Akşam bastırmış, elinizde tazecik ekmekle kapıya dayandınız. Bugün nedendir bilinmez kurt gibi de açsınız. İçeriden gelen mis gibi tavuk kokusu sizi sofraya götürüyor. Beyaz tenli, mavi gözlü küçük bir çocuk sizi merakla izliyor. Ağzınızdan çıkan küçük kemikleri dikkatle inceliyor. Şimdi de size değişik bir soru soruyor; "Baba, kemiklerde hiç et kalmaması için ne yapmalıyız?" Yıllarınızı kimyaya vermiş iyi bir akademisyensiniz. Çocuğunuzun bu meraklı sorusu sizin için gurur sebebi. Kemiklerin sülfürik asitle (H2SO4) kaynatılması gerektiğini ancak böyle kemik doku dışında başka bir şeyin kalmayacağını en ince ayrıntısına kadar anlattınız. İleride çocuğunuzun bunu kurbanlarına uygulayacağını hiç ama hiç bilmeden. Sizden öğrendiği bilgilerle sayısız cinayeti saklayacağından. Safi iyi niyetinizle…
Çocuk yetiştirmek ve büyütmek arasında ciddi farklılıklar mevcut. Üç çocuğu olmuş ebeveynlerin "Bir tane daha olsun, diğerleriyle beraber büyür" demesi çocuk büyütmek iken; "Kendisine ve topluma faydalı, sağlıklı, eğitimli bir çocuk olsun" demek çocuk yetiştirmektir. Bu iki tercih arasına sıkışan ve evlilik istemeyen insanların durumu ise bir sonraki yazımızın konusu. Çocuklarından ve onların nerede olduğundan habersiz ebeveynlerin sayısı hiç de az değil. Çocuk yetiştirmeye dair belki de en acı örnek Pakistan’da yaşanan seri cinayetlerdir. 100 çocuğu kaçırıp daha sonra fotoğraflayarak tecavüz eden, öldüren ve asitle vücutlarını eritip kanalizasyon hattına döken seri katil Cabir İkbal, ebeveynlerin ve polisin vurdumduymazlığına isyan ederek gazeteye kendisini ihbar etmişti. Yakalandıktan sonra yargılandı; önce boğulması sonra cenazesinin 100 parçaya bölünmesi ardından da asitle eritilmesine karar verildi. Bu karar hukukçuları ayağa kaldırdı. Cezanın infazına günler kala İkbal, hücresinde asılı halde ölü bulundu.
Evlilik Latince maritare kelimesinden köken alır. Birebir çevirisi ise karı/koca anlamındadır. Bu nedenle bazı ülkeler hariç diğer tüm ülkelerde hukuk sistemi evliliklerin bir kadın ve bir erkek etrafında şekillenmesini kabul eder. Aslında en çok önemsenen husus, nesillerin karışmasını önlemektir. Fakat bu yaklaşım kimi akımlarca reddedilir. Evlenmeyi arzulamanın bunlar dışında da birçok nedeni var. Bunun en ilkel biçimi üremektir. Çünkü insanoğlu gelecek nesillere DNA aktarımını içgüdüsel olarak önemser. Yeni nesil duyguların arasında aşk, mülk denetimi gibi konular bulunuyor. Evlenmekle duygusal zekâ (EI: Emotional Intelligence) arasında ise önemli ölçüde yakın ilişki gözlemlenmiştir.
