"Uygur Soykırımı" Kararı için Kanadalı Milletvekillerinden Çağrı
Kanada'daki ana muhalefet partisi Perşembe günü Avam Kamarası'na, Doğu Türkistan'da Çin'in Uygur Türklerine karşı bir soykırım yaptığını ilan etmesi için çağrıda bulundu.
Associated Press, Muhafazakar Parti lideri Erin O'Toole'un bir mesaj verilmesi gerektiğini söyleyerek bu çağrıyı yaptığını bildirdi.
O'Toole, çağrısında, "Soykırım gibi bir konuda, insan hakları ve insan haklarının haysiyetini savunduğumuza dair Kanada'nın açık ve kesin bir mesaj vermesi gerekiyor. Bu bazı ekonomik fırsatlardan ödün vermek anlamına gelse bile değerlerimiz satılık değildir" ifadelerini kullandı.
Önergeyle ilgili Pazartesi günü oylama yapılması bekleniyor. Haber kaynağına göre önergede, Doğu Türkistan'da Çin'in bir soykırım yapıldığını ilan etmek için Kanada Hükûmetinin hangi adımları atacağı açıklanmamış. Ancak Meclis'te çoğunluğu oluşturan ana muhalefet partileri bu önergeyi destekliyor.
O'Toole Twitter'da yaptığı açıklamada, "Sessiz kalamayız. Sessizlik sadece insanlığa karşı suç işleyenlere yardım eder, mağdurlara değil." dedi.
Kanadalı milletvekili, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Kanada nüfus olarak küçük bir ülke olabilir, ancak insan haklarına olan bağlılığımız söz konusu olduğunda çok büyük bir deviz ve şu anda, dünyanın öbür ucundaki bir milyondan fazla insanın, seslerini duyurmamıza ihtiyacı var."
Öte yandan Associated Press'in aktardığına göre Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Doğu Türkistan'da Uygurlara yönelik muameleyi bir soykırım olarak adlandırmak hususunda, bunun "son derece ağır" bir terim olduğunu belirterek tereddüt etti.
Ocak'ta görevden ayrılmadan önce, ABD'nin Dışişleri Eski Bakanı Mike Pompeo da Çin'in Uygurlara yönelik muamelesini soykırım olarak adlandırmıştı. Pompeo bu konuda şu sözleri sarf etmişti:
"Çin'in ahlakî açıdan iğrenç olan ve iktidar kaygısıyla takip ettiği politikaları, uygulamaları ve suistimalleri, Uygur Türklerine karşı sistematik bir ayrımcılık yapmak; onları marjinalleştirerek daima gözetim altında tutmak; onların seyahat ve göç etme, eğitim alma özgürlüklerini kısıtlamak ve toplantı yapma, konuşma ve ibadet etme gibi diğer temel insanî haklarını reddetmek üzerine kurulmuştur."