Türk Yurdunda Uygurlara Zulüm: Nuramine Nimet Gözaltına Alındı

TAKİP ET

Kocası toplama kamplarında olan Uygur kadın Nuramine Nimet, sabah saatlerinde terörle mücadele ekipleri tarafından çocuklarının gözü önünde sözlü şiddete maruz kalarak gözaltına alındı.

Türk yurdunda Uygurlar zulüm görmeye devam ediyor. Bu sefer de kocası toplama kamplarında olan ve İstanbul'da dört çocuğuyla birlikte yaşayan Nuramine Nimet gözaltına alındı. Terörle mücadele ekiplerinin yaptığı baskın sonrasında gözaltına alınan Uygur kadının, Türkiye'de uzun dönem ikamet izninin olmasına karşın Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildiği öğrenildi. 

Gözaltına alınan Nuramine Nimet'in kızı sosyal medyadan bir yazı yayınlayarak başlarına gelen olayı anlatarak yardım istedi. 

Nuramine Nimet'in kızının yazdığı yazı: 

"Ben Doğu Türkistanlı Uygur kızıyım. İstanbul'da annem ve üç kardeşimle yaşıyorduk. 17 yaşındayım, kız kardeşim 12 yaşında, diğeri 9 yaşında ve en küçük erkek kardeşim de 4 yaşında."


"19 Aralık 2022 Pazartesi günü Sabah saat 07:30 arasında askerler polisler kapıyı aşırı sert şekilde vurarak “kapıyı aç polis” diye bağıra bağıra vurdular. Biz de çok korktuk küçük kardeşim de korkarak uyandı ve annemle ben hızlı bir şekilde kıyafetlerimizi giydik. Kapıyı açar açmaz içeri daldılar. Önce askerler büyük silahlarla girip kaldır ellerini diye bağırarak silahı bize doğru tuttu ve hepimizi salona topladı. Sonra biri kadın 7 polis girdi. Kardeşlerim çok korktu."


"Sonra bir polis hakkınızda araştırma ve tutuksuz yargılama çıktı dedi ve hepimizin kimliğini istedi. Verdik, inceledi ve annemin telefon şifresini açmamı istedi. Açtım telefona da baktı ve alt kattaki iki Türk vatandaşı getirmişler bize şahitlik etmesi için."


"Sonra evi bir bir aradılar. Annemin çantasında iki üç bine yakın para vardı, önceki gün bir dernekten ev kirası için verilen yardımdı. Onu görüp “evde erkek yok bu paralar nerden geldi” dedi. Annem ev kirası için dernekten gelen yardım dedi. Derneğin ismini sordu polis, annem “bilmiyorum” dedi. Polis de “bunların babası orda savaşta para kazanıyordur, gönderiyordur” falan dedi. Çok ağırıma gitti. Sanki biz yalan söylüyormuşuz gibi… Bende dedim ki “babam Doğu Türkistan’da, nasıl göndersin”.  Polis de bana sert bir şekilde “ben sana sordum mu fikrime katılıyor musun, kendi fikrimi söyledim” dedi. Zaten babamın Doğu Türkistan da olduğunu önceden söylemiştim ve bir saate yakın süreç sonrasında araştırmalar bitti. “Anneni götüreceğiz” dediler.  Çok korktuk, annem de çok korkmuştu. Ağzına laf bile gelmiyordu, zaten Türkçeyi çok iyi anlamıyor, konuşamıyor da. Ağlıyordu."


"Kapıya doğru gittiler. Polisin elinde kelepçe vardı. Annemin kollarına takacaktı ki küçük kardeşim olduğu için kapıdan çıkıp merdivende takmışlar. Pencereden baktık. Resmen cinayet işlemiş biri gibi elinde kelepçe kafasını eğdirip arabaya bindirdiler. Kalbimiz paramparça oldu. Kim dayanabilir ki annesinin böyle halini görmeye?"

"Şu an evde kardeşlerimle yalnız kaldım ne yapacağımı bilmiyorum. Annemi neden götürdüklerini ve neden hala bırakmadıklarını da bilmiyorum. Çin'de çektiğimiz zülüm yetmemiş gibi burada da çektik. Biz sadece annemizin sapa sağlam eve gelmesini istiyoruz. Annemiz nerede?"

nuramine nimet uygur Doğu Türkistan istanbul Silivri polis baskını