Duygusal zekâsı yüksek bireyler daha anlayışlı, verici ve sessiz olabilirler. Zekâ Seviyesi (IQ: Intelligence Quotient) yüksek bireylerde de bunu gözlemlemek mümkün. Konuşmaktan ziyade dinleme refleksleri gelişmiş bireylerin bir kısmı gerçekten zeki olduğu için bunu yapmaktadır. Bu nedenle aklı başında insanlar çevresindeki baskın bireylerin tahakkümü altına girebilirler. Zeki insanlar daha kolay sindirilebilirler. Bunu yapılan çalışmalar da doğruluyor. Alice Miller’ın bilimsel incelemelerinde bunu görmek mümkün. Bu nedenle hayata ve insanlara karşı pasif kalan herkesi aptal olarak nitelendirmek yanlıştır. Zeki insanlar bazen mücadelenin sonuç vermeyeceğini düşünerek enerji harcamak istemeyebilirler. Bu aşamada ebeveynlere çok iş düştüğünü ifade etmek lazım. Çocuğunuzu yetiştirirken onun ne yaptığına dikkat etmelisiniz. Buna özendiğiniz kadar kendi davranışlarınızı gözden geçirmeniz gerekir. Birçok seri katilin anne ya da babası bağnazlığa varacak ölçüde aşırı dindar, psikolojik sorunlardan mustarip yahut baskıcı olabilir. Kurbanlarının derilerinden kıyafet diken ve ay ışığında dans eden Edward Gein’in annesi aşırı dindardı. Tecavüz bağımlısı Albert de Salvo’nun babası alkolik, şiddet bağımlısı bir adamdı. Eşinin tüm dişlerini ve parmaklarını kırarken çocukları seyretmek zorundaydı. Kansaslı seri katil Terry Blair yedi kadını öldürdüğünde kendisini tutuklayanlar annesinin akıl hastası olduğunu bilmiyorlardı.
Başa dönersek; size kemikleri etsiz bırakacak kimyasal prosesi soran çocuk son zamanlarda herkesin adını sıkça duyduğu Jeffrey Dahmer. Asya ve Afrika kökenli 17 Amerikan erkeği katletmiş ve tecavüz etmiş bir seri katildi. Cenazelerini parçalayıp asitle erittikten sonra kemiklerini saklamıştı. Dahmer’ın erken yaşamına göz atıldığında aslında seri katil olma potansiyeli taşıdığı anlaşılıyor. Evinin çevresinde ölü hayvanları parçaladığı, kemiklerinden keman sopaları yaptığı bilinmektedir. Babasına bu tür soruları sorduğu dönem tam da bu yıllara rastlamakta. İlaveten zamanla canlı hayvanları yakalayıp infaz ettiğini de biliyoruz. Hatta birçok hayvan kafasını ağaçlara çivileyip sözde sergi düzenleyerek arkadaşlarını davet ettiği itiraf edilenler arasında. Babası kimyacı olduğundan çok sayıda kimyasala ulaşma imkânı vardı. Bu nedenle beğendiği hayvanların cenazelerini formaldehit dolu kavanozlarda saklıyordu.
Dahmer’ın çok fazla psikolojik sorunu olduğunu biliyoruz. Annesinin intihar teşebbüsünde bulunması, ergenlik döneminde gey olduğunu saklaması sebebiyle bastırdığı duyguları farklı şekillerde açığa çıkmıştı. Dahmer hep dominant bir eşcinsel olmayı arzu ediyordu. Fantezilerini uygulayacağı partner arayışına girdi ancak bulamadı. Her gün evinin yakınlarından geçen bir sporcuya beyzbol sopasıyla pusu kurmuş fakat başarısız olmuştu. Küçük yaşlarında hedeflediğini ilerleyen yaşlarında gerçekleştirme imkânı buldu. Gece vakti arabayla şehirde tur atarken Steven Mark Hicks’i gördü. Otostop için bekleyen genci eve davet etti fakat saatlerce konuştuğu adamı kendisiyle seks yapmaya ikna edememişti. Çok fazla miktarda alkol içirdiği adam tam gitmek üzereyken ağırca bir dambılla kafasına vurdu. Ardından da halter çubuğu ile öldürdü. Vücudunu tamamen soyarak merak ettiği meme uçlarını inceledi. Cenazesine istismarda bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Dahmer sadece mastürbasyon yaptığını, ertesi gün de genç adamı parçaladığını, cesedini asitle erittiğini ardından da gömdüğünü itiraf etti.
