Türkiye'de Bir Eğitim Mafyası Düzeni: 'Hayalet Öğrenciler'

TAKİP ET

Cumhuriyet'ten Ali Apaydın'ın haberine göre, Türkiye'deki bazı özel okullarda, eğitim sistemini altüst edecek bir skandal yaşanıyor.

İddiaya göre, MEB'e bağlı bazı özel okullarda 'hayalet öğrenciler' dolaşıyor.  Bu okullarda tutulan her defterde, her belgede öğrencilerin varlığına tanık olunuyor, E-okul sistemine girildiğinde bu öğrencilerin isimleri tek tek görülebiliyor. Belgelere göre birçoğu hiç devamsızlık yapmamış, büyük çoğunluğu ise çok az devamsızlık yapmış durumda. Her birinin yazılı, performans, proje notları işlenmiş halde, her birine dönem sonlarında karne düzenleniyor, her biri tek tek okullardan mezun olup diploma alıyor.

Öğrenciler tümüyle mevzuata uygun şekilde kaydoluyor. Okul ücreti anlaşılan şekilde ödeniyor. Sonrasındaysa öğrenci derslere, sınavlara hiçbir şeye katılmıyor, belki bazen biraz usulüne uygun olsun diye sınav zamanlarında gelip sınav kağıtlarını birilerinin gözetiminde şöyle bir doldurup gidiyor.

Bu öğrencilere sektörde 'hayalet öğrenci' deniyor. Ve bu hayalet öğrenciler, dönem sonlarında teşekkürler, takdirler alıyor, hatta bazıları okul birincisi bile oluyor.

Ancak bu öğrencilerin hiçbirinin okul arkadaşı yok, çünkü okullarında yoklar. Büyük çoğunluğu okullarının adresini bile bilmiyor, bir kez bile okul binasının içine girmemişler çünkü; sınıf arkadaşları onları hiç görmemiş, öğretmenleri onları hiç görmemiş.

'Öğretmenler de Biliyor'

İddialar bununla da sınırlı kalmıyor, tüm bu olup bitenlerden öğretmenlerin de haberdar olduğu söyleniyor. Bu konuda, öğretmenlerin ezici çoğunluğunun bu kirli sürecin içinde olmak istemediği, ancak sektör içinde maaşlarını bile vaktinde almakta zorlanan eğitimcilerin işten çıkarılmakla tehdit edildiği ve şu ya da bu şekilde birçoğunun bu mafya düzenine alet olduğu ya da eşlik etmek zorunda kaldığı da ifade ediliyor.

Ve sonuçta, birileri tarafından küçük yaşta zorla evlendirilen kız çocuklarının zorunlu eğitim süreci böyle halledilerek, çocuk evlilikleri bu düzen sayesinde örtbas ediliyor.

Birbiriyle anlaşan kurs merkezleri ile okullar, okula gitmiş, derslere, sınavlara girmiş gibi gösterdikleri öğrencilerini bu düzen sayesinde sadece üniversite sınavlarına hazırlıyor. Bu yerlere gitmek gün geçtikçe birçok öğrenci tarafından çok cazip bulunuyor ve birçok veli bu tarz yerleri doğru bir eğitim adresi olarak görüyor. Bu da Türkiye'deki eğitim sistemi için ciddi bir dezenformasyon tehlikesi taşıyor.

Hali vakti yerinde bazı veliler, iki-üç kat ücret ödeyerek, velisi oldukları öğrencileri bir zahmet olarak gördükleri okula gitme ve ders görme işlerinden bu düzen sayesinde 'kurtarıyor'.

'Kirli Bir Mafya Düzeni'

Ali Apaydın, bu düzenin fazlaca yaygınlaşmış olduğundan bahediyor; "Birçok veli bir özel okula kayıt yaptırmak isterken okul yetkililerine 'Çocuğum okula gelmese olmaz mı?' 'Sadece sınavlara gelip gitse' gibi taleplerde bulunmayı çok olağan bir şekilde dile getiriyor artık. Yani sadece kirli bir mafya düzeni değil söz konusu olan, daha da beteri, bu mafya zihniyetinin olağanlaşmış olması."

Ülkemizde sahte lisans diplomalarına, başkaları tarafından yazılan yüksek lisans ve doktora tezleri gibi sahteliklere tanık olduğumuzu da ifade eden Apaydın, "Ancak zorunlu eğitim kademesi sürecinde olan genç ve çocuk insanların eğitim haklarının ellerinden alınmasına ve bizzat velilerinin eşliğinde, velilerinin onayıyla istismar edilmesine ilk kez tanıklık ediyoruz." diye de ekliyor.

Konuyla ilgili resmi makamlardan henüz bir açıklama gelmezken, durumun vehametinin daha da artmaması ve Türkiye'deki eğitim sisteminin kimlerin elinde olduğu bilinmeyen özel sermayaye peşkeş çekilmemesi için, işini hakkıyla yapmak isteyen bütün öğretmenleri ve duyarlı bütün milletvekillerini bu konuyu meclis gündemine taşımaya davet ediyoruz.

 

 

 

eğitim sistemi özel okullar hayalet öğrenci eğitim mafyası