Rus basınından Moskovsky Komsomolets gazetesi şu ifadelere yer verdi:
"Gerçek dostlar var, sahte dostlar var. Bir de Türkiye Cumhurbaşkanının örneğinde görüldüğü türden dostlar var. Erdoğan, Ankara'nın Kırım'ı Rusya'nın parçası olarak tanımayı reddettiğini ilan etti.
Bu yeni bir şey değil. Yeni olan, Erdoğan'ın Kırım ile ilgili ifadelerinin, Moskova'nın daima sadece kendi alanı olarak gördüğü siyasi alana Türkiye'nin görülmemiş bir atılımda bulunduğu anda geliyor olması. Bu da Ankara'nın saldırgan açıklamalarını daha da kaygı verici kılıyor.
Erdoğan Kırım'ı Rus olarak görmüyor. Ama aynı zamanda Ukrayna'ya ait olarak da görmüyor. Erdoğan'a göre, Rusya 1783'te Kırım'ı haksız bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldı ve bu toprakların imparatorluğun devamı olan modern Türkiye'ye geri verilmesi gerekiyor.
Türkiye eski Sovyet topraklarının birçoğunda güçlü bir mevzi kazandı. 2020 sonbaharı, Erdoğan'ın ne kadar etki elde ettiğini gösterdi. Dışarıdan bakıldığında, Türkiye'nin desteğiyle Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'ı yeniden ele geçirme girişimleri, Moskova açısından hala atlatamadığı bir şok oldu.
Bugün Güney Kafkasya'da herkes Rusya'ya karşı öfke duyuyor. 1990'lardan beri Gürcistan'da da durum böyle ve şimdilik bunun sonu görünmüyor.
Şimdi de Ermeniler Rusya'nın kendilerini kaderlerine terk ettiğine ve iki tehlikeli düşmana karşı yalnız bıraktığına inanıyor. Azerbaycanlılar ise Moskova'nın aslında Erivan'ı desteklediğini düşünüyor.