Yargıtay Başkanı'ndan 'Gülşen' Açıklaması: Hatalı Bir Karar Üzerinden Yargının Yıpratılması Doğru Değil

TAKİP ET

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, şarkıcı Gülşen'in imam hatipli bir şahsa yönelik sözleri nedeniyle tutuklanması üzerine yapılan eleştirilere adli yıl açılış töreninde yanıt verdi.

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, adli yıl açılışı nedeniyle Yargıtay’ın yeni binasındaki törende konuştu.

Akarca, şarkıcı Gülşen’in tutuklanması üzerinden başlayan yargıya yönelik eleştirilere de yanıt verdi.

İlke olarak hâkimlere ve yargı sistemine yönelik eleştirilerin temel bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten Akarca, "Yargısal kararların eleştirilmesi doğaldır. Ancak, eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde mantıklı ve hukuki olması gerekir. Hatalı bir karar üzerinden tüm yargı sisteminin hedef alınarak yıpratılması doğru değildir" dedi.

"Ülkemizin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğu açıktır." diyen Akarca, "İki yüzyılı aşkın anayasacılık anlayışının insanlığa öğrettiği gerçeklere sırtımızı dönemeyiz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasinin, insan haklarının ve Anayasa’nın teminatı olup, yargı organı da dahil olmak üzere devlet organları arasında işlevsel bir denge ve kontrol mekanizmasının varlığını gerektirir. Bu nedenle yargı bağımsızlığı yeni anayasanın en karakteristik özelliği olarak ön plana çıkmalı ve daha teminatlı olması nedeniyle yüksek mahkemelerin yargı yönetimindeki rolleri güçlendirilmelidir. Bu yaklaşım, yüksek mahkemelerin liderlik ve eğitici olma işlevi ile tam bir tutarlılık içindedir. Yeni anayasa hazırlanırken Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı da gözden geçirilmeli, yasama ve yürütme organlarının etkilerine karşı yargı bağımsızlığını teminat altına alan mekanizmalar ve usuller genişletilerek açıkça düzenlenmelidir. Yargıtay, bu konuda yapılacak çalışmalara gerekli desteği sağlamaya hazırdır." ifadelerini kullandı.

Gğlşen'İn tutuklanmasına ilişkin kararı hatalı bulduğunu da ifade eden Akarca şunları söyledi:

İlke olarak hâkimlere ve yargı sistemine yönelik eleştiriler temel bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamındadır. Yargısal kararların eleştirilmesi doğaldır. Ancak, eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde mantıklı ve hukuki olması gerekir. Hatalı bir karar üzerinden tüm yargı sisteminin hedef alınarak yıpratılması doğru değildir. Modern hukuk sistemlerinde olduğu gibi Türk ceza muhakemesi sisteminde de hatalı kararların düzeltilmesini sağlayacak birçok mekanizma vardır. Bir adli olay duyulur duyulmaz, henüz deliller dahi toplanmadan yargılama sürecine ilişkin kamuoyu baskısı oluşturmak amacıyla yazılı ve görsel medya ile sosyal medya üzerinden gerçek dışı ve sansasyonel haberler yayılması son derece vahimdir. Hatta suçtur. Karar vermek hâkimin anayasal görevi olup, kimseye devredilemez. Hakimlere tavsiye ve telkinde bulunulamaz. Karar verme yetkisi kamuoyuna ait olsaydı, mahkemelere gerek kalmazdı. Yargının da bu konuda alması gereken tedbirler bulunmaktadır. Öncelikle, yargıya ve yargısal kararlara duyulan güven, hâkim ve savcıların her türlü siyasal bağlantıdan kopması, politik güçlerin siyasi çatışmalarından uzak durması ile sağlanabilir. Hâkim hiçbir koşulda hukuktan sapmamalıdır. İkinci olarak, basına gerekli ve doğru açıklamalar yapılarak kamuoyunun gecikmeksizin bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Yargının halkın eğitimine önem vermesi de gerekir. Yargı bağımsızlığı konusunda bilinç düzeyi yüksek bir toplum, gerçek dışı veya sansasyonel haberlere karşı daha sorgulayıcı ve dikkatli olacaktır.

yargıtay yargıtay başkanı gülşen gülşenin tutuklanması