Türkiye'nin Meşru Gerekçeleri Var

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Almanya'nın başkenti Berlin'de ortak basın açıklamasında bulundu

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Almanya’nın başkenti Berlin’de ortak basın açıklamasında bulundu. Basın Açıklamasında Başbakan Merkel, Barış Pınarı Harekatı hakkında “Suriyeli birçok mülteciyi kabul eden Türkiye'nin kendi meşru güvenlik gerekçeleri mevcut.” dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ''NATO'da beyin ölümü gerçekleşti'' şeklindeki düşüncelerini keskin ifadeler olarak niteleyen ve bu çıkışı gerekli de görmediğini söyleyen Başbakan Merkel, ''Bu bakış açısı benim bakış açım değil.'' şeklinde konuştu.

Başbakan Merkel, Avrupa'nın kendi kaderini kendi eline alması gerektiğini daima söylediğini ancak NATO'nun kendileri için pazarlık konusu yapılamayacağının da altını çizdi.

Başbakan Merkel İran'ın uranyum zenginleştirmesi çalışmalarına da değindi. Dışişleri Bakanı'nın İran ile temasta olduğunu ve yanlış adım atılmaması konusunda görüş belirttiğini ifade etti.

Başbakan Merkel, Alman Bakan Annegret Kramp Karrenbauer'in açıklamalarına da destek verdi.

Başbakan Merkel, Karrenbauer'in Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge önerisini güzel bir fikir olarak gördüğünü, güvenli bölge önerisine bir imkan tanınmasını düşündüğünü söyledi.

Başbakan Merkel bu hususta Almanya, İngiltere, Fransa, Türkiye ve Rusya’nın bir araya gelip konuşması gerektiğini ifade etti.

Bunlarla birlikte Başbakan Merkel, Ulusal Güvenlik Konseyi önerisine birlik partileri olarak yıllardır sıcak baktıklarını ancak şimdi bunun tartışılma noktasına gelebildiğine işaret ederek, güvenlik kurulunun temsili demokrasilerin temel yapılarından olduğunu vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Başbakan Merkel gibi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ifadelerinin aksine NATO'nun güçlü olduğuna ve ittifak ülkelerinin her geçen gün güçlerini artırdıklarına dikkati çekti.

Stoltenberg, Avrupa'nın kendi askerinin NATO'nun yerini alamayacağını yineleyerek o nedenle karşılıklı daha fazla iş birliği yapılması gerektiğini ifade etti.