Biliyorum, Endüstri 4.0, Şeylerin İnterneti falan çok popüler konular, ama pek bahsedilmeyen bir gelişim yaşanıyor ekonomi alanında. İş yapma, müşteri bulma, üretim ve denetim süreçleri ciddi bir değişimden geçiyor; ama havalı bir adı olmadığından veya insanlara normal geldiğinden pek bahsi geçmiyor.
Düşünün, 1980’lerdesiniz. Bir fabrikanız var, bütün makineler yurt dışında üretilmiş. Bir makinenin bir zımbırtısı kırıldı. Ne yapıyordunuz? Adamlara ulaşmak zordu, zaten dil bilen elemanınız pek azdı veya yoktu, gidip İstanbul’daki temsilcisini buluyordunuz makine üreticisinin. O parçanın adını yazıp sipariş ediyordu, parçayı gümrükten çekiyordu, üzerinden inceden sakalını alıyordu (%5 mi %10 mu kim bilir), malı kapınıza getiriyordu.
Düşünün, 1990’larda taze fasulye ekmişsiniz. Hem de seraya. Kış başında elinizde 3 kamyon malınız var. Biliyorsunuz, büyük şehirlerde süpermarketlerde kapış kapış gider. Ama doğru adamı nasıl bulacaksınız, kamyonla gidip şehirde dolaşacak haliniz yok ki! Malları gelip alan tüccara vereceksiniz, eliniz mecbur. O alacak payını, kabzımal alacak, nakliyeciler alacak, fasulyeler tüketiciye ulaşacak.
Düşünün, 2000’lerde bir belgeyi çevirtmeniz lazım. Evinde oturup çeviri yapan insanlar var, biliyorsunuz. Ama güvenilir mi? Hem nasıl bulacaksınız doğru çevirmeni? Ya zamanında teslim etmezse? En kolayı gidip bir çeviri firması ile anlaşıyorsunuz, o çevirmene 1 veriyorsa 1 de ofis masrafları için kesiyor, eh 1-2 de cebine atıyor, 1 liralık çeviriyi 4 liraya alıyorsunuz. Olsun, en azından faturalı ve güvenilir.
Örnekler arttırılabilir. Yirminci yüzyıl aracıların dönemiydi. Doğru bağlantıları kurmak zor, pahalı ve hatta bazı açılardan imkânsız olduğundan, doğru muhatabı bulsanız bile iletişim bariyerleri olduğundan ve güvenme sorunu nedeniyle aradığınız mal ve hizmeti doğrudan tedarik edemiyordunuz. Tek işi sağlam bağlantıları kurmak ve sürdürmek olan, mala veya hizmete bir katma değer eklemeyen, sadece işinizi kolaylaştıran bir kanal açan aracılar bu işten para kazanıyordu. Bunu yapmak bir hüner gerektiriyordu o dönemde, doğru insanları tanımak, güven tesis etmek kolay değildi; hele de uluslararası düzeyde.
Sonra internet geldi. Başta bir oyuncak, bir büyük kütüphane olarak ilgimizi çeken internet, kısa süre içinde yepyeni bir ekonomi platformu oldu. (Daha 1999’da İzmit’te çalışırken, orada doğru düzgün kitapçı olmadığından, internet üzerinden kitap alarak başladı benim interneti bir ekonomik platform olarak kullanmaya başlamam, ama o zaman bunun nasıl büyük bir dönüşümün işareti olduğunu anlamamıştım. Kredi kartı numaramı internete ilk o gün girdim sanırım.) Portallar başta sadece bilgi arama kapıları iken alışveriş kanallarına dönüştü.
Şimdi yukarıdaki örneklerdeki iş kolları hızla zayıflıyor. Almanya’daki makine üreticisinden bir yedek parça istiyorsanız doğrudan web sitesinden satın alıyorsunuz, serada yetiştirdiğiniz malı e-pazaryeri üzerinden satabiliyorsunuz, hem de toptan değil perakende sattığınız için kârınız daha yüksek oluyor, çeviri işiniz varsa çevirmen ile sizi buluşturan (şimdilik) birkaç platformdan birine giriyorsunuz, çevirmen puanlarına ve ücretlerine bakıyorsunuz, platforma %10 pay verip çevirmenle anlaşıyorsunuz. Bunları kendiniz yapamıyorsanız 14 yaşındaki torununuza söylüyorsunuz, öfleyip pöflese de 50 lira ateşlerseniz 10 dakikada hallediyor internet üzerinden, hem de cep telefonuyla. Aracıların yerini, tarafları buluşturan, güvenli, standartları belli, ücretleri düşük platformlar alıyor.
Bütün bu ekonomik devrimin sosyal hayata etkileri nasıl olacak peki? Ne zaman gelecek? Henüz bilmiyoruz. Ama ekonomi biçimlerinde değişimlerin gündelik hayatımızı, sosyal ilişkilerimizi, yönetim biçimlerini, siyaseti, değer yargılarımızı değiştireceğini bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Ekonomideki aracılar ortadan kalkıyorsa hızla, politikadaki aracılar ne zaman ortadan kalkar sizce? Siyasi Partiler Kanunu değiştirmeyi ilk kim teklif eder, delege sistemini kim ortadan kaldırır? Ülkeyi bizim adımıza yöneten ama sadece 5 yılda bir defa fikrimizi soran temsili demokrasi ne zaman evrilir ve kanun taslakları milletvekilleri tarafından değil, cep telefonundan oylanarak kabul edilir?
Bir oğlan bir kızdan hoşlandığında bir aracıyla ağzını aratırdı, o çoktan ortadan kalktı. Peki, kız isteme işi ne zaman kalkar? Babasını, dedesini aracı olarak kullanmaktan ne zaman vazgeçer evlenecek gençler? Sadece bir ritüel olarak bile ne kadarlık ömrü kaldı “kız isteme”nin?
Daha ileri gidelim, tek işi benim paramı “güvenle” müşteriye yollamak olan bankacılık sistemi ne zaman değişir kökten? Tasarrufları değerlendiren, yatırımlara yol gösteren, kredi veren bankalar yaşamaya devam edebilir bir süre daha, ama havale ve EFT kaç yılda ortadan kalkar? Blokzincir teknolojisi ne zaman yaygınlaşır?
Mars’a ne zaman gideceğimizi (biz dediğim insanlık) merak ediyorum bir, aracısız dünyayı merak ediyorum iki.
Erkin Çam