Vahdettin'in İngiliz Zırhlısıyla Kaçışının 100. Yılı
Türk milletinin egemenliğini kayıtsız şartsız kendi iradesine almasının 100. yılı.
Türk Milli Mücadelesi'nin aleyhine birçok faaliyette bulunan, Türk milleti ölüm kalım savaşlarındayken sarayında düğün yapan Osmanlı İmparatorluğu'nun son padişahı 6. Mehmed Vahdettin'ın İngiltere'ye sığınmasının 100. yılındayız.
Büyük Türk Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları hakkında idam fermanı veren, Kuvayı Milliye'ye karşı Kuvayı İnzibatiye'yi kurdurtup Türk kanı akıtan Vahdettin, Türk milletinin Milli Mücadele'yi kazanmasından ve Atatürk önderliğinde milli egemenliğini kendi iradesine almasından sonra 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması üzerine acziyet ve hıyanet içinde İngiltere'den sığınma talep etti.
İngiliz Hayranlığı
Saltanatının en başından beri bilhassa İngilizlere yaltaklanma ve işgalcilere yaranma politikası güden Vahdettin, 24 Kasım 1918 tarihinde İngiliz The Daily News gazetesine verdiği bir röportajda İngilizlere yönelik sevdasını aşikar ediyordu:
"İngiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı babam Sultan Abdülmecit’ten miras aldım. Memleketim ile Büyük Britanya arasında öteden beri mevcut dostane münasebetleri yenileyip kuvvetlendirmek için elimden geleni yapacağım. Diyebilirim ki Türk milleti İngiltere’ye karşı aynı duygularla, hem de umumiyetle çok daha kuvvetle duygulanmaktadır”
Sığınma Talebi
Türk milletinin ölüm-kalım savaşı verdiği Milli Mücadele boyunca Damat Ferit'le beraber türlü ihanetler tertip eden Vahdettin, 16 Kasım 1922'de İngiliz komutan Harrington'a bir mektup yazarak şöyle dedi:
“İstanbul İşgal Orduları Başkomutanı General Harington Cenaplarına… İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere devletine sığınır ve bir an önce İstanbul'dan başka bir yere götürülmemi talep ederim efendim. 16 Kasım 1922. Müslümanların Halifesi Mehmet Vahdettin”
İngiltere, Vahdettin'in bu talebine olumlu yanıt verdi ve Vahdettin, 17 Kasım 1922'de HMS Malaya zırhlısına binerek Türk topraklarından kaçtı. İngilizler Vahdettin'i İngiltere'ye kabul etmedi. Bir süre Malta'da yaşayan Vahdettin daha sonra San Remo, Hicaz gibi yerlerde yaşadı.
Nihayetinde Vahdettin, 16 Mayıs 1926'da San Remo'da öldü. Cenazesinin mübarek Türk topraklarına gömülmesi Türk devleti tarafından kabul edilmedi.