Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas, BM'ye Çağrıda Bulundu: Putin Gibi Şi İçin de Tutuklama Emri Çıkarılmalı

Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas, Soykırımcı ÇKP'nin Genel Sekreteri Şi Cinping'in işgal altındaki Doğu Türkistan'da Uygur ailelerinin çocuklarını zorla ayırarak Çin'e kaçırdığı ve bu şekilde işlediği insanlık suçları sebebiyle eli kanlı Rus diktatörü Putin gibi hakkında ceza davası açılması ve tutuklama kararı çıkarılması gerektiğini söyledi.

Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas, Soykırımcı ÇKP'nin Genel Sekreteri Şi Cinping’in işgal altındaki Doğu Türkistan’da Uygur ailelerinin çocuklarını zorla ayırarak Çin’e kaçırdığı ve bu şekilde işlediği insanlık suçları sebebiyle eli kanlı Rus diktatörü Putin gibi hakkında ceza davası açılması ve tutuklama kararı çıkarılması gerektiğini söyledi.

Almanya'nın önde gelen Bild gazetesine verdiği röportajda, Abbas, ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping'in işgalindeki Uygur bölgesinde, milyonlarca Uygur, Kazak ve diğer Çinli olmayan etnik Türk halklarını topluca tutuklayarak Soykırımcı Hitler'in toplama kampları gibi Çin tipi toplama kampları kurduğunu ve hapsettiklerini belirtti.

Çinli Ailelere Evlatlık Verilen Çocuklar Çinliye Dönüştürüldü

Abbas, kamplarda tutulan masum tutuklulara her türlü fiziksel ve psikolojik işkenceler yapıldığı, Uygur kadınlarının zorla kısırlaştırıldığı, hapiste tutulan kadınlara sistematik taciz ve tecavüz uygulandığı ve Uygur ailelerinin zorla dağıtılarak ortada kalan çocuklarının Çince öğrettikten sonra Çin'e kaçırıldığı ve Çinli ailelere evlatlık verilerek Çinliye dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Bağımsız kaynaklara göre, şimdiye kadar yaklaşık bir milyon Uygur ve Kazak çocuğunun ailelerinden zorla kaçırıldığı ifade edildi.

Abbas, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin binlerce Ukraynalı çocuğu ailelerinden zorla alarak Rusya'ya kaçırmak suçundan eli kanlı Rus diktatörü Putin hakkında tutukluma emri çıkardığını hatırlatarak, soykırımcı ÇKP'nin Genel Sekreteri Jinping'in işlediği suçların Putin'inkinden daha az olmadığını ve hatta kat kat fazla olduğunu belirtti. 

Şi’in İşlediği İnsanlık Suçları Putin’den Farksız Hatta Daha Da Ağır

Abbas şöyle konuştu:

"Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM) binlerce Ukraynalı çocuğu  ailelerinden zorla   alarak Rusya’ya  kaçırmak suçundan Rusya Lideri Putin hakkında Tutukluma Emri çıkarmıştır. Bu karar hukuk açısından tam adil ve mükemmel bir karar olmuştur. Çin Lideri Şi’in bu konudaki işlediği suçlar Putin’inkinden daha az değildir ve hatta  kat kat fazladır.  O halde milyonlarca Uygur çocuğunu ailelerinden zorla kopararak Çin’e kaçıran  Çin Lideri  Şi Jinping için de tutuklama emri çıkarılması gerekir. Çünkü ÇKP işgal  rejimi, Uygur ailelerin çocuklarını zorla ayırarak yeniden eğitim kamplarında Çinliye dönüştürüyor ve daha sonra merkezi Çin’e kaçırarak onları asimile ediyor."

Uygur Hareketi Lideri Ruşan Abbas raportajında Soykırımcı ÇKP'nin işlediği insanlık suçları şu başlıklar halinde açıkladı:

31 Ağustos/2022’de açıklanan BM insan hakları komiserliği hazırladığı Uygur bölgesi İnsan Hakları Raporunda: Çin’in Uygur bölgesindeki insan hakları ihlallerinin İnsanlığa Karşı işlenen etnik soykırım suçu olduğu kanıtlanmıştır.

BM İnsan hakları Konseyinin açıkladığı Çin’in insanlığa karşı işlenen suçları üye ülkeler tarafından sert şekilde kınanmış ve bu ihlallerini sonlandırılması çağrısında bulunulmuştur.

Raporda de belirtildiği ve benzer şekilde, birçok insan hakları örgütü tarafından yayınlanan raporlarda da belirtildiği üzere :

Çin yönetimi Uygur kadınlarını etnik Çinli erkeklerle evlenmeye zorlamaktadır.

Uygur Kadınları zorla kısırlaştırılmaktadır. Kabul etmeyen kamplara hapsedilerek cezalandırılmaktadır.

Hamile Uygur kadınlarının doğmamış çocukları zorunlu kürtajla katledilmektedir. Bunların için 9 aylık hamileler dahi vardır.

Uygur kadınlarının bedenleri, bu soykırımın işlendiği savaş alanına dönüştürülmüştür.

Urumçi'deki Volkswagen Fabrikası

Ruşen Abbas raportajinda ayrıca, Alman Volkswagen Firmasının Urumçi’deki Fabrikasında Uygurların köle/İşçi olarak çalıştırılmasını gündeme getirdi. Abbas, Alman yasalarına göre zorla çalıştırmanın yasaklandığını, ancak Volkswagen gibi şirketler  hala  milyonlarca Uygur’un köle olarak çalıştırmakta olduğunu ve Alman hükümetinin bu konuda harekete geçmesi gerektiğini de ifade etti.