Üstün Alman Ilıklığı Son Bulmuyor: Şansölye Scholz'a Ukrayna'ya Ağır Silah Vermeyin Mektubu

Alman Şansölye Scholz'a yönelik aydın ve sanatçılar ortak bir mektup kaleme aldı.

Emperyalist Rus işgalciliğine karşı tüm dünya Ukrayna'ya destek verirken Rus gazına bağımlı olan ve yoğun bir Rusçu propaganda etkisinde Almanya, Ukrayna'ya ağır silah desteğinden şimdiye kadar kaçınmıştı.

Üstün Alman ılıklığının bir örneği olarak Almanya bu çağrıları “ülkesinin savaşta taraf olmaması”, “3’ncü dünya savaşına engel olmak”,  “bu silahlar bizim ordumuza lazım”, “Ukrayna askerlerinin bu silahları kullanabilecek hale gelmesi için uzun süreli eğitime ihtiyaçları var” gibi gerekçelerle geçiştiriyordu.

Scholz hükümeti nihayet bir miktar Leopard 1 tankı verileceğini, çeşitli silah sistemleri için Ukrayna askerlerini eğiteceğini ve Ukrayna’nın başka ülkelerden ağır silahlar alabilmesi için milyarlarca euro yardımda bulunacağını açıkladı.

Alman hükümetinin nihayetinde Rus işgaline karşı bir nebze de olsa destek vermesine karşı aralarında yazar, bilim insanı ve sanatçıların yer aldığı 28 "aydın" Scholz’a yönelik açık bir mektup yazdı.

Üstün Alman ılıklığını destekleyen ve 3. Dünya Savaşı konusunda uyarılarda bulunan mektup, herkesin imzasına açıldı.

Birgün'ün haberine göre mektubun tam hali şöyle;

Sayın Şansölye,

Şimdiye kadarki yaklaşımınızla savaşın Ukrayna içinde hatta tüm Avrupa'ya yayılma riskini ve evet, 3. Dünya Savaşı riskini bu kadar dikkatli bir şekilde değerlendirmiş olmanızı memnuniyetle karşılıyoruz. Bu duruşunuzu koruyarak doğrudan veya dolaylı olarak Ukrayna'ya daha fazla ağır silah tedarik etmeyeceğinizi umuyoruz. Sizi tüm tarafların kabul edebileceği bir uzlaşmayla, ateşkesin sağlanabilmesi için gereken her şeyi yapmaya davet ediyoruz.

Rusya'nın saldırısını, uluslararası hukukun temel normunun ihlali olarak niteleyen kararı destekliyoruz. Ayrıca, saldırıya karşı direniş göstererek teslim olmamanın temel bir siyasi ve ahlaki duruş olduğu inancını da paylaşıyoruz. Ancak bundan türetilebilecek her şey, siyasi etiğin diğer yaptırımları tarafından sınırlandırılmaktadır.

Bizler bu ahlaki ve siyasi sınırlara ulaşıldığına inanıyoruz: Öncelikli olarak bu savaşı, nükleer bir çatışmaya tırmandırma yönündeki riskli girişimler kategorik olarak yasaklanmalıdır. Oysa büyük miktarlarda ağır silahın tedarik edilmesi, Almanya'yı savaşın bir tarafı haline getirebilir ve bir Rus karşı saldırısı, NATO Antlaşması uyarınca bir dünya savaşı tehlikesini tetikleyebilir. Öte yandan Ukrayna’daki sivillerin yaşadığı acı ve yıkımın ulaştığı seviye bir diğer sınırlamadır. Bir saldırgana karşı meşru direniş bile belli bir noktada dayanılmaz bir orantısızlık haline dönüşebilir.