adeta bir zanaatkâr titizliğinde değerlendirmesini yapıyor. Bu sayede adını Türk tarihçiliğine altın harflerle yazdırıyor.

Kitap, esasen bir sualin neticesinde ortaya çıkmış. Yazarımız, "Türk tarihi kendi içerisinde bütünlük ve ortaklık barındıran çeşitli çağlara ayrılabilir mi?" sorusu üzerine düşünüyor. Tarihimizdeki kırılma noktalarının Türk tarihinin seyrine olan etkisini profesyonelce analiz ediyor.

Çağ tasnifi, yıllardır tarih öğretiminde kullandığımız bir yöntem. İlk-Orta-Yeni-Yakın Çağ şeklinde bir sınıflandırma var. Çağ geçişlerine sebep olan olaylar ise Avrupa tarihçiliğinin perspektifinden alındı. Ortaöğretim müfredatında halen Avrupa’nın kabul ettiği çağ tasnifi metodu geçerli.Yazarımız, bunun tam olarak doğru olmadığını ve Türk tarihinde, kendisinden sonraki dönemi bütünüyle etkileyen daha farklı olaylar olduğunu belirtiyor. Bu ezber bozan çıkış, kitabın ne kadar iddialı olduğunun göstergesi.

Yazarımız, çağ tasnifi hakkında İbrahim Kafesoğlu, Zeki Velidi Togan, Mükrimin Halil Yinanç, Hüseyin Nihal Atsız, Necmettin Alkan gibi değerli tarihçilerimizin görüşlerini de kitabında mukayese ediyor. Bu mukayeselerin okuyucuya "tarih yorumlama perspektifi" kazandırdığı şüphesiz.

Günümüz tarihçilerinde gördüğümüz en büyük eksiklik, kaliteli anlatım tekniklerinden bihaber olmalarıdır.İçlerinde çok mühim bilgiler bulunan kimi kitaplar, maalesef okunurluk açısından çok düşük düzeyde. Bu kitabı diğerlerinden ayıran son faktör olarak bu anlatım becerisini sayabilirim.Profesyonel yorum kabiliyetinin yanında yazarımız, herkesin rahatlıkla takip edebileceği bir anlatıma sahip. Özellikle son 40 sayfada Ercilasun’un size hissettirecekleri, bu anlatım yeteneğine hayran kalacağınızın habercisi.Yazarımızın aynı zamanda Millî Düşünce Merkezi-MİSAK editör ve yazarlarından olması, bu becerinin tesadüf olmadığının işareti.

"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir" diyordu ulu önderimiz Atatürk. Bu kitabı okurken sık sık bu sözü hatırlayacaksınız ve Konuralp Ercilasun’a, Türklüğe vermiş olduğu değerli hizmetlerin en son ürünü olan bu kitap için çok teşekkür edeceksiniz. Tanıdığım tanımadığım her Türk’e bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.

Kıymetli yazarımız, sizi Türklerin tarih serüveninde seyahate çıkaracak.

Bir Türk genci sıfatıyla, değerli hocam Prof. Dr. Konuralp ERCİLASUN’a teşekkürü borç bilirim.

Kitapta ismini geçirdiği bütün atalarımızın çok uzaklardan tebessüm ettiğine, kendisiyle gurur duyduğuna eminim.

Altan Tekgül

Türk Tarihinin Çağları Prof Dr. Konuralp Ercilasun