Eskiden öğretmen açığı olmasından dolayı açılan pedagojik formasyon uygulaması iktidarın imzasıyla tekrardan açıldı ve artık Fen Edebiyat Fakültesi mezunları formasyonlarını aldıkları takdirde yeniden öğretmen olabilecekler. Bu durumda da doğal olarak dört yıl boyunca öğretmen olma umuduyla Eğitim Fakültesi’nde okumuş ve hali hazırda okumakta olan bir sürü insan mağdur edildi.
Formasyonun açılmasıyla birlikte haliyle tepkiler de çığ gibi büyüdü. Başta Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği olmak üzere birçok dernek ve eğitim sendikaları ayağa kalktı. Tepki ise kesinlikle salt bir şekilde formasyona karşı yapılan bir tepki değildir, çok önceden zaruretten doğan sebeplerle öğretmen alımında açık olmasından dolayı formasyon alıp atanan kıymetli eğitimcileri asla kapsamamaktadır. Eğitim Fakültesi’nden mezun binlerce öğretmen ve psikolojik danışmanların atama beklerken, kontenjanlarının artırılmasını isterken böyle bir uygulamanın başlatılmasına verilen bir tepkidir. Türkiye’de zaten halihazırda 200.000 Eğitim Fakültesi öğrencisi, 600.000 atama bekleyen mezun bulunmakta ve bu sayı gün geçtikçe artmakta. Her yıl çok komik sayılarda öğretmen alımı yapılmasının üstüne bir de böyle bir uygulamanın başlatılması Eğitim Fakültesi’ndeki herkese yapılmış feci bir haksızlıktır. Türkiye’de çok ciddi bir istihdam sorunu varken ve devlet bu soruna karşı bir çözüm bulmak yerine bir de üstüne yığılmayı daha da arttırması ise daha büyük bir yanlıştır. Bu durum sadece Eğitim Fakültesi’nden olup KPSS çalışan insanları etkilememektedir. Aynı zamanda Fen Edebiyat çıkışlı olup formasyon alacak insanları sonu gözükmeyen sisli bir yola sokmak demektir.
Üstüne üstlük yapılacak Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programının uzaktan eğitimle yapılması bu işin ne kadar ciddiye alınmadığının, adeta ticari kaygılarla bir belge satarak öğretmenlik mesleğinin itibari, etik ve ahlaki değerleri aşağılanmakta ve değersizleştirilmektedir.
Bu konunun küçümsenmesi Cengiz Han’a ithaf edilmiş bir sözü bana hatırlatmakta. "Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu koca bir ülkeyi kurtarır." Demiştir. Bir ülkeninçivisi de öğretmenidir. Eğer o çiviyi çıkarırsanız sadece eğitim sistemi değil bu durumdan tüm Türkiye ve Türkiye’deki tüm alanlar elbet etkilenecektir. Kalitesiz bir eğitim sistemine ve eğitimsiz öğretmenlere sahip bir tane modern ülkenin olmaması ise tesadüf değildir. En yakın zamanda ve çok geç olmadan böyle bir hatadan hemen dönülmesi dileğiyle…
E. Haktan Altın