Askerliğinde alkol problemi sebebiyle çok fazla uyarı aldı, bu yüzden erken terhis edildikten sonra şarküteride iş buldu. Fakat bu da uzun sürmedi. Farklı işler denedi, bir dönem babaannesinin yanında kaldı. Kendisiyle en çok ilgilenen kişi olan büyükannesiyle olan yaşamı bir yıl sürmedi. Çünkü gey barlarda ve saunalarda vakit harcayan torun Jeffrey’in davranışları tuhaftı. Eve getirdiği adamlarla ilişkiye girdiğini duyuyor, gecenin bir vaktine kadar seyretmesine karşın evden kimsenin çıktığını görmüyordu. Torununun partnerlerini öldürdüğünü, sabaha kadar cenazelerini parçalayıp asitle kaynattığını, kemiklerini toz haline getirip yok ettiğini bilmiyordu. Bir sabah genç adamın dolabını karıştırdığında gizlediği plastik mankeni gördü ve ona derhal gitmesini söyledi. Dahmer ilişkilerinde partnerlerinin hareket etmesinden rahatsız olduğu için cansız mankeni bir mağazadan çalmıştı. Bu bağımlılığı sebebiyle gittiği mekanlarda insanlara uyku ilacı veriyordu. Mekân sahipleri bunu öğrendiği zaman Dahmer’ın üyeliğini iptal ettiler. Bir dönem otellerde yaşadı ardından da ucuzca bir ev tuttu ve cinayetlerini burada gerçekleştirdi. Belki de en acı olay, Dahmer’dan kurtulmayı başarmış fakat polislerin kendisine inanmaması sebebiyle katiline iade edilmiş 14 yaşındaki Konerak Sinthasomphone’un ölümüdür.
Sayısız cinayet işleyen seri katil fotoğraflarını çekmek üzere eve çağırdığı Tracy Edwards’ı elinden kaçırdı. Polise sığınan adam ekiple birlikte eve girdiğinde gördüğü tüm detayları anlattı. Asit dolu fıçıları, evdeki ağır kokuyu, duvarda asılı The Exorcist III posterini, Dahmer’ın bıçağı göğsüne dayayıp "Kalbini yemek zorundayım" dediğini. Polisler evi incelediğinde ceset parçaları ve spreyle boyanmış kafataslarını bulduklarında seri katil için kaçacak yer kalmamıştı. Katil öldürdüğü birini yediğini de itiraf etmişti. 17 kişiyi katlettiğini söylemesine karşın 15 kişiye dair kesin kanıtlar bulundu. Amerika’daki ortalama yaşam süresi baz alınarak 15 hayat süresi kadar (957 yıl) hapis cezasına çarptırıldı. Hayatı kadar ölümü de sansasyonel olmuştu. 1994 yılında Columbia’da bir hapishanede kaldığı esnada yakın arkadaşı mahkûm Christopher Scarver tarafından dövülerek komaya girdi. Ardından da hayatını kaybetti. Kafasına vurulan künt cisim sebebiyle ölmesinden dolayı ilk maktul akıllara gelmiş "Adalet yerini buldu" yorumları yapılmıştı. Annesi ve mağdur avukatı, Dahmer’ı öldürenin de bir katil olduğunu belirtmiş, bunun kutlanmaması gerektiği yönünde açıklamalarda bulunmuşlardı. Babası ise tüm bu olayların uzağında bir kitap yayınlayarak tüm gelirlerini mağdur ailelere bağışlamakla yetindi.
Popüler kültürde, yeni ölen insanların mezarlarını açtığı ve yanlarına yattığına dair sahneler çok konuşuldu. Bunların tamamen spekülasyon olduğu söylenebilir. Komşusuna insan eti yedirdiği konusu da senaristlerin zekâsının bir ürünü. Glenda Cleveland katille aynı apartmanda bile yaşamıyordu. Ayrıca seri katilin kurbanlarının etlerini yediği konusunda da net deliller yok. Sadece bir maktulün bazı organlarını yediğini biliyoruz. Ancak diğer kurbanları yok etmeden önce ne yaptığı konusu hâlen karanlık. Dahmer’ın hayatı 1993 yılında yapılan bir belgesel ile anlatıldı sonrasında da birçok film ve diziye konu oldu. Seri katillerle ilgili içeriklerin vazgeçilmez profili olarak Netflix’te yapılan dizi ile yeniden popüler hale geldiği söylenebilir.
Küçük bir itirafta bulunarak yazımızı sonlandıralım. Bugün Jeffrey Dahmer’ın doğum günü.